İbrahim Genç

İbrahim Genç

Soma’da Öldük, Van’da da Ölmüştük…

Soma’da Öldük, Van’da da Ölmüştük…

“Boğazım çatlayıncaya dek ,Ölüm kuyularından

Umut tükürüyorum umut, Karanlık dehlizde öylecesine…

Son damlasına dek içiyorum, Yaşamı, umudu, yarını

Dostlarla yürek yüreğe, Son soframızda

Alın terinin, Ekmeğin…”

Dedim sonra birden… Yüreğime yüzlerce metre derinliğin karanlığı çöktü. Uzayıp giden ve sanki bir sonsuzluğa açılan dehlizler düştü aklıma. Kömüre bulanmış yüzlerinin içinden kendini inadına umuda vuran bakışlar… Elleri kömür taşlarıyla kesilip de yaralarına kömür basanlar… Bir bekleyiş, geçmeyen zaman tıkırtılarında… Kulağa belli belirsiz çarpan sesler… Madende durum nedir? Ölen var mı? Kurtulan kimin oğlu?... Uzayıp giden bir keder, yüreğimde…

Madenin dışarısı da içerisi kadar karanlık… Enkaza dönmüş beyinler… Suçlu kim? Bunda payım nedir? Kimileri kendilerini sokağa vuruyor ve avazı çıktığı kadar haykırıyor: Maden işçileri yalnız değildir! Yaşasın emekçilerin dayanışması! Kimileri de timsah gözyaşlarına benzeyen bir yapmacıklığa bulanmış. Sendikalaşmadan ve örgütlenmekten zerre kadar haberi yok. 1 Mayıs yakın zamanda gelip geçmiş ama bir dayanışma içinde olmamış. Devlet, zamanında çiçek bayramı dediydi ya 1 Mayıs’a, o da bugünü piknik günü anlamış. Yürekler maden, beyinler enkaz… Şimdi bir grizu yaşıyorlar kömürden bedenlerinde…

Ama ezelden beri mazlumun, emekçinin ve işçinin yanında olanlar acılarından direniş yaratıyorlar, ısrarla… Sokakları boydan boya Soma çığlıklarına boyayıp “uyanın!” diye haykırıyorlar. Soma içlerinde bir yangın, bir maden karanlığı… Yüzlerce ölü beden çıkarken ölüm çukurundan. Beyinlerinde ve yüreklerinde patlıyor acılar, onca yetim çocuk, geride sevdiği kadınlar…

Bu acıyı Van depreminde de yaşamıştık, son bahardı. Yaprakların dallarına veda havasıydı. Ne bilinsin ki Vanlının sevdiklerine vedasına dönüşecekti son bahar, ne bilinsin ki yurdundan göç edecekti Vanlılar. İnsanlar, Vanlının acısını içlerinde hissettiler. Ama sadece “insanlar”… İnsanların dışındaki zevat, ırkçılığıyla yüreğinin infazına sebep oldu, kirli düşünceler içinde…

Bir hocam anlatıyor: “Diyarbakır’a bir taziye için uğradım. Orada rahmetli olan biri için Fatiha okunurken Soma’da yaşamını yitirenler için de Fatiha okunup yakınlarına Allah’tan sabır dilendi. Etkilendim, insanımızın her şeye rağmen Soma için gösterdiği duyarlılık beni çok etkiledi.” Şuna inanıyorum ki hiçbir öfkeye yenik düşmeden Somalının acısını en derinden Kürtler de hissediyorlar. Bu sebepledir ki birçok il ve ilçede Eğitim Sen, KESK, BDP başta olmak üzere birçok örgüt tarafından oturma eylemleri ve basın açıklamaları yapılıyor.

Ki daha ilk günden Van Büyük şehir belediyesi eş başkanları Bekir Kaya ve Hatice Çoban “Bu acıyı en çok biz anlıyoruz” diyerek bir açıklama yaptılar. Şöyle: "Dün Soma'da yaşanan iş cinayetinde şu ana kadar 201 emekçi hayatını kaybetmiş, maden ocağında halen 200'den fazla emekçinin olduğu belirtilmiştir. Bu katliamda hayatlarını kaybeden yurttaşlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine sabır, yaralılara şifa, şu an maden ocağında mahsur kalan 200'den fazla emekçinin sağ salim ailelerine kavuşmasını diliyoruz.Yakın zamanda, deprem nedeniyle aynı acıları yaşamış bir kent olarak bu acıyı çok iyi biliyor ve Soma halkımızın acısını Van halkı olarak yüreğimizde hissettiğimizi belirtmek istiyoruz. Kentte yaşayan halkımız adına Soma halkına taziyelerimizi bildiriyor, Van kenti olarak tüm imkanlarımızı seferber etmeye hazır olduğumuzu belirtiyoruz"

Benzer bir açıklama Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi eş başkanlarından da geldi ve “Her türlü yardıma hazırız” denildi. Bütün bu ortaklaşmalar, ülkenin yarınlarına umuttur. İnsanların bir arada yaşaması için bir sebeptir. Belki yaşamını yitirenler geri gelmeyecek ama bir tesellidir geride kalanlara, bir destektir.

Şimdi hiçbir bahaneye mahal bırakmadan, emekçinin yanında yer alacak bir bilinç gelişmeli. Sermaye karşısında sendikalaşma, örgütlenme yaygınlaştırılmalı. Belki böylece ileride başka acıların yaşanması önlenir. Çünkü bu ülkede işçi ölümlerinin ekseriyeti, iş güvenliği eksikliği ve ihmalden kaynaklanıyor. Sadece köşeye çekilip 2-3 gün üzülmekle olmaz. İşçiler, emekçiler, memurlar; birleşin! Kaderinizi ortak yazın, ortaklaşın acıda da sevinçte de…

Soma’da yaşamını yitirenlere Allah’tan rahmet, kederli ailelerine sabır diliyorum. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İbrahim Genç Arşivi