Özgür Amed

Özgür Amed

Köyüme geri dönmek istiyorum!

Köyüme geri dönmek istiyorum!

Geçenlerde Bağlar tarafında minibüse bindim. Boş koltuklardan birine oturdum. Oturur oturmaz arkadan bir el dürttü beni. 

Geri döndüm, baktım ki yaşı altmışa dayanmış bizim köyden bir abê, zaten evleri de yıllardır bize yakın bir yerde. Genel olarak iletişim halindeyiz... 

Köy yakıldıktan sonra aynı dönem oradan ayrılmış beraber Amed'e göçmüştük. Selamlaştıktan sonra hal hatırını sordum. "Valla nasıl olsun" diye söze girdi. 

"Hastayım. Sürekli hastayım, yıllardır hastayım" diye devam etti. 

Sesini biraz daha ulaştırmak ister gibi az daha eğildi benim koltuğa. Doktor bulmuş, sanki tedavi oluyordu. Bişi sormama gerek kalmadan yine devam etti...

"Köye geri dönmek istiyorum. Bu şehir havası, bu şehir hayatı hepimizi yedi bitirdi.

Temiz hava yok. Hiç bişi yaramıyor bana. Taşlar ve kalabalıklar arasında boğuluyorum. Sürekli hasta olmam bundan. Köyde olsam böyle mi olacaktı? En azından havası temiz".

İnsanın doğduğu yere dönüşü, öze yolculuk yapmak isteyişi evrensel bir duygu. Bugün çoğumuz bu duyguyu romantik bir "köye gittik" tadında yaşıyor olsakta gerçekten hisseden anne, baba, dede, nenelerimiz için aynı durum söz konusu değil. 

Hraçya Koçar, "Özlem"inde yaşlı Arakel'in bu isteğini şöyle ifade ediyordu: 
"...Fakat en güzeli Aras'ın çok uzak ve o kadarda yakın Ermenistan dağlarının yaz gecelerinin ay ışığında seyredilmesiydi. O güzelliği köyde hiç kimse, rencber Arakel gibi göremiyor, hissedemiyordu".

Kürdistan, bir tahta üzerine oturup başına zar zor kıvamına getirdiği suyu dökmek için yaşayan binlerce kişinin kurduğu hayaller ile dolu. Hepsi, hepimiz yıllardır hastayız... Bu hastalığa bir ilaç var mıdır? Amed'te geçen hafta yapılan konferans tam da bu sorunun cevabını verdi. Evet var…

"Göç ve Köye Dönüşü" tartıştık. Tanımlar, istatistikler havada uçuştu. Acil bir eylem planı için 23 maddelik bir sonuç deklarasyonu çıktı. O maddeleri gazetelerimizden okuma şansınız olmuştur. Onlara tek tek girmeyeceğim. Lakin çok önemli bir sorun ve soru da sorulmadı, konuşulmadı. Olayımız basit: Köye dönüş… Sorumuz da basit: Nasıl olacak?

Cevabı bulduk denemez.

İşte bu "nasılı" tersten de okumak gerek biraz. Köye dönmeyenleri/dönemeyenleri ne yapacağız? Herkes istiyor mu? Çünkü 20 yıl aradan sonra bu talebi karşılamak öyle zor ki. Kendi üzerimden örneklendireyim. Zorla yerinden edilen bir ailenin ferdiyim. Bu ağır tramvayı 20 yıla yakındır üzerimizden atamadık. Onunla yaşamayı da öğrendik. Bu süre zarfında tüm bireyler yeni bir yaşam inşa etti. Okulu bitirdi, iş hayatına atıldı. Şu bu…

Ben ve benim köylülerin hemen hepsinde, özellikle çocuklarda durum böyle. Sadece anne ve babalarda az da olsa bir istek, umut var. O kıvılcım onların yüreklerinde daha fazla.
Bir hedef olarak, genç nesle yönelik ana damara dönüş nasıl anlatabilir sorusu önemlidir. Bu manada başka bir noktayı vurgulamakta fayda var. Kürdistan’ın en hayati sorunu, yani özgürlük ve ideolojisinden önce de gelen, "açlık", "yoksulluk"tur. Bugün köye geri dönüşlerde de temel dinamo yine yoksul kesimdir. Burada şöyle bir sıkıntı var. Bir taraftan kültür-kimlik üzerinden giden mücadele diğer taraftan kültürel turizm endüstrisinin hegomanyası ve neo-liberalizmin kıskacı.

Eğer yoksul geri dönerse Kürt hareketi metropollerde biter. Orta sınıfın yükselişi otomatik gelişir ve bu da Kürt hareketinin özü, yani yoksul bir avuç insanın yüzü hürmetine yaşayan bu hareketin kendi eli ile ipini kuyuya indirmesi olur. Parametreleri değerlendirdiğinde her bir söz diğerini çürütüyor. Misal göç ve köye dönüş hazırlık komisyonunda yer alan ve aynı zamanda çağrışıcı olup, bunun çalışmasını da yürütecek olanlar "köye geri dönmek istiyor mu?" Hiç birinde bu yönlü bir talep ve istek olduğunu görmedim. İdealize edilmeden, direk pratikleştirilecek ve devlet şu bu beklemeden direk hayata geçirilecek bir proje olduğu kesin.

Şuan benim için en hayati proje budur.

Ve mutlak suretle yerel yönetimlerin desteği, öncülüğü ile bu dönüşler hızlandırılmalı, yardımcı olunmalıdır.
Bu arada yazının girişinde bahsettiğim köylüm, şuan gitti.

Yeni bir ev yaptı köyde. Bitmek üzere. Eşini de alıp gidecek.

Yanında sadece en küçük çocuğu gidecek.

Diğerleri Amed'te yaşamaya devam edecek. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Özgür Amed Arşivi