M. Latif Yıldız

M. Latif Yıldız

Boykot, Taraf ve Metiner

Boykot, Taraf ve Metiner

Şu Kürtlere akıl vermekten vazgeçmeyenlere şaşıp kalıyorum. Aslında hiç biri tuhafıma gitmiyor da ortaya çıkan gerçeğe rağmen Taraf yazarları ve Mehmet Metiner’in inatla akıl hocalıklarını sürdürmelerine doğrusu bir anlam veremiyorum. Yalnız Türkiye değil, bütün dünyada ünlü gazeteler haberleri ve yorumları ile “Boykot”u önemserken Taraf gazetesi ve Mehmet Metiner inatla kendi görüşlerinde diretiyorlar.

Haydi, Taraf’a neyse diyebiliriz. Peki, ya bizimkilere ne oluyor. Örneğin 40 yıldır dost ve arkadaş bildiğim Kürt Mehmet Metiner’i tanıyamıyorum. Tamam, belli kişiler, gruplar ya da örgütlerle bir takım çekişmelerin, kırgınlıkların olabilir. Peki ya Kürt halkının çok önemli bir kesiminin aldığı “Boykot” kararına bu kadar agresif yaklaşmak ne kadar doğrudur?

14 Eylül Salı günü akşamüstü elimde kumanda kanalları gezerken Kanal 24’te bir programla karşılaştım. Nagehan Alçin’in Mehmet Metiner ile birlikte“Nerede Kalmıştık” ile gündemi yorumluyorlardı. Böyle bir programın kanal 24’ de yapılacağını internet ortamında gönderdiği mailden biliyordum. 40 yıllık dostum Mehmet Metiner’in tartışmasını izleme geç kalmış olsam da yetiştiğim yerde kulak kabarttım.

Nagehan Hanım “ Boykot Kürtlerin bir gerçeğidir. BDP’nin destek verdiği boykot bölgede başarıya ulaşmıştır” der demez, Mehmet Metiner’in son derece sert ve saldırgan bir ses tonuyla “cebir ve şiddet ile bunu yaptılar ve de etkili olmadılar” dedi. Nagehan Hanım “Ne olursa olsun bölgede boykot başarılı oldu” diye ısrar edince, bizim Metiner yine aynı yüz hattı ve sert çıkışı ile program arkadaşına haddinizi bilin dercesine “ Nagehan Hanım, bakınız siz yine aynı şeyi yapıyorsunuz” diye karşı çıkışla beraber hanımefendiyi adeta azarlıyordu. Yetinmeyip “Siz benim kadar onları tanımazsınız, ben bir zamanlar bunların Genel Başkan yardımcılığını yapmış biriyim” diyerek adeta bilmediğiniz konuda fikir yürütmeyin diyen bir Kürt. Ama Nagehan Hanım geri adım atmıyor ve görüşünde diretiyordu. Allahtan bir reklam arası verdi ve ben de daha fazla sinirlenmeden programı izlemekten kurtuldum.

Nagehan hanımı tanımıyorum. Bildiğim Akşam gazetesinin yazarı, bir ara Haber Türk Televizyonunda program yapmıştı. İlk kez, Mehmet Metiner ile sunduğu programda gördüm ve Metiner var diye izledim. İzlemez olaydım. Programın içeriği yüzünden değil, 40 yıllık tanıdığım ve bu güne kadar dost bildiğim bir Kürt meslektaşım Mehmet Metiner yüzünden.

Kimse bana programları, programların kurgusu, ikili program sunucularına verilen görevlerden söz etmesin. 42 yıllık gazeteci – yazar ve 15 yıl bir TV’yi bölgesel temsil eden eski bir televizyoncu olarak yapılan etik değildi.

Hayretler içinde kaldım. İnsan kişisel çıkarı için, makam, mevki, TV programı, gazete sütunları için bu kadar değişebilir mi diye kendi kendime sormadan edemiyorum. Allah’tan halkıma karşı böyle biri olmaktansa sana sığınıyorum diyorum. Yine Allah’ım bilgisizlikten ve bireysel çıkarım ya da dünya malıyla nemalanmaktan dolayı düşebileceğimiz hatalardan bizleri sen koru demekten başka bir söz bulamıyorum.

Sayın Taraf gazetesi yöneticileri ve de Sayın Kürt dostum Mehmet Metiner sizlere sesleniyorum. 13 Eylül’den sonra yüzlerce yerli ve yabancı gazete okudum, radyo ve TV izledim. Hepsinde de orta karar neydi bilir misiniz?

Referandum’un AKP’den sonra ikinci galibi BDP’dir diyorlardı. Herkesin birleştiği ortak görüş; “Evet” ve “Hayır” ların sayıldığı halkoylamasında “Boykot” 3. bir tercih olarak ülkede farklı bir gerçek ortaya çıkardı diyorlardı.

Hatta birçok gazete ve TV programlarında 3. tercih Türkiye haritasına yansıtılarak renklerin bölgesel ayrışmasında “Boykot” 3. bir renk olarak verdiler. Bu gerçeğin üzerinde en çok kafa yorması gerekenler de önce Mehmet Metiner, sonra da düne kadar Kürtlerin gönlünde yer edinen Taraf gazetesinin kafa yorması gerekmez mi?

Bu referandumda zaferi göğüsleyen kişinin Erdoğan ve AKP olduğu gerçektir. Kürt coğrafyasında sonuçlara bakıldığında kazanan 2. partinin de BDP olduğu ayrı bir gerçektir.

Çünkü BDP bölgede boykotu açık ara kabul ettirdi. Kim ne derse desin. İster Mehmet Metiner gibi “şiddet ve cebir” isteyen PKK etki yaptı, isteyen baskı ve şantaj yapıldı desin, isteyen de insanlar korkutuldu desin. Nagehan hanımın dediği gibi rakamlara bakan gerçeği görür. O gerçek de Kürtlerin büyük bölümünün “Boykot” yönünde tercih ettiğidir.

Taraf ve Mehmet Metinerlerin gönlünden geçen Kürtlerin AKP’ye biat etmesiydi. Ama o biat etmesini istedikleri parti ve lideri genel seçimlerden beri onları öteledi, diyalog kurmadı. Birkaç oy uğruna onları yüce meclisin çatısı altında bile yok saydı.

Artık görülmeli ve bilinmeli ki “Boykot’un” bize verdiği bir mesaj var.  Kürt sorunu bitirilmek, kan durdurulmak, barış getirilmek isteniyorsa Kürtler ve temsilcileri BDP muhatap alınmadan bu sorun çözülmez. AKP ve Başbakan bu günden tezi yok başta Taraf ve Mehmet Metiner gibilerin ağzına bakmamalı. İktidar bu çok önemli sorunu bitirmek istiyorsa BDP ile diyaloga girmeli ve BDP’nin kapısını çalmalı. Tıpkı Sayın Başbakan’ın referandum gecesi İstanbul’da evet, hayır ve sandığa gitmeyenler diye isim vererek teşekkür ettiği gibi “boykot” un da bir hak olduğu ve onların kararına saygı gösterilmesi gerektiğini gazeteler, yazarlar ve program yapımcıları da kabul etmelidirler.

Erdoğan Kürt açılımını yeniden canlandırmak istiyorsa BDP’ye kapıyı aralamalı 

Referandum öncesi yazdım? “ Kürtler akıllandı, siyaseti iyice içselleştirdiler. Artık Kürtler kendi geleceğini tayin konusunda bilinçli hareket ediyor/edecekler” demiştim. Dediğim gibi yaptılar. Boykot karşıtı olan Taraf ve Metiner gibiler demek isteğimi yeterince algılamadığı için olsa hata yapıyorlar. Kürtler dileseydi boykotu en az 20 ilde yüzde 5 ile 25 arasına çekme gibi bir bilince ve güce sahiptiler. Ya da evet vererek yüzde 95 çıkartabilirlerdi. Ama onlar aklın yolu olan orta yolu tercih ettiler. Kürtler, “Kürt sorunu aha orada duruyor ve bu sorun çöz” mesajını çok akıllıca bir oy dağılımı ile verdiler. Hem AKP’ye yüzde 95’lere varan “Evet” hem de BDP’ye yüzde 60’lara varan “boykot” desteği vererek herkese ders verdiler.  Ey Taraf, ey Metiner anlayabildiniz mi?!...

NOT: Bu konuya devam edeceğim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
64 Yorum
M. Latif Yıldız Arşivi