Şemdinli olayı Şemdinli’lerin veya Hakkari’lilerin sorunudur şeklinde düşünenler, çok büyük bir hata yapmaktadır. Suçüstü yakalanmış olan bu kangrenin def edilmemesi halinde yarın tüm vücudu saracak ve Türkiye ağlamaya devam edecekti. Evet ikinci bir susurluktan söz edilmektedir, ancak bunun susurluktan çok farklı bir boyutu vardır. Susurlukta sadece bir kaza sunucu bazı şeyler ortaya çıktı, fakat aydınlatılması pek mümkün olmadı. Fakat Şemdinli olayı bundan çok farklıdır. Çünkü bir sivil toplum örgütü yöneticisinin söylediği gibi Şemdinli halkı bu suç örgütünü kuyruğundan yakalamış ve devletin güvenlik güçlerine teslim etmiştir. Ancak teslim edilenlerin serbest bırakılması kaygı vericidir. Hakkari ve Şemdinli kamuoyu yargıya müdahalenin olduğunu düşünmektedir. Olayın hemen başında Şemdinli’li bir vatandaşımızın tüm televizyon kanallarında çıkan, “bu çabalar halkı, askeri ve polisi birbirine düşürme çabalarıdır” sözleri çok isabetli ve doğru söylenen bir sözdür. Çünkü bu güne kadar meydana gelen olaylarda iki astsubay öldürüldü, bir vatandaş evinden alınıp öldürüldü ve bir çok kurum ve halk binaları, ile işyerleri kundaklandı. Yani denge sağlanıyordu. Bu kadar profesyonel ve örgütlü bir saldırının, bazı yetkililer tarafından lokal veya ferdi bir saldırı olarak değerlendirmesi, dikkatleri başka yönlere çekme çabalarıdır. Aracın kime ait olduğu ortaya çıkınca bunu saklayamıyorlar, araçta bulunan liste, bombalanacak olan yerlerin haritası ve infaz edilecek olan insanların listesinin bu araçta bulunması tesadüfmüdür? Her kes şunu çok iyi bilmelidir ki, bu gün Hakkari için hazırlanan bu harita, kroki ve listenin yarın benzerleri Türkiye’nin değişik illeri için hazırlanacaktı. Bu sorun Ben Türkiye Cumhuriyeti vatandaşım diyen, 72 milyon insanın sorunudur. Bu araçta bulunan haritada bombalanacak yerler arasında, Hakkari Ulu Camii yer alıyordu. Hakkari’de her kes, Hakkari Ulu Camii’nin özelliğini biliyor. Bu camide Polis ve memur kesimi namaz kılar, çünkü Hakkari’de Hanefi mezhebine göre namaz kıldıran tek camidir. Peki burası bombalansaydı, o zaman bunun faili, yine Hakkari halkımı olacaktı? Evet, Çünkü Şemdinli’li vatandaşımızın söylediği gibi halkı, polisi ve askeri birbirine düşürme çabalarının bir parçası olacaktı. Devletin Başbakanı, Dış işleri Bakanı, Adalet Bakanı ve Meclis Başkanının yani hükümet ve muhalefet parti yöneticilerinin yaptığı açıklamalar halkımız tarafından taktirle karşılanmış ve yerinde yapılmış açıklamalar olarak nitelendirilmektedir. Ancak bu açıklamalara yeterince destek verilmediğini düşünüyorum. Tabi Mehmet AĞAR’ın tutumunu bu açıklama ve desteklerin dışında tutuyorum. İleriki günlerde ve aylarda tüm Türkiye’yi çok büyük tehlikeler bekliyordu. Bu çete faaliyetlerini dalga dalga Türkiye’ye yayacaktı. Çok sayıda masum insanımızı kaybetmeyle karşı karşıyayken, Kahraman Şemdinli halkı, ülke adına, bu büyük hizmeti gerçekleştirmiştir. İki masum insanın ölümü ile sonuçlanan ve daha belki ülke genelinde yüzlerle veya binlerle ifade edilecek sayıda insanın ölümden döndüğü ile ilgili bu olaya yeteri ölçüde tepki oluşmadığına inanıyorum. Bu duyarsızlık ve ilgisizlik bu suç çetesinin ekmeğine yağ sürmüş ve manevra kabiliyetine imkan tanımıştır. Aydınlık bir Türkiye umuduyla hoşça kalınız. 15.11.2005 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]