Necip Çapraz

Necip Çapraz

Vali 'Xoş Adam' mı (?)

Vali 'Xoş Adam' mı (?)

Hakkâri, bölgede yaşanan olaylarda hem maddi hem de manevi olarak birçok alanda bedel ödüyor. Aslında burada halkın ezici çoğunluğunun DTP'li olduğu için cezalandırıldığı da iddia ediliyor. Tartışmasız, bölgede yaşanan çatışmalı ortamdan en fazla etkilenen Hakkâri. İç ve dış etkenlerden en fazla zarar gören il yine Hakkâri"dir.

Bölgesel olarak birçok ilde yapılan demokratik eylemler sonucunda en fazla kanın döküldüğü, insanların yaralandığı ve yakalanıp ceza evine düştüğü illerin en başında Hakkâri var. Bu olaylar sonucunda hükümetler de sık sık vali ve kaymakamları, emniyet müdürlerini görevden alır. Bu da demektir ki olumlu ya da olumsuz gelişmelerden vali sorumludur. Çünkü ilde en yetkili merci validir.

Askeri veya sivil her hareketten ve oluşumdan vali bilgi sahibidir ve vali, merkezi hükümete hesap vermek zorundadır.

Vali, iktidarın ve devletin en yetkili temsilcisidir. Devlette devamlılık esassa, yeni vali geçmişin ve geleceğin hesabını vermelidir. Hükümet, özellikle Vali Erdoğan Gürbüz"ü Şemdinli sürecinde çıkan olayların müsebbibi saymıştı. O"nun Hakkâri"den uzaklaştırmasından sonra Vali Nasubeyoğlu, Başbakan Recep Tayip Erdoğan tarafından özellikle seçilerek atandı. Sonra geçen yıl ki Newroz olaylarından sonra Hakkâri genelinde yaşana ölüm ve yaralanmaların faturası Nasuhbeyoğlu"na kesildi ve kendisi merkeze alındı.  Merkeze alma kararında milletvekillerinin Erdoğan"a Vali"yi şikâyeti ve son Hakkâri gezisinde Erdoğan"ın çıkan olayları görmesinin etkili olduğu söyleniyor. Erdoğan, Hakkâri Emniyet Müdürü ile beraber Nasuhbeyoğlu"nu da merkeze çekti. Yeni Vali Muammer Türker ise hem halkın hem de hükümetin olumlu beklentiler içinde olduğu bir bürokrat. Hani derler ya; 'Vardır bir kerameti'

Türker"den ne anladık, Merkezden özel ders mi almış?

Cumhurbaşkanından tembihli

Daha önce yaptığı açıklamalarda, 'Devlet ve kamu görevlisi, vatandaşın hizmetkârıdır. Hakkâri Valiliği'ne atandığım zaman Cumhurbaşkanımız benimle görüşerek Hakkâri ile ilgili dosyalarını ve düşüncelerini aktardı.'demişti.

Başbakan mı valiyi takip ediyor, vali mi başbakanı takip ediyor?

Yine başbakanın Hakkâri ile ilgili değerlendirmesinde; 'Başbakan önceki gün geldiği Van'da bana ilçeleri gezip gezmediğimi sordu. Bizzat Hakkâri sorunlarını bilen bir Başbakanımız var. Buranın sorunlarını iyi bilen sizlerden de öneri istiyorum. Kapım ve telefonumuz herkese açıktır. Hükümetin, Hakkari'nin kaderini değiştirecek mega projeleri var. Bu projeler Hakkâri halkının ve esnafını canlandıracak ve kalkındırmasını sağlayacaktır. Bir diğer proje ise Yüksekova havaalanıdır. İnşallah 2011 yılında bitecektir. Sınırda olmamız kilit taşı anlamına geliyor. Bizim bundan yaralanmamız gerekiyor. Tabii ki hizmet için kabuğumuzu kırıp hizmet istemeyi bilmek lazımdır" diyor.

DTP"li Belediyelerle diyalog içinde

Bir gazeteci olarak beni en fazla şaşırtan şey, valinin Hakkâri genelinde DTP"li belediye başkanlarını ziyaret etmesi idi. Yıllardır eleştirdiğimiz bir şey vardı "Neden belediye Başkanları makamlarında ziyaret edilmiyor.' Başkanın elinin sıkmıyor ama hizmet de istiyor. Başkanlar resmi protokollerde dışlanıyor, elleri sıkılmıyor. Herhangi bir resmi programda halkın iradesi hiçe sayılarak, belediye başkanları dışlanıyor. DTP"li olduğu iddia edilen memurlar sorgusuz sualsiz görevlerinden alınıyor, bazen yardım edilmiyor veya geçici bir istihdamda eleniyor. Bunu özellikle son süreçte görüyoruz. Sanki DTP"li olan insanlar bu ülkenin vatandaşları değilmiş gibi" Bunu duyan halk da bu hareketi yapan resmi görevli kimse ondan nefret etmeye başlıyor. Derken bu nefret kartopu gibi birikerek bir gün patlıyor.

Herkes yeni Vali için "iyi bir insan, xoş adamdır" diyor.

Vali bey için, geldiğinden beri onunla tanışan herkes "iyi biri. xoş adamdır" diyor. Bunu birçok insandan duydum. Henüz kimse olumsuz bir şey konuşmadı. Zaten sitemize vali ile ilgili gelen yorumların çoğu da olumlu.

Hukukun üstünlüğü mü, bürokratın üstünlüğü mü?

Yıllardır kafamızın almadığı bir şey var. DTP ve geçmişte kapatılan versiyonları halkın iradesi ile iş başına gelmelerine rağmen dışlandı. Üstelik bunlar hukuka uygun kurumlar olarak halkın oylarına talip oldular. Nedense yerel bazı atanmışlar kendilerini savcı ve hâkimlerin yerine koyarak halkın iradesi ile seçilenleri yok saydılar. Hâlbuki bu insanlar suçluysa hukuk var. Hukuk buna müdahale eder. Nedense yılarca bazı bürokratlar kendilerini hâkim ve savcıların yerine koydular. Aslında asıl suçu onlar işlediler.

Hakkâri sadece Hakkâri merkez değildir.

Tarihte bazı valiler Hakkâri"yi sadece o görkemli vali konağı ve 10 metre ilerisindeki hükümet konağı ile sınırlı görürdü. Hizmet alanının da sadece Hakkâri merkez olarak görülmesi doğru değildir. Hakkâri valisi, Yüksekova, Şemdinli, Çukurca, beldeler, köyler gibi yerleşim alanlarını gezmeli ve hizmeti ve sorunları yerinde görmelidir. Bu vali gelir gelmez tüm ilçeleri gezdi. Bu geziler dışında bazı konularda "Halk toplantıları" yapması da uygun olur bence.

Belediyelerle koordinasyon

 

Hakkâri genelindeki belediyelere valilik tarafından şehir içme suları, alt yapı, çöp, kanalizasyon, şehir içi yollar ve çevre sağlığı konusundaki çalışmalarına destek sağlanmalıdır. Belediye sınırları içinde yaşayan insanların rahat ve sağlıklı yaşaması sağlanmalıdır. Bu hizmetler konusunda valinin açtığı diyalog yolları özellikle hizmetlerde kendini göstermelidir.

 

Demokratik ve kitlesel hareketler, bunlarla ilgili güvenlik önlemleri

 

Yıllardır DTP"nin sahip olduğu ve önemsediği birçok demokratik ve kitlesel kutlama, miting, gösteri, basın açıklaması, yıl dönümleri gibi gayet insani haklardaki uygulamalarda arıza çıkar, insanlar ölür, insanlar yaralanır, insanlar dayak yer, insanlar tutuklanır. 

 

Newrozlar'da hep gerginlik beklentileri olur, olağan üstü önlemler alınır. Gerçek olan bir şey var ki bir gazeteci olarak gördüğüm şey güvenlik önlemleri ne kadar sert ve insan haklarını incitici bir hal almışsa kitlelerin yürüyüşleri, demokratik tepkileri de çoğalmış sertleşmiş, kepenk kapatmalar daha çok artmıştır. Yani alınan güvenlik önlemlerinin sertliği sorun çözmemiş, bir sonraki halk yürüyüşü daha çok çığırından çıkmış. Öyle bir hal almış ki bu gösterilerin tertip komiteleri zaman zaman kitleyi durduramamış, kitleden dayak yemiştir.

 

Bu nedenle diyoruz ki halk demokratik haklarını kullanıyor, kullanacak bu konuda karşılıklı diyaloglarla çözümler olsun. İnsanlar ölmesin, yaralanmasın, şiddet ortamından biraz uzaklaşalım. Bu Newroz"dan başlayarak artık halkın kültürüne de saygı duyalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
24 Yorum
Necip Çapraz Arşivi