24 – 25 Kasım 2004 tarihlerinde Kocaeli Belediyesi ve Amsterdam Belediyesi ortaklaşa bir sempozyum organize etmişlerdir. Bende yapılan bu davete iştirak ettim. Gerçi orada gördüklerimi 1999 yılında kıt imkanlarla bizler Hakkari’de yapmışız. Arada bir fark var, bizler önemli bir destek almadan bu hizmeti yapmışız. Burada ise küçümsenmeyecek ölçülerde destekler alınmıştır. Bu toplantıda yaptığım konuşma epey uzun, burada konuşma metnine yer vermek mümkün değildir. Ancak o toplantıda gördüğüm bir yanlışı açık bir şekilde ortaya koydum. İller arasındaki büyüme  dengesizliğinin daha da derinleştirildiğine şahit oldum. Ülkemizde kişi başına düşen milli gelirin 2000 dolarlarda seyir ettiği Hakkari ve benzeri illere yardım yapması gereken iller, yardım ve destek almak için çaba sarf etmekteler. Oysa bu illerde  kişi başına düşen milli gelirleri 7000 doların üzerinde olması nedeniyle diğer illere destek olmaları gerekiyor. Ben bu olayı asırlar önce Bağdat’ta hükümdarlık yapan Harun Reşit zamanında Balül’ün fitre ve zekatlarını zenginlere dağıtmasına benzettiğimi ifade ettim.   Bu toplantıda Dilek SABANCI hanımefendiyi gördüğümde Hakkari Zihinsel Engelli çocukların yatılı Rehabilitasyonu ile ilgili bilgi alış verişi ve desteğini almak istedim. Dilek hanım, anlatmaya çalıştığım sorunu dinlemek istemedi ve sözlerimi keserek “ben Gülen Yüzler Rehabilitasyon Merkezi ve Metin Sabancı Rehabilitasyon Merkezinden başka yere yardım etmem. Benden yardım istemeyiniz. Ben bunları yaptım, başkası da  Hakkari’de yapsın” dedi. Bende “efendim insanlara ulaşamıyoruz. Kimse bu hizmeti Hakkari’ye getirmiyor” dedim. Burada dilek hanım çok doğru ve bir o kadarda düşündürücü söz kullandı. “Ona bakarsan kimse gelip Hakkari’de fabrika da yapmıyor, ben ne yapayım?”  şeklinde söyledi. Aslında bu söz çok doğru ve düşündürücüdür. Hükümetlerimiz teşvikleri her getirdiklerinde en az beş ili bu kapsama dahil ediyor. Hemen hemen illerin yarısı bu kapsamda. Durum böyle olunca iş adamı neden fabrika için Hakkari’yi tercih etsin. Hakkari ve benzeri 2 – 3 il özendirici bir teşvik olsaydı belki Dilek Hanım da bu illerde yatırım yapardı. Hiç hak etmedikleri halde sadece siyasi otoriterliklerini kullanarak afet kapsamına dahil olan Hakkari’den çok iyi durumda olan iller var. Dilek hanım siz çok haklısınız, ancak suçlu Hakkari insanı değildir. Fakat sözlerimin sonunu bekleseydiniz, sizden kendi paranızla bize yardım edin şeklinde bir önerimin olmayacağını görecektiniz. Sadece birikimleriniz ve tecrübelerinizden yararlanmak istemiştim. 27.11.2004 [email protected] [email protected]