Dört yıl önce yazdığım ve kendi imkanlarımla baskısını yaptığım “ Hawar Hasankeyf’in Çığlığı “ kitabımda bu konuya değinmiş, ayrı bir başlık altında kredi veren Garanti ve Akbank’ın boykot edilmesini dile getirmiştim.

Kamuoyunun yeterince bilmediği Ilısu Baraj’ı, kredi, finans ve Hasankeyf’in sulara boğdurularak işlenecek cinayete dikkat çekmiştim.

Bilindiği gibi Ilısu Barajı’na ABD, Almanya, İngiltere ve diğer Avrupa ülkeleri kredi vermek istediler. Çevrecilerin, sivil toplum kuruluşları, bazı medya organları, aydın, yazar, sanatçı, siyasetçi ve benim gibi 40 yıl bireysel mücadele verenlerin tepki ve çabaları sonucu onları vazgeçirdik.

Bu sefer kredi için hükümet Çin bankalarının kapısını çaldı. Doğayı yok etme konusunda Türkiye’den de hızlı olan Çin bankaları bile kredi vermeye yanaşmadı.

Hasankeyf’i hükümetle katletmeye yemin etmiş şirketler dünya bankalarından kredi bulamıyorlardı. Türkiye’nin en önemli tarihi mirasını yok etmekte yemin içmiş hükümetler ve şirketler yasaları ayaklar altına alarak talihsiz bir gelişmeye el attılar.

Hasankeyf tarihi mirasını Ilısu köyüne kadar kilometrelerce vadiyi, doğayı ve ekolojik dengeyi yok etmeyi kafalarına koyduklarından sonunda kanun ve yaslara aykırı olsa da Garanti Bankası ve Akbank katliama ortak olmaya karar verdiler.

“ Hawar “ kitabımı yazıyordum ki bu duyumu aldım. 4 yıl önce makalem ve kitabımda konuya yer vererek mudileri uyardım. Paralarını, kartlarını, kredilerini bu bankadan almamalarını; bu iki bankada hesap açmamalarını, açmışlarsa kapatmaların yazdım. Ve ilk işim de iki bankada mevcut olan TL ve döviz hesaplarımı kapatmam oldu. Dilerim Hasankeyf için zerre endişe duyanlar çağrıma cevap vermiştir.

Şimdi de Doğa Derneği bu konuda yıllar sonra da olsa bir kampanya başlatmış. Geç olsa da Doğa Derneği ve dostum Dr. Güven Eken’e şükran ve teşekkürlerimi sunuyorum. Doğaya, tarihe duyarlı herkesi bu kampanyaya omuz vermelerini ifade etmek istiyorum.

Dr. Güven Eken’in dediği gibi; mudi kitlelerine çevreyi destekliyoruz diyen Garanti Bankası ve sanatı destekliyoruz diyen Akbank gerçekleri söylemiyorlar. Ilısu ile doğa, çevre ve de Dünyanın en büyük tarihi eseri Hasankeyf yok edilecek. Bu mudur çevre ve sanata destek vermek?

Bütün dünyada bankalar kredi vermezken iki Türk özel bankası kredi veriyor. Ve de kamuoyunu aldatan açıklamalarla katliama katkılarını gizlemeye çalışıyorlar.

Örneğin Akbank’ın genel müdürü Ziya Akkurt, ÇED raporu olduğu için krediyi gönül rahatlığı ile verdiklerini ifade ediyordu. Oysa dünya alemin bildiği Ilısu için ÇED raporu olmadığını nasıl Genel Müdür bilmez?

Biliyorlardı çünkü Suzan Sabancı verilen kredi için “ bir daha olmayacak “ diyordu. Hasankeyf sulara gömülüp katledildikten, kilometrelerce vadide binlerce hayvan ve bitki türü yok edildikten sonra bir daha olmuş, olmamış ne fark eder ki!

Bankaların kredi için girdikleri çıkmaz yoldan geç olmadan dönmeleri için siz mudilere gerçekten önemli görevler düşüyor. Bu iki bankaya sorumluluklarını hatırlatmak, onları yeniden çevreci ve sanatsever iki banka olmalarını ancak siz mudi ve kredi alanlar etkili olabilirsiniz.

Doğa Derneği gibi benimde amacın iki bankanın verdikleri karardan bir an önce gerçekleri görerek yanlıştan dönmelerini sağlamaktır. Hasankeyf’in sulara gömülmemesi için hala hayatta kalma şansı var. O şansı verecek olan da Garanti ve Akbank’tır. Halk Bankası da kredi için destek veriyor. Ama Halk Devlet Bakası ve dizginler hükümetin elinde olduğu için kurumsal bir kararı yok. Yine de bu bankaya karşıda duyarlı olmanızı öneriyorum.

Sizin paralarınız ile Garanti, Halk ve Akbank’ın Hasankeyf’i yok etmelerine fırsat vermeyin. Bankalara yanıltıcı bilgiler verdikleri için gerçekleri görerek onlara paralarınızı yatırmadan cezalandırarak vazgeçmelerini sağlayın.

Medyaya, özellikle TV’lere sesleniyorum. Her gün doğa, çevre ve tarih adına ahkam kesiyorsunuz. Hasankeyf konusunu, Türk bankalarının kredilerini ve yok edilecek tarh ve doğayı sulara gömecek projeyi niçin işlemiyorsunuz? Doğayı ve sanatı önemsediklerini reklamlar ile her gün evinizin içine girenlerin kredi vererek nasıl tahrip edeceklerini görün. Kültür mirası Hasankeyf’i yok ediyorlar, sahip çıkın.

Son notum şu; 22 Ocak günü bu satırları yazarken Başbakan R.T. Erdoğan Batman’da halka Cumhuriyet Meydanı’nda hitap ediyordu. O konuşmanın içinde bana en çarpıcı gelen neydi biliyor musunuz?

Başbakan diyordu ki; “ Batman’a Allah her türlü güzelliği vermiş. Tarihi eserleriyle, Hasankeyf’i, manastırıyla güzel. Bu güzel Batman’a her şey yaraşır.”

Doğrudur o Batman’ın en güzel tek şeyi olan tarihi eseri Hasankeyf’i aynı Başbakan’ın hükümeti birkaç yıla kalmaz sulara boğdurtarak katledecektir.

Batmanlıların gözünün içine bakarak bu yanıltıcı, politik kandırmaca tiyatroyu oynarken Batmanlıların Batı ve çevre illerden getirtilen binlerce polis baskısı olsa bile demokratik tepki vermediklerini görmek bir Batmanlı olarak içimi acıttı.

Rizeliler, Tunceli ve diğer HES karşıtları kadar Batmanlılar ses çıkarmaz ve de tepki vermezler ise korkarım Hasankeyf sularda boğdurulacak.

Vefat ve Başsağlığı: Rahmetli Babamın değerli dostu, aynı aşiretten (Remi), arkadaşım Faris Özdemir’in babası Ape Fahrettin ( Fahrettin Ağa ) hakkın rahmetine kavuşmuştur. Ape Fahrettin’e Allah’tan rahmet diliyorum. Ailesinin, yakınlarının ve Raman Aşireti’nin başı sağ olsun.