Erkan Çapraz

Erkan Çapraz

Üç tekerlekli yaşamlar

Üç tekerlekli yaşamlar

Yüksekova şehir merkezinin her tarafında onlara rastlamak mümkün. Her biri emekçi, birer öğrenci, baba, abi, kardeş...

Yüksekova Cengiz Topel Caddesi üzerinde her köşe başında taksi ve servis durakları gibi kendilerine durak oluşturan ve kendi aralarında adeta kooperatifleşen bisikletçileri Yüksekova Haber olarak dinlemeye karar verdik.

Mecburiyetten seçtikleri bu mesleği öldürmeden yaşatıyor, geliri ile de adeta kılı kırk yaratarak yaşamlarını idame ediyorlar. Hemen hepsi Hakkâri"nin değişik köylerinden göç edip gelmişler.

Yüksek olan düz Yüksekova ovası belki de düzlüğü ile onlara bir avantaj sağlamıştır.

Yüksekova ilçesinde sayıları yaklaşık 200"ü bulan bisikletçiler, yazılı olmayan bir kuralla kendi içlerinde olan dayanışma ruhuyla durak oluşturup birbirinin bölgesine girmiyorlar.

Sabah erken saatlerde şehir merkezine gelip iş bekliyorlar. Şehir merkezindeki Cengiz Topel Caddesi"nin her köşe başını mesken edinen bisikletçilerden her biri bir aileyi geçindiriyor.

Kimi okuyor, kimi OKS" ye veya ÖSS"ye hazırlanmak için dershane parasını çıkarma derdinde, kimi ekmek peşinde. Kardeşlerinin veya çocuklarının geçimi için bisiklet pedalına ayaklarının var gücü ile asılarak akşama kadar ter dökerler.

Onlar, Hakkari"nin bir başka yüzü...

Onları biraz daha yakından tanıyalım:

Lokman Çağırma; 20 yaşında, bu yıl Şemsettin Onay Lisesi"nden mezun olmuş, 4 yıldır bu işi yapıyor... Bu yıl girdiği ÖSS sınavında 250 puan alan Çağırma, seneye daha iyi bir puan alabilmek için dershaneye gitmesi gerektiğini söylüyor. Bu nedenle de bu yıl biriktireceği parayı gelecek yıl dershane için harcayacak. Günde ortalama 10 YTL kazanıyor. Abisiyle beraber 10 nüfusa bakıyorlar. Lise yıllarında hem okul okumuş hem de bisikletçilik yapmış.

Emrullah Kurşun; 13 yaşında, Hamit Kesici İlköğretim Okulu"nda 8"inci sınıfa geçecek bu yıl. O da lokman gibi dershane hesapları yapıyor. Ama o OKS"ye hazırlanacak. Babasıyla beraber aynı işi yapıyorlar. 9 nüfusu iki bisikletle geçindiriyorlar. Baba, Abdullah Kurşun 17 yıldır bu mesleği yaptığını ve ailesini de bu meslekle geçindirmeye çalıştığını söylüyor. Baba Kurşun oğlu Emrullah ile birlikte 5 öğrenci okutuyor. 1990 yılında Hakkari"ye bağlı Durankaya beldesinden Yüksekova"ya göç etmiş. O yıla kadar çiftçilik, Yüksekova"ya geldiğinde ise bisikletçilikte aramış ekmeğini. “Ekmek kavgası, mecburuz” diyor baba. Baba seçimde oyunu AKP"ye verecekmiş, AKP hep yardım dağıtıyormuş... Emrullah babası gibi düşünmüyor. O, DTP"nin desteklediği bağımsız aday Hetem İke"ye oyunu verecekmiş. "Çare onda!" diyor.

Hamza Sevinç; 16 yaşında, Atatürk İlköğretim Okulu 8. sınıf öğrencisi. Hem okuyup hem hamallık yapan bir kardeşiyle beraber 12 nüfusa bakıyorlar. Babası hasta, çalışamıyor. Ailede 6 kişi okul okuyor. 3 yıldır bu işi yapıyor. Kirada oturuyorlar. Fotoğrafın çekildiği gün 6 YTL kazanmış. "Çok zor şartlarda çalışıyoruz, bazı günler kazandığımız paranın hepsini bisikletlerimizin tamirine veriyoruz. Yüksekova'da gitmediğim mahalle yok. Bazen un torbalarını tek başıma sırtlamak zorunda kalıyorum. Çimento torbaları da çok yoruyor beni. Evleri tepelerde olan müşterilerin eşyalarını götürünceye kadar canım çıkıyor. Pedalların devre dışı kaldırığı zamanlar da oluyor."diyor.

Casım Özer; 17 yaşında, 7"nci sınıftan sonra okulu terk edip Mersin"e çalışmaya gitmiş. Orada iş bulamayınca çareyi tekrar gelip Yüksekova"da bisikletçilik yapmakta aramış. "Okumak istiyorum"diyen Casım Özer, batıdaki öğrencilerin çoğunun ailelerini geçindirmek igibi bir sıkıntılarının olmadığını belirterek bir çok arkadaşının doğar doğmaz aileleri geçindirmek için çalıştığını söylüyor. Çalışmanın mecburi olduğunu savunan Özer, okumaktan vazgeçmeyeceğini söylüyor.

Zeki Abi; 19 yaşında, Lise mezunu. 2007 ÖSS Sınavında barajı aşamamış. Bu durum için, "imkânsızlıktan dolayı" diyor. Lise yıllarında hem bisikletçilik yapmış hem de okumuş. 2 yıldır bisikletçilik yapıyor. "Babam şuan Van"da yoğun bakımda" diyen Abi, ondan başka sadece bir kardeşinin hamallık yaparak eve ekmek götürmeye çalıştığını söylüyor. Seneye tekrar ÖSS"ye girecek. Bunun için hem dershane hem de ailesi için para kazanmaya bakıyor. Bu işi yaparken üzüldüğü anlar da oluyor. O bu haldeyken kendisinden daha iyi imkânı olan ve beraber okuduğu öğrencileri görünce üzülüyor. “Ben bir yük taşırken veya çarşıda bisiklet başında iş beklerken onlar yanımdan geçerken zoruma gidiyor” diyor Zeki Abi.

Tahir Özer; 34 yaşında, 7 nüfusa bakıyor. 10 yıldır bu işi yapıyor. Çocuklarının rızkını 10 yıldır kar kış demeden bu işle çıkarıyor. O 10 yıldır un torbalarını, biriketleri, ağır yükleri çarşıdan yükleyip mahalleye götürüyor ve yine indiriyor. “En uzak mahalle için en fazla 5 YTL alabiliyoruz çok zahmet çekmemize rağmen daha fazla verilmiyor”diyen Özer, 3 öğrencisini bu işle okutuyor. O da diğerleri gibi "mecburum"diyor ve yetkililerden daha iyi bir iş istiyor.

Feris Sevinç (10.sınıf), Mesut Yılboğa (8.sınıf), Cumhur Kurt (8.sınıf), Ruşen Berek (11.Sınıf), Serkan Gök (7.Sınıf), Hasan Yalçın (dershane öğrencisi) ve diğerleri…

Onlar, hayatın yükünü 3 tekerlekli bisikletleriyle taşıyorlar.

Küçük elleri ve bedenleriyle dünyayı omuzlayan bu devlere bir tek bisiklet pedalı yataklık yapıyor.

Onlar, sokağın başını tutan korsanlar değil, yüreğimizin darağaçlarında sallanan güllerimizdir….

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Erkan Çapraz Arşivi