Felaket Senaryoları
Hakkari ili yine Büyük Ortadoğu Projesinin merkezinde tarihe tanıklık yapacak. Bu gün basında ve kamuoyunda ABDnin olası İran saldırısı ihtimalinden en fazla Hakkari etkileniyor.
Doğu ve Güneydoğu illerine PKKya karşı olduğu iddia edilen TSKnin bu bölgeye askeri yığınak yapması beraberinde birçok soru işaretlerini de getiriyor. TSK yüz binlerle ifade edilen askerle sınırları tuttu. Adeta kuş uçurtmaması hepimizin bildiği küçük çaptaki kaçakçı geçişlerinin durması ile sonuçlandı.
Sınır İlçe olan Yüksekova ve Şemdinli, Çukurca ve Hakkari Merkez ilçelerinin ekonomisini etkilemeye başladı. Bunun yanında onlarca tank ve askeri mühimmatı gören halka savaş olmaz gerçeğini kabullendirmek zor olacak. Öyle ki sokaktaki herkesin dilinde savaş senaryoları söylenmeye başlandı. Basından çıkan tüm haberler ertesi günü ince ayrıntılarına göre değerlendiriliyor.
Savaş olacak mı, olmayacak mı, bizi etkiler mi etkilemez mi, karadan veya havadan veya iç kargaşa mı çıkacak soruları ve değerlendirmelerinin arkasını aralarsak ne göreceğiz?
İranın elinde olduğu iddia edilen nükleer başlıklı füzeler mi var?
ABDnin elinde bu silahlar ve alası yok mu?
Irakta aradılar da ne buldular?
İran halkının yıllardır devam eden molla rejiminden rahatsızlığı mı var?
İran halkının veya dünyadaki tüm medeniyetlerin tek hamisi ABD mi?
Hatta ırk din mezhep ve yakın kan bağı olan toplumlar ABDden daha mı duyarsız?
--Amaç Ortadoğudaki petrol rezervleri mi?
--ABDnin kullanımında olan mevcut yeraltı rezervleri bitmek üzere mi?
--Amaç; Müslüman ülkeler arasında bulunan İsrail devleti bölgede etkin kılmak mı?
Hıristiyan toplumunun dünya üzerinde etkin olduğunu Müslümanlara ezberletmek mi?
Tüm bu soruların cevapları tahlil edilmeye çalışılır. Bunun dışında konuşulan senaryoların başında gelen değerlendirmelerde ana hatları ile şöyledir:
ABD MUHALEFETLE Mİ SONUCA GİDECEK?
ABD-İran savaşı şu an ABDnin içinde bulunduğu durum nedeni ile mümkün değildir. ABD ordusu daha Irak için gerekli asker bulamazken gidip İrana savaş açması söz konusu olamaz. ABD - Irak savaşında daha ciddi bir destek bulamamışken gidip Fransa, Rusya ve Çin gibi ülkelerin büyük yatırımları bulunan bir ülkeyi öyle kolay işgal etmeye kalkamaz. Şu var ki ABD şu an dünyada bir Süper güç ve bu büyük devlet güç kaybetmeye başladıklarından saldırganlaşmışlardır. İranı işgal etmeye kalkmak uluslararası arenada intihar edip zaten dibe vurmuş saygınlığı iyice yitirmektir. Bence savaş ABD'nin cesaret edebileceği bir olay değildir. En fazla İranda muhalefete destek verip bir darbe yapmaya çalışabilirler.
Bu şekilde bir politika ile İran'ın Iraktaki Şii nüfusa olan desteğinin azaltması konusunda İran'a gözdağı vermek istiyor olabilir. Bir diğer ihtimal de ABDnin İran yönetimini uluslararası arenada diplomatik baskı ile zayıflattıktan sonra, İran'ın nüfusunun %30unu oluşturan Azerileri ve Kürtleri kullanarak İran'da bir iç karışıklık yaratmak ve bu şekilde İran'daki molla rejimini yıkmaya çalışmaktır.
ABD HAVADAN MI VURACAK?
ABD karadan İran'ı işgal etmekten söz etmiyor. İranın alt yapısını çökertip, 50 yılda oluşturdukları tesisleri bir gecede cruıse, tomahawk, B 52 vs. ile çökertecekler. ABDnin harita ve yer tespit çalışmalarını da muhtemelen bitirdiği söyleniyor. Şu an uluslararası kamuoyu oluşturma aşamasındalar. Oluşmasa da İranı vurmaları bekleniyor zaten.
O yüzden bence sadece havadan etkili bir bombardımanla bir seferde pek çok hedefi yok etmek isteyecekler. Bu bombardıman uzarsa, dünyanın tepkisini kaldıramayacağı için saldırının bir seferde bitmesi gerek...
ABDnin o da sadece konvansiyonel silah kullandığını düşünürsek bile İrana saldırmasındaki tek eksiği insan gücüdür. Yapağı bir hava harektında ise kaybedeceği hiç bir şey yok gibi gözüküyor.
Yakında yine İncirlik Hava Üssünü isterse hiç şaşırmayalım.
ABD KARA HAREKATINA ZORLANIR MI?
Evet, havadan saldırma ihtimalleri çok yüksek. Fakat asıl savaş bundan sonra başlar. İranın cevabı çok sert olacaktır. Öncelikle el altından destekledikleri Irak direnişini alenen ve tüm güçleriyle tırmandıracaklardır. İranlı komandolarında Iraktaki harekete katıldığını düşünün. Şu anda Şii güney eyaletleri oldukça sessiz durumda, ama İranın kışkırtmasıyla oralarda karışacaktır. Kuzeyde de bazı Kürt guruplar üzerinde İran etkisi vardır. Ayrıca dünyadaki 80-90li yıllarda oluşturulup, uyumaya bırakılmış terör hücreleri de tekrar faaliyete geçeceklerdir. Bunların sonunda Amerika kara harekatına zorlanacaktır ve bu da sonun başlangıcı olur. Amerika dünyaya 2. 3. Afganistan kazandırmak üzere. Bu durum bizi de çok kötü etkileyecektir. Vietnam, Afganistan, Irak derken İran... Siz inanabiliyor musunuz, ABD İran'a saldırmayı göze alacağını? Ben inanıyorum ama kara savaşına girme cesaretini gösteremeyecek! Çünkü kara harekâtına girdiği anda Vietnam'da yediği tokadın daha kötüsünü yemiş olacak...
TÜRKİYEYİ SAVAŞIN İÇİNE ÇEKME SENARYOLARI VAR MI?
ABDnin son günlerde İran'a karşı olan söylemlerinin belli bir stratejinin ilk adımı şu an itibariyle Amerika nabız yokluyor. Böyle bir saldırı gerçekleştirdiğinde maliyetin ne olabileceğini öğrenmeye çalışıyor. Ekonomik maliyet ya da insan kaybı, Amerikanın göze alabileceği maliyetlerdir. Esas ABDyi düşündüren dünya'nın vereceği tepkidir. ABD Dışişleri Bakanı Rice'ın, Ankara ziyareti bu nabız yoklama çlışmalarının bir göstergesiydi.
ABDnin sadık müttefiki İngilizler bile bu tür bir saldırıya direk destek verme cesaretini gösteremeyecektir.
Dünya yeniden şekilleniyor, ABD haritaları yeniden çiziyor, yıllar önce yazdığı senaryoları şimdi hayata geçiriyor. Her adımın yıllar öncesinden planlandığı bir strateji savaşını yürütüyor. Eğer ABD İrana girme deliliğini yaparsa ödeyeceği maliyet, kazanacaklarından daha az olmayacaktır. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın ki ABD İranı karalamak için her türlü faaliyeti her zamankinden daha şiddetli biçimde yapacaktır. Avrupada ve belki ABDde büyük terörist faaliyetler yapıp suçu da kıyısından köşesinden İran üzerine atacaktır. Bu karalama faaliyeti bir süre sonra ABD açısından sonuç verecektir. Yapabilecekleri çılgınlığın boyutunu hiç önceden kestirilemez.
İran senaryosu soğumaya alındığında ABD Ortadoğu da boş durmayacaktır. İrana göre nispeten daha zayıf ve yalnız olabileceğini düşündüğü Suriye senaryosuna öne çekebilir ve yaratacağı sudan bahanelerle Suriyeye saldırabilir. Kuzey Irakta ki Kürtleri Suriyeden pay verme bahanesiyle kullanabilir. Böyle bir ihtimal gerçekleştiğindeyse Türkiye istese de istemese de kendini savaşın ortasında bulabilir. Çıkacak yeni savaş beklenenden daha büyük bir alana yayılabilir. İstemesek de her ihtimalde bu savaşın içerinde yer almak zorunda kalabiliriz. Doğal olarak bizim için en iyisi hiçbir şeye bulaşmamak olacaktır.
Neden derseniz, çünkü vaat edilmiş toprakların içinde İran yok,
Filistin, Suriye, Kuzey Irak ve bizim güney doğumuz var.
Esas hedef buralardır.
BARIŞ HER ZAMANKİNDEN DAHA ÇOK LAZIM
Önümüzdeki günlerin tartışmasız gündem başı ABD-İran çatışması olması olası görünüyor. Savaşı değil çatışması sözcüğünü özellikle kullanıyorum. Ne yazık ki bana göre bu çatışmanın olması, olmaması olasılığından daha fazla gibi geliyor. İranlı yurtdışında yaşayan muhaliflerin iddiası İranın 2 yıl içinde atomu üretecek teknoloji ye sahip olacağını iddia ediyorlar. İran Orta doğuda nükleer muhalif bir güç olabilirimi? ABD-İngiltere-İsrail üçlüsünün buna müdahale etmesi kaçınılmazdır. Irak işgali bile bu altyapı hazırlığının bir parçası bile olabilir. Ortada bir program olduğu açık ve nettir. Bu sefer muhteşem üçlünün işi zordur. Çünkü karşısında köklü ve derin bir Fars geleneği var. Iraktan da daha kararlı bir İran söz konusudur. Bir tarafta şeriatçı bir rejim, diğer taraftan vurucu gücü korkunç vahşi kapitalizmin emperyalist öncüleridir.
ABDNİN UZUN VADELİ PROJELERİ NELERDİR?
Öncelikle Amerika'nın uzun vadeli planlarını ortaya koymak gerekir. Filistin, Irak, İran, Suriye ve Türkiyenin Doğu Bölgelerini yani Ortadoğuyu ele geçirmek istiyorlar. Buraları almak istemelerinin nedenleri inançları, Yeraltı kaynakları ve su kaynaklarıdır.
1-Filistin'in işgali çok uzun sürmüş ve Filistin bana göre çoktan ele geçirilmiştir.
2-Irak'ın işgali de yaklaşık 1520 yıllık bir sürer.
3-Sırada İran, Suriye ve Türkiye olduğunu düşünüyorum.
Amerika özellikle Türkiye'ye direk savaş açamaz. Diğer ülkelerde de içten destek sağlamaları gerekiyor. O yüzden Kürdistan projesi buradan doğmuştur. Asıl piyon ABD'ler için Kürtlerdir. PKKYA ABD'nin verdiği destek bu nedenledir.
ABDNİN HESABA KATMADIKLARI NELERDİR?
1-ABD bütün ülkelerinin kendine bir şekilde bağımlı olduğunu düşünüyor. Bu bir yerde mutlaka kopacaktır. Rusya, Çin ve Avrupa Birliği çok güçlü konumlara geldi.
2-ABD halkı özellikle askerler artık Iraktan kaçıyorlar.
3-Özellikle işkence fotoğraflarının basında yer almasıyla. Yerli halkın ABD'yi kurtarıcı olarak görme rüyası da sona erdiğini düşünüyorum. Özellikle molla rejiminden kurtulmak için ABDyi destekleyenlerin bu görüntülerden korktuğunu düşünüyorum.
KÜRTLER KULLANILIYOR MU?
ABDnin planları hiçbir zaman ırak'la sınırlı olmadı. Mutlaka zamanı gelince başka hamleleri yapacaklar. Ortadoğu politikalarının asıl belirleyicisi İsraildir. İsrailin görünmeyen gücü, görünen gücünden çok daha fazladır. İsrail ve ABD bu kirli savaşlarında bağımsızlık vadiyle gaza getirdikleri Kürtleri acımasızca en ön saflarda kullanacaklardır. Amaçlarına ulaştıklarındaysa bölgede Kürt devleti kuracak kadar dahi Kürt nüfusu kalmayacaktır. Biraz daha zaman geçerse ne olup bitiğini anlamamıza yarayacak ipuçlarını daha net göreceğiz.
BİZ ABDNİN JANDARMASI MI OLUYORUZ?
ABDnin yetkililerinin isteğine bakınız! Türk askeri İranla savaşacak, Coniler TV karşısında ayak ayaküstüne atıp, puro tüttürecek. Bizim İranla ne alıp veremediğimiz var ki. Beş bin yıllık tarihi olan bu millet Yahudinin dümen suyuna girer mi. Orada bir Mehmetçiğin burnu kanasa Türk anası demez mi neden? diye. Herhalde bizim düşündüğümüzü, bu memleketin değerli evlatları da düşünecektir. Bizler bu coğrafyada kalıcıyız, başkalarının menfaati için bu oyuna gelmemeliyiz.
Uluslar arası savaş uzmanları, "İran büyük olasılıkla olabilecek her türlü saldırıya çok hararetli tepki verecektir ve bu da istikrarlı sonuçlardan ziyade istikrarsız sonuçlar doğuracaktır" yorumunda bulunuyorlar.
Uzmanlara göre, ABDli komandoların, geçen yazdan bu yana İran topraklarında potansiyel kimyasal ve nükleer hedeflerin yerini saptamak amacıyla gizli keşif misyonları yürüttüğü ve amaçlarının 30 kadar tesis hakkında bilgi toplamak olduğu belirtiliyor.
ABD için varsa yoksa İsraildir. Biz eğer savaşa girersek sadece askerileri cephede kullanılacak bir piyon oluruz. Çünkü ABD asla bizim gerçek müttefikimiz de olmadı. Bunu ben değil tarih söylüyor.
Biz 1 milyar dolar kredi için kaç takla atarken, ABDnin İsraile her yıl düzenli olarak yaklaşık 5 milyar dolar hibe ettiği iddia ediliyor. Kredi de değil, hibe...
OĞUL RIZA PEHLEVİ,ABD SALDIRISI YANLIŞ DİYOR
Devrik Şah Rıza Pehlevi'nin aynı adı taşıyan oğlu, son günlerde konuşulan ABD'nin İran'a olası askeri müdahalesiyle ilgili açıklamalar yaptı. Oğul Pehlevi (44), "İranlılar bedeli ne olursa olsun özgürlüğü satın almak istemiyor" diyor. İran halkının, özgürlüğün Amerikalı generalleri getirmesini istemediğini vurgulayan Rıza Pehlevi, "Bu bir ulusal gurur meselesi. Bir Amerikan askerinin bizi kurtarmasına ihtiyacımız yok". İrana laik demokrasi getirilmesi için aktif olarak çalışan Pehlevi, mevcut rejime karşı ayaklanmanın ülkenin içinden gelmesi gerektiğini vurguladı. ABD ve Avrupa'dan istediklerinin ise "halkına rejimle başa çıkabilmeleri için destek" olduğunu söyledi.
İRANDA ABDYE MEYDAN OKUYOR MU?
İran, ABD'nin askeri saldırı başlatmasının büyük hata olacağını bildiriyor.
İranlı yetkililer, ''Birileri büyük bir stratejik hata yapmadığı sürece ABD'nin askeri saldırı olasılığının çok düşük olduğunu düşünüyoruz.diyorlar.
Ayrıca''Amerikalı yetkililerin açıklamalarının sadece insanların ABD'den nefret etmesine yol açacak kültürel ve dini savaşın açık örnekleri olduğunu ve bunun da ABD'yi yalnızlaştıracağını'' söylüyorlar.
ABD yetkilileri ise ''İran'ın dünyada sorunlu bölgeler listesinin başında yer aldığı ve İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini bombalayabileceği'' açıklamasıyla ilgili İranlı yetkililer cevaben: ''ABD ve İsrailli yetkililerin açıklamaları bir madalyonun iki yüzü gibidir. Bu da Tahran yönetiminin, her zaman Tel Aviv'in Amerikan yönetiminin politikalarını belirlediği ve Siyonist lobinin ABD'de çok güçlü olduğu yolundaki düşüncesini doğrulamaktadır. Bu nedenle bu tür açıklamalar bizi şaşırtmadı.''
''ABD'nin kendisini haklı göstermek için zorbaca yöntemlere başvurmak gibi yanlış bir mantığı sürdürdüğünü, ancak uluslararası kurumların bu tür yanlış düşünceleri ortadan kaldırmak için var olduklarını'' söylüyor. İranlı yetkililer , ''İran bu gibi tehditlere karşı koyacak yeterli savunma gücüne sahip olduğu için, bu tehditleri ciddiye almamaktadır'' diyorlar.
Amerikalı yetkililerin son günlerde yaptıkları açıklamalarla, nükleer faaliyetler konusunda İran ile görüşmeler yapan Avrupa'yı baskı altına almayı amaçlamasının psikolojik savaş olduğunu öne sürüyorlar.
Bush'un yandaşları bile bu tür açıklamaları dünyaya açılan bir savaş olarak değerlendirerek, Bush'a katılmadıklarını gösterdiler. ABD Başkanı George Bush, nükleer silah programı olduğundan şüphelenilen İran daha açık davranmazsa bu ülkeye askeri eylem yapmanın masadaki seçeneklerden biri olduğunu açıklamıştı.
Ortadoğuda felaket senaryoları yazılıp çizilirken bu bölgedeki belirsizlik devam ediyor. Bölgemizde görülen karanlık geleceğin savaşlarla daha da karartılmaması dileği ile.