Ortadoğu halkları bugün köktendinci faşizmin tehdidi altındadır. Emperyalizmin yeşil kuşak oluşturma projesinin, Afganistan ve Pakistan pratikleriyle zeminini güçlendirmiş köktendinci faşizm, Ortadoğu’nun tamamına sirayet etmiş ve insana dair bütün değerlere saldıran bir karakter kazanmıştır.

Bugün itibariyle, bu faşist dalgaya karşı direnen, Ortadoğu halklarının insani değerlerini savunan ve alternatif bir yaşam inşasını yaratacak felsefi bir yapı önermesinde bulunan tek güç, Kürt Özgürlük Hareketidir.

Şengal’de Ezidi katliamını engelleyen direnç, Rojava’da bütün kimlikleri öz yönetimle birlikte yaşatan felsefe ve Kobanê’de barbarlığa karşı kahramanlaşan ruh, Ortadoğu’nun yeni yaşam müjdesidir.

Şimdi, bu gerçeklikle, Türkiye halkları bir seçim sürecine girmiş bulunmaktadır. Kobanê’de Işid’in müttefiki olarak yenilen AKP, Türkiye’yi Işid’le birlikte köktendinci faşizme götürecek bir diktatörlüğün temellerini atacağı bir seçime hazırlanmaktadır.

Türkiye halklarına dayatılan çaresizliğin, halkların içine sokulduğu politik ve ekonomik çıkmazın tek çıkışı, radikal bir demokratik hamle ve yeni yaşamı inşa edecek, kararlı bir ideolojik duruştur. HDP, bu duruşun siyasi taşıyıcısı ve uygulayıcısıdır.

Türkiye’de an itibariyle Işid’in Türkiye şubesi konumundaki AKP’nin temsil ettiği politik hat ve HDP’nin temsil ettiği, insanlığın temel değerlerini taşıyan yeni yaşam hattı var.

Zorunlu din derslerine, ilkokul çocuklarına türbanı dayatan uygulamalara, köktendinci faşizme giden yolun emareleri olarak karşı duran Türkiye solunun, köktendinci faşizmin su katılmamış hali olan Işid ile savaşan Kobanê’ye kulaklarını kapatması, bir akıl tutulmasıdır.

100 yıldır devrim rüyaları görenlerin, yanı başlarında gerçekleşen muazzam Rojava devrimine bu kadar kayıtsız kalmaları anlaşılır değildir.

Kobanê’de Kürt ve Türk devrimcileri, Arin Mirxan’ın, Sibel Bulut’un, Suphi Nejat’ın, Oğuz Sarıhan’ın şahsında, ortak bir başarı hikayesi yarattılar. Eğer Türkiye halkları olarak, ortak vatanda, ortak bir yeni yaşam kuracaksak, Kobanê, üstünde yükseleceğimiz zemindir. Ve bu zemin, parlamenter demokratik alanda, HDP’de sağlanan güç birliğidir.

AKP’yi durduracak tek güç ve tek siyasi proje, şüphesiz ki HDP’dir. Ortadoğu’da muazzam bir devinimi yaratan bir dinamizm varken ve bu dinamizm HDP’de vücut bulacakken, CHP gibi arkaik yapılara, milletvekili listelerindeki bir yer için göz kırpan “sol” siyasetçiler, ulusalcılığın sığ sularına yelken açmaktalar.

Onlarca yıllık devrimci mücadelede, ortaya bir başarı hikayesi koyamamış ve hüsranlarını bölünerek azaltmaya çalışmış Türkiye devrimcilerinin, Kobanê’de yaratılan zaferin açtığı ufukları görmesi gerekiyor. Bu Anadolu halklarının birlikte yaratacakları bir yaşamın manifestosu niteliğindedir. Ve bu zaferi, siyasi alana taşımak, küçük hesapların ötesinde, büyük düşünmeyi gerektiriyor.

Çünkü, bu seçim, belki de uçurumdan önceki son çıkıştır. HDP, ortak vatanda, yeni bir yaşamı birlikte kurma iradesidir. Ve bu irade, Kürt Özgürlük Hareketi’nin büyük özverisi ile yürümektedir. Uzatılan bu eldeki inceliği, özveriyi ve samimiyeti, Türkiye halklarının ama özellikle de Türkiye devrimcilerinin görmesi gerekiyor.

Ve asıl önemlisi, bu seçimin, iktidara giden yolda, ciddi bir adım olduğuna inanmak ve el vermek gerekiyor.