Veda Hutbesi (3)
Değerli okuyucular Veda hutbesinin tam metnini vermeden edemedim. Ancak kısıtlı yerimi aşarak ancak üç güne sığdırdığımdan bugün hutbenin 3. bölümünü veriyorum:
…Ey İnsanlar! Sözlerimi iyi dinleyin, iyi muhakeme edin. Bütün ırklara mensup Müslümanların, Müslümanların kardeşi olduğunu bilin. Bütün müminler kardeştir. Kimseye, gönül rızası olmadıkça, kardeşinin malı helal değildir. Sakın haksızlık etmesin, hile yapmasın, haince davranmasın.
Müslüman’ın kim olduğunu size anlatayım mı? Müslümanların, dilinden ve elinden zarar görmediği kişidir.
Müminin kim olduğunu size anlatayım mı? İnsanların mallarına ve canlarına zararı dokunmayacağından emin olduğu kişidir.
Muhacirin kim olduğunu size anlatayım mı? Kötülükleri ve günah işlemeyi terk eden kişidir.
Mücahidin kim olduğunu size söyleyeyim mi? Allah'a itaat yolunda nefsiyle mücadele eden kişidir.
Bu günün dokunulmazlığı gibi, müminin mümine zarar vermesi haramdır. Etini yeme mesabesinde olan müminin mümini gıybeti de haramdır. Namus ve haysiyetine zarar vermesi de haramdır. Müminin yüzüne tokat vurmak da mümine haramdır. Onu itip kakarak incitmesi de haramdır.
İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Sen şahit ol!
Ey İnsanlar! Yeryüzü Allah ve Rasûlüne aittir. İnsanlar, 'Allah'tan başka ilah yoktur' deyip, benim Allah'ın Rasûlü olduğumu kabul edinceye kadar, insanlarla mücadele etmem, savaşmam emredildi. İnsanlar kelime-i tevhidi söyleyince, kanlarını, canlarını ve mallarını korumuş olurlar. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli karara dayalı cezalar müstesnadır. Ahretteki hesapları ise Allah'a aittir. Kendinize, birbirinize haksızlık etmeyin!
Ey Müminler, benden sonra küfre dönmeyin, birbirinin boynunu vuran kâfirler haline gelmeyin. Size, sımsıkı sarıldığınız sürece asla hak yoldan uzaklaşmayacağınız apaçık dinî, ilmî, idari, siyasi kuralları içeren Allah'ın kitabı Kur'ân'ı ve Rasûlü'nün sünnetini bıraktım. Bunlarla amel ediniz, davranışlarınıza Kur'ân ve sünneti yansıtınız. Bir de soyumdan yakınlarımı, Ehl-i Beyt’imi bıraktım.
İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Sen şahit ol!
Ey insanlar! Rabbiniz birdir, babanız birdir. İslam'da insanlar eşittir. Hepiniz Âdem’in çocuklarısınız, Âdem de topraktan yaratıldı. Allah katında en değerliniz, en çok Allah'a sığınanız, emirlerine yapışanınız, günahlardan arınanınız, azabından korunanızdır. Bir Arab'ın, Arap olmayana, bir başkasının Arab'a, bir siyahın bir kızıl deriliye, bir kızıl derilinin bir siyaha, takvanın dışında bir üstünlük sebebi yoktur.
"Ey iman edenler, biz sizi bir erkekle bir kadından, bir asıldan yarattık. Birbirinizle tanışmanız, işlerinizi tedbirle idare etmeniz, karşılıklı olarak, İslami kurallarla örtüşen milletlerarası teamüllere uymanız, yardımlaşmanız, kültür ve medeniyet alışverişinde bulunmanız, birbirinize iyiliği tavsiye etmeniz için, sizi milletler ve kabileler haline getirdik. Allah yanında en değerliniz, en üstününüz, en çok Allah'a sığınanınız, emirlerine yapışanınız, en çok günahlardan arınıp azaptan korunanız, kulluk ve sorumluluk şuuruyla, haklarına ve özgürlüklerine sahip çıkarak şahsiyetli davrananınız, dinî ve sosyal görevlerinin bilincinde olanınızdır. Allah her şeyi bilir, gizli-açık her şeyden haberdardır." (Hucurat, 49/13.)
Ey İnsanlar! Görünürdeki organları kesilmiş bir Habeşli bile başınıza getirilse, size Allah'ın kitabındaki hükümleri uyguladığı sürece, dinleyin ve itaat edin.
İyice tebliğ edebildim mi? Allah'ım, Sen de şahit ol!
(İnsanlar, ‘evet' dediler)
Burada bulunanlar, sözlerimi bulunmayanlara iletsinler.
Ey İnsanlar! İyi dinleyin! Bütün peygamberlerin daveti geçmişte kalmış, görevleri sona ermiştir. Yalnızca benim davetim ve görevim devam etmektedir. Ben insanların ihtiyacı sebebiyle Rabbimin katında davetimi, görevimi kıyamet gününe kadar muhafaza ettim. Ben önceki ümmetlere karşı sizin çokluğunuzla övüneceğim. Beni mahcup etmeyin, yüzümü kara çıkarmayın.
İyi dinleyin, bir kısım insanlar için elimden bir şey gelmezken bir kısmını kurtaracağım. Ya Rabbi ashabım, diyeceğim. Bana, ‘Senden sonra din adına neler icat ettiklerini bilmiyorsun', buyuracak. Ben cennetteki havuz başında sizi bekleyen öncünüzüm.
Ey İnsanlar! Allah, her hak sahibinin hakkını, her varisin, mirastaki payını belirlemiştir. Varise vasiyet yapılamaz. Vasiyet terekenin üçte birini de geçemez. Çocuk meşru eşe aittir. Zina edenin hak sahipliği söz konusu değildir. Hamisinin, amirinin, ortağının, işvereninin, efendisinin sağladığı imkânlara nankörce davranan, Allah'ın Muhammed'e indirdiği Kur'ân'ı inkâr ediyor demektir. Babasından başkasına mensubiyet öne süren veya efendisinden başkasını veli edinen, Allah'ın, meleklerin ve bütün insanların lanetine uğrasın. Böylesinin ne azabı geri çevrilir, ne ceza yerine fidye alınır.
Ey İnsanlar! Dinde aşırılıktan sakının. Sizden öncekileri kesinlikle dinde aşırılıkları helak etmiştir. Hacdaki amelleri, davranışları benden öğrenin. Bu seneden sonra bir daha haccedip edemeyeceğimi bilemiyorum. Bu öğütlerimi burada bulunanlar bulunmayanlara ulaştırsın. Öğütlerimin ulaştırıldığı bazı kimseler burada dinleyenlerden daha iyi anlayarak, daha iyi muhafaza edebilirler, nice kimseler uygulayarak daha mutlu olabilirler.
Ey İnsanlar! Allah sözlerimi işitip de belleyene, rahmetini merhametini ihsan etsin. Allah yüzünü ağartsın. Mana yüklü sözlerimi anlamadan ezberleyen birçok insan var. Derin manalar içeren sözlerimi bilen birçok insan, kendisinden daha yüksek anlayış sahiplerine bu sözlerimi ulaştırsın. Üç vasfa, üç davranışa sahip olan;
-Samimiyetle Allah rızası için dinî görevlerini yerine getiren,
-Müslüman idarecilere samimi davranan ve itaat eden,
-İslam toplumunun birliğini ve bütünlüğünü koruyan müminlerin İslam'a hıyanet etmeyeceğini, kalplerinden İslam'ı atmayacağını bilin.
Bütün müminler gelecek nesilleri, İslam ile şereflenmemiş insanları İslam'a davet ederek İslam'ı tebliğ ve davet görevini yerine getirmelidirler.
Benim dışımda benden sonra peygamber görevlendirilmeyecektir. Sizin dışınızda ümmet de olmayacaktır. Rabbinizi ilah tanıyın, candan Müslümanlar olarak Rabbinize teslim olun, saygıyla Rabbinize kulluk ve ibadet edin. Rabbinizin şeriatına boyun eğin, adabına, erkânına riayet ederek beş vakit namazı aksatmadan aşikâre kılın. Vicdanı, serveti, sosyal bünyeyi arındıran, berekete vesile olan zekâtı verin. Ramazan orucunu tutun. Yöneticilerinize itaat edin ki Rabbinizin cennetine giresiniz.
Ey İnsanlar! Yarın Beni size soracaklar. Ne dersiniz? Peygamberlik görevimi yerine getirdim mi? Vazifemi yaptım mı?
(Orada bulunanlar, ‘evet yemin ederiz ki, tebliğ ettin, bize tavsiyelerde ve öğütlerde bulundun, böylece şahadet ederiz' dediler).
-Şahit ol ya Rabbi, şahit ol ya Rabbi, şahit ol ya Rabbi...
Size selam ve selamet diliyorum, Allah'ın rahmet ve bereket ihsanını niyaz ediyorum.
(Sonra insanlara veda etti. Bunun üzerine insanlar, ‘bu veda haccı' dediler).