M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Veda Hutbesi (1)

Veda Hutbesi (1)

Değerli okuyucular, bildiğiniz gibi bir süre önce iki gün üst üste bundan 4 bin yıl önce Hamurabi kanunları ve 795 yıl önce Magna Karta yasalarını köşeme almıştım.

Bir okuyucum Peygamberimiz Hz. Muhammed (S.A.V.) in Veda Hutbesini yazmamı istedi. Çağları aşan insan hakları konusunda inançlar üstü görevini her dönemde bulan ve “Ey insanlar” diye bütün insanlığa hitap eden bu belgeyi geçmeyi zaten düşünmüyordum.

Unutmuş ya da atlamış değilim. 23 Şubat Veda hutbesinin yıldönümüydü. 25 Şubat akşamı da Kutlu doğum haftasıydı. Bu günlere denk gelsin istemiştim. Çünkü o günlerde Umre yapmayı düşünüyordum. Bu yazımda Umredeyken çıkacaktı. Ne yazık ki o günlerde kısmet olmadı, istediğim tarihte uçaklarda yer bulamadım. O yüzden yazımın günü aksadı. Ama Allah izin verirse Nisan’ın ilk haftası yer buldum ve umreye gideceğim.

Bugün ilk bölümünü yayınlayacağım Veda Hutbesi Hicretin 9. Miladi 631 yılında (Bundan 1479 yıl önce) Mekke’de Arafat’ta 140 bin kişiye hitaben yapılan bir hutbedir. Tam metnini yorumsuz olarak sizlerle paylaşmak istiyorum.

Ancak yer sıkıntısından üç gün üst üste yayınlanacak. Umarım üç günde sonsuza dek insanlığa ışık tutan bu belgeyi siz değerli okuyucularım ve tabi bu günlerde iktidarlar savaşı yüzünden 72,5 milyonun huzurunu bozanlar da okuyup ders çıkartırlar.

VEDA HACCI TAM METNİNİN 1. BÖLÜMÜ

Allah'a hamd olsun. O'nu över, O'na şükrederiz. O'ndan medet umarız. O'ndan bağışlanma dileriz, tevbe ederek O'na ita­ate yöneliriz. Nefislerimizin kötülük telkin­lerinden ve kötü ameller işlemesinden Al­lah'a sığınırız. Allah kime doğruyu göste­rirse, kimse onu hak yoldan uzaklaştıra­maz. Kimin de hak yoldan uzaklaşmasına özgürlük tanırsa, kimse ona doğruyu gös­teremez. Tek Allah'tan başka tanrı olma­dığını, ilahlığında, otoritesinde, mülkün­de, tasarruflarında ortağı bulunmadığını kabul ve tasdik ederim. Muhammed'in O'nun kulu ve Rasûlü olduğunu kabul ve tasdik ederim.

Ey Allah'ın kulları, size Allah'a sığın­manızı, emirlerine yapışmanızı, günahlar­dan arınmanızı, azabından korunmanızı öğütlerim. Size tekrar tekrar, O'na itaati tavsiye ederim. Sözlerime hayırlı olanla, O'nun izni ve yardımıyla başlıyorum.

Ey İnsanlar! Ben sizin hepinize, Al­lah'ın; emirlerini tebliğ ile görevlendirdiği, ilahî hükümleri icraya, ülkeyi imara, dünya düzenini kurmaya, sağlamaya memur et­tiği tek yetkili Rasûlüyüm. Beni dinleyin, size bazı açıklamalar yapacağım. Bu yıldan sonra, bir daha burada sizinle buluşup buluşamayacağımı bilemiyorum.

Ey İnsanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşa­ma hakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücut bütünlü­ğünüz Rabbinizle buluşacağınız güne ka­dar bu ayınızda, bu beldenizde, bu günü­nüzün saygıya, korunmaya layık olduğu gi­bi, saygıya ve korunmaya layıktır, doku­nulmazdır. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli kara­ra dayalı cezalar müstesnadır.

Benim sözlerimi iyi dinleyin ki, izzet ve şerefle huzurlu yaşamaya devam edesiniz. Sakın haksızlık yapmayın ve zulmetmeyin. Sakın baskı, zulüm ve işkenceye alet olmayın. Sakın zulme boyun eğmeyin. Haksızlığa rı­za göstermeyin. İyice anlatabildim mi?

Allah'ım, Sen de şahit ol.

Ashabım! Siz Rabbinizin huzuruna vara­caksınız, size işlediğiniz bilinçli amellerin hesabını sorulacak. İyice tebliğ edebildim mi?

Allah'ım, Sen de şahit ol.

Ey İnsanlar, Allah'a sığının, emirlerine yapışın, azabından korunun. İnsanların mallarını eksik teslim etmeyin, değerlerini düşürmeyin, bedellerini eksik ödemeyin, mallarını kötülemeyin, haksız rekabet yap­mayın, aldatarak, hile yaparak, fırsat kollayarak, gasp ederek insanların haklarını zayi etmeyin, zayiine sebep olmayın. Ül­kede, yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmakta ve küfürde ileri git­meyin.

Ashabım! Kimin yanında bir emanet varsa, bu emaneti sahibine versin. Size hediye verene hediye ile karşılık verin. Kefil borçlu gibidir. Borcun ödenmesi gerekir.

Soyunuzdan sopunuzdan medet umarak benim yanıma yaklaşmayın. İşlediğiniz bi­linçli amelleri vesile ederek yanıma gelin. Ben bütün insanlara da, size de aynı şey­leri söylüyorum. 

Cahiliye döneminin faizli alışverişleri kaldırılmıştır. Yüce Allah, kaldırılan ilk fa­izin,  Abbas b. Abdilmuttalib'inki olmasını emretmiştir. Ancak anaparalarınız sizindir. Ne siz haksızlık edebilirsiniz, ne de haksız­lığa uğratılacaksınız. Allah, faizli alışverişin yapılmayacağını icrası kesin hüküm haline getirdi. Kaldıracağım ilk faiz amcam Ab­bas b. Abdilmuttalib'in faizli alış verişlerindeki faizdir.

Ey İnsanlar! Hangi ayda, hangi günde, hangi ülkede olduğunuzu biliyor musu­nuz?

(İnsanlar, ‘saygıya layık korunan bir günde, dokunulmazlığı olan ülkede ve bir ayda', dediler.)

Ey İnsanlar! Kanlarınız, canlarınız, yaşa­ma hakkınız, mallarınız, namuslarınız, haysiyet ve şerefleriniz, vücut bütünlüğü­nüz, Rabbinizle buluşacağınız güne kadar bu ayınızda, bu beldenizde, bu gününüzün saygıya, korunmaya layık olduğu gibi, saygıya ve korunmaya layıktır, dokunul­mazdır. Ancak İslam'ın koyduğu sorumluluk gereği uygulanan gerekçeli karara da­yalı cezalar müstesnadır.

Ashabım! Şunu belirteyim ki, Cahiliye dönemindeki bütün kan, su ve mal dava­ları, kıyamet gününe kadar şu ayaklarımın altındadır. 

 Kıyamet gününe kadar Cahiliye döneminde var olan kan da­vaları kaldırılmıştır, Cahiliye döneminde var olan kan davaları kaldırılmıştır, kaldıracağımız ilk kan davası, Amir (İyâs) b. Rebîa b. el-Hâris b. Abdülmuttalib'in kan davasıdır. O Sa'd b. Leysoğulları'nda sütanneye verilmiş bir çocuktu. Hüzeyl, onu öldürdü.

İyice tebliğ edebildim mi? (İnsanlar; ‘elbette tebliğ ettin', dediler)

Kâbe hizmetkârlığı ve hacıların su ihtiya­cını karşılama dışında cahiliye devrinin hükümet görevleri kaldırılmıştır. 

Kasten adam öldürmenin cezası, kısas­tır. Kasten öldürmeye benzeyen cinayet, sopa ve taşla öldürmedir. Diyeti, yüz deve­dir. Kim daha fazlasını isterse, o İslam'ı benimsemeyen Cahiliye dönemini özleyen biridir. En büyük Allah düşmanı, kendisine herhangi bir kastı olmayan birini sebepsiz yere öldürendir, kendisine el kaldırmayana sebepsiz yere vurandır.

İyice tebliğ edebildim? Allah'ım, Sen de şahit ol!

Yazının devamı yarın....

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi