İbrahim Genç

İbrahim Genç

Vicdanında Rojava'ya yer aç Türkiye

Vicdanında Rojava'ya yer aç Türkiye

“Kürtler birleşiyor,  dengeler değişiyor” diyordu Radikal’deki köşesinde Murat Yetkin. Kürtlerin birleşmeye başlamasının ilk işareti, Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin 21 Temmuz’da ulusal kongre için tüm Kürtlere çağrısıydı. Uzun yıllardan beri yapılmak istenen ama dış faktörlerin engellemesiyle sürekli ertelenen Kürt ulusal kongresi nihayetinde 24 Ağustos’ta yapılacak. Daha önce de birçok Kürt lider demeçlerinde “Artık Kürtler kardeş kavgasına girmeyecek” mesajı verilirken bu kongreyle birlikte Kürtler dünya kamuoyuna ortak bir mesaj verecekler. Kürtlerin bu çıkışıyla bir anda bir parçadaki gelişme, diğer Kürtleri de, dolayısıyla hükümetleri de ilgilendirmeye başladı. Bu vaziyette Suriye karmaşasında Kürtlerin durumu ve çevre ülkelerin politikalarında da değişim yaşandı.

Değişen dengeler ve muhaliflerin Esad karşısında gerilemesi, beraberinde radikal dinci çetelerin Kürt bölgelerine yönelmelerine neden oldu. Şu anda Rojava olarak adlandırılan Kürt bölgesinin birçok şehrinde El Nusra gibi çeteler ile YPG/Kürtler arasında şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Rojava’nın Tel Ebyad (Girê Spî), Resulayn (Serê Kanî), Girke lege, Çil Axa, Rimelan bölgelerinde çatışmalar devam ediyor. Rojava’nın dışında kalan ama Kürtlerin yaşadığı yerlerdeyse El Nusra gibi çeteler ile El Ekrad arasında çatışmalar şiddetlenmiş durumda. Rojava’da gerileyen ve büyük darbe alan çetelerin Halep ve çevresinde yaşayan Kürtlere saldırmaya başladığı, Kürtleri çoluk çocuk demeden katlettiği ve evleri de talan ettiği haberleri geliyor.

Daha önce El Nusra / Irak İslam Devleti / Bilad El Şam gibi grupların tekbirlerle yaptıkları işkenceler, palalarla kafa kesmeler, katliamlar kameralara yansımıştı. Şimdi buna benzer vahşetler Halep’in güneyine düşen Til Eran ve Til Hasil beldelerinde Kürtlere karşı yapılıyor. Yerel kaynakların aktardıklarına bakılırsa birkaç gün içinde kadın, çocuk ve ihtiyar 50 kişinin bu çeteler tarafından katledildi ve 350 kişi de kaçırıldı. Dün de (01.08.2013) Til Eran’dan kamyonetle kaçan 20 kişinin doçka ve havan toplarıyla taranıp katledildiği bildirildi. Alınana haberlere bakılırsa özellikle çocukları El Ekrad üyesi olan aileler ve Kürt aileler hedef alınıyor. Yekitiya Star Koordinasyonu üyesi Ruken Ahmed, katledilenlerin çoğunun başlarının kesildiğini bildiriyor.

AĞLA BAŞBAKAN’IM ROJAVA’YA AĞLA

Değişen dengeler, Türkiye’yi de Suriye Kürtlerini muhatap almaya zorladı ve bizzat Diş İşleri Bakanı Davutoğlu’nun eliyle PYD lideri Salih Mislim Türkiye’ye davet edildi. Salih Mislim’in konuşmalarına bakılırsa karşılıklı bir anlaşma, empati havası var. Lakin şu anda Kürt bölgesinde çetelerin yaptığı insanlık dışı uygulamalara Türkiye’den herhangi bir açıklama yok. Kadınların ve çocukların katledilmesi karşısında çok hassas olduğunu düşündüğümüz Başbakan Erdoğan, Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’tan katledilen Suriye Kürtleri konusunda yüreğe, vicdana dair bir şey duymuş değiliz. Oysa bizim devlet görevlileri binlerce kilometre uzakta olan çocuklar ve insanlar için az ağlamadılar.

2009 Dünya Ekonomik Forumunda eski İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres’e "Sesin çok yüksek çıkıyor. Biliyorum ki sesinin benden çok yüksek çıkması bir suçluluk psikolojisinin gereğidir. Öldürmeye gelince, siz öldürmeyi çok iyi bilirsiniz. Plajlardaki çocukları nasıl öldürdüğünüzü, nasıl vurduğunuzu çok iyi biliyorum." ve 2013 Şubat’ında Birleşik Arap Emirliklerinde  2. El Şarika İletişim Forumunda  “Şunu herkesin bilmesini isterim: Filistin'de, Gazze'de çocuklar, kadınlar gözlerimizin önünde cansız yere düşerken biz susanlardan olmayız ve olmayacağız. Suriye'de her gün masum yavrular, masum kadınlar, masum yaşlı insanlar toplu halde katledilirken biz susanlardan olmayacağız.” diyebilen Başbakan Erdoğan Rojavalı Kürt çocuklara ve kadınlara da vicdanında yer açacak mı?

2012 Nisan’ında "İslam Ülkeleri ve Toplumlarında Aile" sempozyumunda “Bosna Hersek'te yakın tarihte yaşanan acıları hepimiz yüreğimizde hissettik. Mısır'da yaşanan değişim karşısında hepimiz heyecan duyduk, hepimiz umutlandık. Şu anda bu salonda bulunanların hepsi, Filistin'de yaşananlar karşısında ortak bir hissiyatı paylaşıyor. Eminim ki bu salonda bulunanların tamamı, Afganistan, Irak ve Somali'de yaşanan acılar karşısında aynı kaygıyı duyuyor. Yine inanıyorum ki bu salondakilerin hepsi, Suriye'de, Suriye'nin kentlerinde yaşanan, kardeşlerimizi, masum çocukları hedef alan saldırılar karşısında, aynı kıbleye yönelip, aynı duaları ediyor" deyip ağlayan ve 2009 Ocak’ında Filistin'e barış için yapılan First Lady'ler toplantısında “Orada ağır silahlardan çıkan mermiyle bacaklarını kaybeden çocukların anneleri o minik yürekleri nasıl teskin ediyor acaba. Sargı bezi yerine eteğinden bir parça kopararak mı sarıyor yarasını? Bu saldırılar annelik şefkatine de kastediyor. Gazze'de ölen sadece masum siviller, anneler ve çocuklar değil. Bütün insanlığın masumiyeti ve merhameti ölüyor.” Diye haykıran Emine Erdoğan’ın gözyaşları dökülecek mi Rojavalı Kürt kadınlar ve çocuklar için?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
14 Yorum
İbrahim Genç Arşivi