Necip Çapraz

Necip Çapraz

Suçlamam ailelere değil ama..!

Suçlamam ailelere değil ama..!

Son günlerde aydınlığa yapılan haince saldırıyı birileri farklı boyutta kaşıyor. Bu da ilimiz genelinde yaşanan sorunu çözmez. Yoksa haince uğradığım saldırıyı bu toplumda başka bireylerin de yaşaması muhtemeldir. Bu konu yargıya intikal etmiştir. Kim yaptı, niye yaptı, nasıl yaptı konusu yargı tarafından ortaya konulacaktır. Toplumumuzda yaşanan olumsuzlukları sizinle paylaşmak istiyorum. Bu konulardaki değerli yorumlarınızı da bekliyorum.

Yüksekova’yı ortaçağ karanlıklarına, kafatasçılığa, düşmanlığa, aşiretçiliğe, aile kavgalarına, siyasi çatışmalara kimse götüremez. Bundan rant sağlamak isteyen veya birilerinin sindirilmesi boyutuna getirmek istemek hayal olur. En azından kanunlar bile buna müsaade etmez. Bu gün karanlık sokaklarda birini dövmek çok basittir, hele hanince arkadan saldırmak çok daha basittir. Bunu ancak basit insanlar yaparlar. Yüksekova’da yaşayan tüm aileler, tüm aşiretler bunu tasvip etmez kimse de bununla büyümez, aksine küçülür. Aydın bildiğimiz duruşlar da böyle günlerde belli olur.

TOPLUMA FİTNE TOHUMU EKENLER

İrticai faaliyetler geçmişten beri ilçemizde yaşanmıştır. Bununla ilgili Emniyet kayıtları da  vardır. Laik bir Cumhuriyet’te yaşadığımızı da kimse unutmasın. Yüksekovalılar dindarlığını gerçek anlamına yakışır bir şekilde bu güne kadar yaşadılar. Hiçbir aşırı uç bu dindarlığı üzerine siyaset yapamadı. Halkımız inancını gerçek Müslümanlığın ilkeleri olan insan sevgisi, dürüstlük, temizlik ve inanç temelleri üzerine sürdürdü. Hangi aileden veya hangi aşiretten olursa olsun insanlarımız arasındaki birlik ve beraberlik herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Bu gün yapılanların gizlenen amacı aslında bu birlikteliği hedef almaktadır. İnsanlarımıza giderek bu nifak tohumları sayesinde birbirlerine çatıştırmak ve kalıcı pişmanlık yaratılmak isteniyor. İşte asıl karşısında durmamız gereken budur. Yüksekova’da zaman zaman toplumun içine bu tür fitne tohumlarını ekme çalışmaları yapan kişiler görülmüştür. Ancak bu tür çalışma içinde olan insanlar yine kendi aileleri tarafından uyarılıp gericilikten döndürülmelidir.

Yüksekova’da hiçbir aile komple bu irticai faaliyetlerin destekçisi olamaz. Kimse de bir aile yi komple bu konularda suçlayamaz. Ama bir aile kalkıp bu tür hareketleri sahiplenirse veya savunursa bunun da hesabı ayrıca yapılmalıdır. Birçok ailede birer ikişer, beşer kişi vardır. Bunların ev çalışmaları, toplantıları olduğunu bilmesi gerekenler biliyor! Bunları masum bir dindarlık olarak algılayıp hoş görü göstermek ileride dönülmez bir hata olarak karşımıza çıkabilir. Bu aşamada susmaları, olayları çarpıtmaları sorunu çözmüyor. Aksine birilerine cesaret veriyor. Bunların ailelerinin bazı oluşumlarda yer almaları da sorunu çözmüyor. Paralarının çok olması da sorunu çözmüyor. Büyük bir aşiret olmaları da maalesef sorunu çözmüyor. Ancak onların kendi sorunlarına sahip çıkması gerekli tetkik ve tedaviyi uygulamaları ile ancak sorun çözülür. Hiç bir aile çağdışı aşiretçilikten destek alamaz.

UYUŞTURUCU MÜPTELASI GENÇLER KANAYAN YARAMIZ

Yüksekova’da binlerce uyuşturucu müptelası ve yüzlerce kişinin evinde uyuşturucu içirdiğinden bahsediliyor. Ama bu insanların yakınlarına sorarsanız “oğlunuz uyuşturucu müptelasıdır veya sizin aileden falan kişi evinde uyuşturucu içiriyor” dediğinizde, “yok olur mu bizim aileden kimse bunu yapmıyor ve yapamaz” der, hâlbuki yalan söylüyor. Bunu kendine ayıp sayar ve toplumca bilinmesini istemez. Ama her yıl onlarca kişi uyuşturucu müptelası olmaktan ölüyor. Öldüğü zaman bizler de baş sağlığına gider. “Allah kimseye bu acıyı yaşatmasın.”der ve bir daha bu konuda kafa yormayız. Aynı şekilde “senin oğlun aşırı…… irticai örgütle bağlantısı var, hareketleri böyledir.”dediğin zaman, sana“yok olur mu böyle bir şey bizim ailemizde böyle bir insan barınamaz” cevabını alırsınız. Oysa bu sorunları yaşamak gayet doğaldır. Birileri bu tür oluşum veya davranışlardan rant sağlar. Her kes bu tür guruplarla sağlanan arkadaşlıklardan etkilenir. Bu konuları yaşamayan aile de yoktur. Ama bu sorunları yaşayan ailelerin bu “karanlık, çağdışı, insanlık düşmanı” düşünceleri saklamaları da destek vermeleri anlamına gelmiyor mu?

GENÇLERİMİZ BİLİMİN IŞIĞINDA AYDINLANMALI

Gelin elele gönül gönüle Yüksekova’da yaşanan tüm sorunları el birliği, gönül birliği içinde çözelim. Yarınlarımız olan çocuklarımız, gençlerimizi bilimin ışığında yaşamalarına eğitilmelerine imkan verelim. Maddi durumu iyi olmadığı için okuyamayan çocuklarımız var. Onların okurken başka! düşüncelerin kölesi olmadan düşündüğünü ifade edebilen yarının aydınlık gençleri olarak yetişmelerine yardımcı olalım. Bu gün binlerce Hakkari genci üniversitelerde okuyor. Onların nasıl yaşadıklarını, nerelerde kaldıklarını, kimlerle gezdiklerini biliyor muyuz? İşte bu konularda kafa yoralım ve o gençlerimize yardımcı olmaya çalışalım. Kızlarımızı okutalım, eğitime yatırımlar yapalım. Sorunlarımızı saklama yerine toplumla paylaşmayı ve gerekli desteği almayı bilmeliyiz. Yüksekova’da “hasta” bir insanın hastalığı topluma da bulaşır.

GENÇLERİMİZ İRTİCAİ GÜÇLERE MAŞA OLMASIN…

Yaklaşan Ramazan ayı ilimizde bildim bileli çok hoş bir atmosferde geçiyor. Herkes büyük bir hoş görü ve hoş-u içinde ibadetini yapıyor. Çevresi ile bir uyum içinde hem toplumsal hem de dini görevlerini yerine getiriyor. Bu güne kadar bu kutsal ayda hiçbir çatışmanın yada huzursuzluğun yaşandığını görmedim-görmedik. İnancımızı aşırı güçlerin sapkınlıklarına alet etmediğimiz için böylesi Ramazanlar yaşadık. Bu ve bundan sonraki tüm Ramazanlarda da aynı coşku ve heyecanı yaşamanın yolu aşırı uçlardan, şiddet ve gerilim eğilimlerinden uzak kalmaktır. Onu hep beraber başarmak zorundayız. Demokrasi ve hoşgörü dini olan İslam’ın öğretisi de bunu emreder. Ülke olarak AB sürecinde tüm dinlere, görüşlere, inançlara saygılı, sorunların çözümünde diyalog ve hoşgörünün egemen olduğu bir toplumda yaşamak umudu ile Ramazan ayının hayırlara vesile olmasını dilerim.

Geçmiş olsun dileğinde bulunan herkese teşekkürler.

Necip Çapraz

26.09.2005

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
6 Yorum
Necip Çapraz Arşivi