Haberini okumuşsunuzdur. Denizli Doğa Severler Derneği tarafından düzenlenen bir etkinlikte, derneğin üyeleri dünyanın sayılı yüksek dağlarından Sayılan Cilo dağına bir tırmanış düzenlenmiş ve bu tırmanış sırasında bazı kaya resimlerine rastlamışlar.

Bu kaya resimlerini fotoğraf makinelerine kadrajlayan üyeler, insanlık tarihini aydınlatacak bu bulguları haber yapma gereği duymuşlar.

Denizli Doğa Severler Derneği başkanının bir açıklaması olarak gösterilen aşağıda ki paragraf Milliyet gazetesi tarafından kamuoyuna servis edilmiş.

"Hakkari’de terör yüzünden 30 yıldır sivillerin gidemediği Reşko Dağı’na 26 Ağustos’taTürkiye’nin değişik illerinden 35 kişilik ekiple yaptığı tırmanışta 3 bin 400 metre rakımdaki Oramar Bölgesi’nde kaya resimleri buldu. Denizli’de de tamgalar ve Türk kaya resimlerini araştıran Şıracı, ilk kez görüntülediği 10 bin yıllık kaya resimlerinin Türk kaya resimlerinin birebir örneği olduğunu, bunun Türklerin 1071’den önce Anadolu’da yaşadığının kanıtı olduğunu savundu."

Bu kadar duyarlı doğaseverler, bu ülkede olduğu sürece, bilime, sanayiye, ekonomiye, siyaset bilimine gerek olmadan yaşamak mümkün oluyor böylece!

Üniversiteleri kapamak lazım!

Kimse okula gitmemeli!

Üç tane fotoğrafla, Türk atalarının 1071 den önce, Cilo dağları civarında yaşadıklarının tarihini tespit etmek öyle her bilim adamına nasip olmaz.! Bu anlamıyla Böylesi doğasever insanların varlığıyla gurur duyabilir ülke!

Ve bu haberi yapan Milliyet gazetesini de tebrik etmek gerekiyor!

Bir bakışta tarihi yazan insanları elbette haber yapmalı!

Tabi ki 1071 den bu yana, o dağları araştırmaya gitmeyen bilime de Teessüfler!

"Terörden” dolayı gidilemeyen bu dağlara, bu ülkenin kahraman doğaseverleri gidip bütün dünyayı aydınlatıyor. İşte bu yüzden bilim utanmalı!

Bir teessüfte Türklüğün asırlık kanıtını 30 yıldır gizleyen PKK ye!

Türk halkının, tarihini saklamak ne ayıp!

4135 m yükseklikteki Cilo Dağı(Reşko Tepesi) ne saklanmış bu önemli tarihi bulgulara ulaşamayan dünyadaki, araştırmacı, tarihçilerde çok büyük kusur işlemiş!

Bu kadar önemli bir buluşu, tarihi önemi taşıyan bu bulguları yapmadığınız için, kitaplarınıza ve makalelerinize almadığınızdan dolayı, garibim doğaseverler araştırıp, bulmuş ve kamuoyuyla paylaşma zorunda kalmış.

Yememiş, içmemiş, durmadan soyunu-sopunu araştıran bu deha doğaseverlere ülkenin mihnet borcu vardır şimdi!

Bunlara ülkenin en büyük nişanı verilmeli!

Haaa! Bu arada fotoğraflar çalıntı değil!

Essahtan fotoğraf.

Cilo’daki kaya resimlerinin, Orta Asya’daki motiflerle aynı olması da var!

Bu ciddi bir kanıt!

Bu kanıtı ortaya çıkaran ise Denizlili doğasever dağcı Ümit Şıracı.

Şaka bir yana…

Özel harp mantığıyla bu dağlara gelen zatların, provokatif haberle, Kürt halkına ve değerlerine olan saygısızlığı gün gibi ortada…

Bu zatı muhterem, interneti açma gereği duymadan, bir yere sormadan, sallayıp durmuş. Tabi Milliyet Gazetesi de bu yalana çanak olmuş.

Yalanın ve yalancının bu kadar yüzsüzü de varmış.

Hakkarili bir doğa derneği ile tırmanış ve doğa gezisi yaptıklarını iddia ettikleri etkinlik bile yalan. İlgili dernekten üyelerle yaptığım görüşme sonucu öğreniyoruz ki fotoğraflardan bazıları çalıntı.

Bu faşizan tutum ve faşist karekterin oynadığı rol, çok yanlış ve iddiası çok mesnetsiz.

3000 yıllık kaya resimlerinin, böylesi bir çirkinliğe propaganda etmek kimseye fayda sağlamaz. İnsanları aldatmaya yönelik bu gibi girişimlerin imkânsızlığın olduğu zamanlarda yeri var olabildi ama günümüz teknolojisine yenilen bu dipsiz yalanlar hakaret olarak algılanır.

Adı geçen doğaseverler açıp interneti, sorgulama gereği duysalardı neyin ne olduğunu anlayacaklardı.

Gidin yalanlarınıza kendiniz inanın demek kalıyor geriye…

"Bir Türk dünyaya bedel” diyen zihniyetin, bir başka versiyonunun bu bakir coğrafyada sergilenişi hoş değil keza…