Özgür Amed

Özgür Amed

Uslu ve Ağar'ı üzmeyin, ayıptır...!

Uslu ve Ağar'ı üzmeyin, ayıptır...!

**YGS sınavı geçti. Giren arkadaşlara geçmiş olsun. Özellikle 0 puan çekip “Süre azdı” diyen arkadaşı da ayrıca tebrik etmek isterim. Umarım YÖK bu durumu dikkate alır.

Her sınav döneminde aklıma ilk sınava girdiğim yıl ve sınıf, hatta sağ tarafımda 50 çeşit çikolata gelen kız geliyor. Ama değişmez karem şudur. Önümde bir arkadaş vardı. O yıl ayıptır söylemesi sınav kazık geometri ile önümüze gelmişti. İşte bu bahsettiğim arkadaşta her sayfayı çevirip soruları gördüğünde bayılıyordu. 2-3 kez bayıldı sınavda.

Bizde de ne konsantrasyon ne soru çözecek istek kaldı. Kendimizi sınav sisteminin o iğrenç kollarına bırakıp çözülemeyen her soruya bir dik açı çizmek kalmıştı. Öyle yaptık…

**Mehmet Ağar’a hala lüks hapishane aranıyor sanırım. Adam “Ailem Bodrum’da yaşıyor. F tipine giremem, aileme de yakın olsun, şartları da güzel olsun” diyor. Eee başka abê?

Katillerin kafası da böyle güzel işte. Utanmazsa gelip bizim evde yatacak. 

Tabi buradan da devleti kınıyorum. Bin operasyon sahibi, bulaşmadığı pislik kalmayan bir arkadaşı ne diye içeri tıkmaya çalışırsınız. 

Kendisini üzmek doğru mu? Ayıp gerçekten... 

**MİT, Emre Uslu’yu köşeye sıkıştırdı geçtiğimiz haftalarda. Asker kaçağı olduğuna dair belge yayımlandı. Etekleri tutuşan Emreciğimin yapabileceği tek bir şey kalmıştı: Saçmalamak… Ve yaptı da. Ne alaka ise, ailemi PKK’ye hedef yaptınız diyerek feryat figan etti. Sağa sola çemkirdi, dert yandı ve başbakana mektup yazdı.

Şimdi asıl espri şudur ve Emre efendiye sorulması gerek: Her şeyi 6 ay önceden bilme gücünle “Ben söyledim, ben sölemiştim, yha ben analistim işte, sölediğim doğrudur” artistliklerin daha sıcak iken, senin başına bunu öreceklerini, seni deşifre edeceklerini neden bilmedin Emre? Emniyet seni terk mi etti? Niye o xoş û beş endamını ve sinekler gibi mide bulandıran düşüncelerinin de şeyini göremedin. Neden Joe?

**Son dönemlerde görüyoruz ki Edebiyat dünyasına tek katkıyı KCK iddianameleri yapıyor. 

Binleri bulan sayfa sayısı ile okuma oranında ciddi bir artış sağlayadursun, nabza göre şerbet içeren durum-tespitler içermesi ile “güncellik” sınırlarını zorluyor.

İstanbu’da kabul edilen son iki iddianameye baktığımızda psikolojik savaş süreci ile paralel ve sanki zaman-akit matbalarında basılmış gibi duran bir imajı var. Örneğin daha önce yayınladıkları ara haberleri destekleyici illa bir detay serpiştirilmiştir.

Misal gelecek baskılarda “doktor”lar pekala işlenecektir. Bildiğin magazinci adamlar.

Diğer dikkat çekici bir durum ise şu: Dinlenen telefonlarda, yada ortam kayıtlarında suçlama yapılabilecek tek bir durum pek yokken, emniyet bilerek ağa takılan başka durumları da kasti olarak iliştirmiş. Bunlarda genelde argo sözcükler içeren kısımlar. Yani “ideolojik” bir yıpratma hesabı ile sadece içerdekini değil dışarıdakini de moralen bozuna uğratma derdi var.

**28 Şubat restleşmesinde ibreler S.Demirel’e çevrildi. Önümüzde ki haftalarda kaseti bile çıkabilir. Şaşırmam valla… Nasılsa gizli çekimde uzmanlaşmış bir yapı-iktidar var artık.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum
Özgür Amed Arşivi