Bedri Çallı

Bedri Çallı

Yorumlar üzerine

Yorumlar üzerine

Gerek kendi yazılarım ve gerekse diğer yazar arkadaşlarım yada sitedeki haberler için yapılan yorumlar bize bir tecrübe kazandırdı. Yazı ve haberler için yapılan ilk yorumlar her zaman diğer yorumların yönünü belirliyor. Aslında bu defa kişi kendi mantığı ile hareket edemez duruma geliyor. Bundan önce yazdığım yazıya yapılan yorumlar karşısında hayret ettim. Yorumları okurken bunları yazan ben miyim diye kendi kendime söylendim. Söylediğim sözlerin arkasındayım. Ancak DTP adına aday olan üç kişiden birinin vasıflarının milletvekilliğine uygun olmadığı düşüncelerimi, birileri ön yargılarla diğer bağımsız adaylar hakkında söylenmiş sözler olarak ya algıladı yada o şekilde göstermeye çalıştı. Bir yorumumla, yazımın yenide okunması ve bir bütün olarak ele alınmasını istememe rağmen aynı saldırı devam etti. Yazımın sonlarında bu görüşlerimi 2 madde halinde beyan etmiş isem de her ne hikmetse birileri sadece 1. paragrafı okuma ihtiyacı doydu. Bu nedenle 2. madde deki görüşlerimi aşağıya tekrar aktarıyorum. "2) DTP’nin demokratik olmayan %10 luk engelleme karşısında haksızlığa uğradığını ve kendisini ifade şansı görmediği için haksızlığa uğradığını düşünüyorum. Belki de imkan verildiğinde ülkenin demokratikleşmesi ve huzuru için önemli bir misyon üstlenme imkanı olabilir. Unutmayınız ki siz yasal mercileri yok ederseniz, yasadışı güçler meydan bulacaktır. Her kes şunu çok iyi bilmelidir ki, hepimiz aynı gemide yol alıyoruz. İnşallah su almaz. Başka Türkiye yok, bu ülkenin bölünmeden, parçalanmadan daha ileriye gitmesi için her kes bir şeyler yapmalıdır. Aslında bölmek isteyen yok, ama hüsnü kuruntular, bazı kesimlerin işine geliyor." Evet birileri yazının bir yerinde sözünü ettiğim kişilerden rahatsız olmuş olabilir, bu çok doğaldır. Bu eleştirileri saygıyla karşılarım. Ama daha çok taraftar bulmak amacıyla bunu farklı yönlere çekmek haksızlıktır. Benim yaşam tarzımı yakından bilen bir insanın benim hakkımda bunları yazması mümkün değildir. İnsanları aşireti veya yakınları ile değerlendirmek sadece cahil insanların işidir. Eğer benim kafa yapım Hakkari’deki bu gidişata uygun olsaydı, bir gün yakama herhangi bir partinin rozetini yada arabama herhangi bir parti veya adayın afişini asardım. Ben 48 yaşındayım ve öyle bir yaşantıya sahibim ki her zaman başım dik ve onurluyum. Ben eski bir Müteahhit’im ama 1982 yılından 1992 (10 yıl) yılına kadar 49 tane inşaat bitirmeme rağmen, 1992 yılından 2007 (15 yıl) yılına kader sadece 3 tane küçük ihale alabildim. Bunun nedeni hayatım boyunca hiç kimsenin ayağını öpmediğimdir. Hiçbir zaman birilerini satın alabilecek kadar param olmadı. Birilerini haksız yere ihbar edip devletin yanında olduğumu söyleyip ve iki başlı hareket ederek ihale alma peşinde olmadım. Yani birilerinin kanı üzerinde ekmek yiyen biri olma gibi bir onursuzluğu aklımdan geçirmedim. Yazdıklarım benim görüşlerim ise, siz buna katılmak zorunda değilsiniz ama bunları saygıyla karşılarsınız, tıpkı benim gibi. Ben de her vatandaş gibi ülkeme sadık ve ülkemin daha ileriye gitmesini isteyen bir insanım. Ama yine sizler gibi bu ülkede demokrasinin, insan haklarının ve eşitçe yaşama ve kendini ifade etmesinden yanayım, bunu yüksek sesle söyleyen biriyim. 10 yıl boyunca hiçbir çıkar gözetmeksizin engellilerimize yaptığım hizmeti ve bu yazımda çelişki oluştuğu bana hatırlatılıyor. Oysa birileri engellilik ile diğer rahatsızlıkları ayırt edemiyor. Birileri Tema Vakfı il temsilcisi olmam sıfatı ile bana doğaya olan ilgim ve doğanın geliştirilmesi için verdiğim mücadele, yakılan ormanlar karşısında sessizliğimi ima etmektedir. Oysa bunun gerçekle ne yakından ne de uzaktan alakası yoktur. Her platformda bunları dile getirdiğimi ve karşı olduğumu ifade ettim. Ancak yaptırım gücüm yok. Özellikle Milletvekilliği, Belediye Başkanlığı, İl Genel Meclisi Üyeliği, Belediye Meclis üyeliği ve Muhtarlık gibi makamlara eğitimli olmayanların talipli olmamaları gerektiğini her platformda ve yazılarımda ifade eden biriyim. Bundan öncekileri tasvip eden biri değilim. Başka bir insanın hatasına ortak edilmem sadece art niyettir ve doğru bir davranış değildir. Demokrasiye, insan haklarına, özgür ve ülkede eşit yaşamaya ve ülkede büyüme dengesizliğinin ortadan kaldırılmasına, aş iş ve ekmek kadar elbette ihtiyacımız vardır. Ancak bizim yol, yatırım, aş, iş ve ekmeğe ihtiyacımız yok demek doğru değildir. selametle kalınız, seçimimiz ülkemize ve halkımıza hayırlı olur inşaallah. 19/07/2007 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Bedri Çallı Arşivi