Bedri Çallı

Bedri Çallı

Sigara Bağımlıları = Cüzzam Hastalığı

Sigara Bağımlıları = Cüzzam Hastalığı

Şu kaderin cilvesine bakın.

İslam dininde her ne kadar sigaranın haram olduğu yönünde açık bir ifade yok ise de, israf ile ilgili bir çok ayetten söz edilmektedir. Kişinin geliri tüm aile fertlerinin rızkı olduğuna göre sigara içenlerin israf yönünde vebal altında olduğu görülüyor.

Ayrıca kişi sağlığına önem vermesi yönünde bir sorumluluğu varken, kendi ve çevresindeki insanların sağlığını tehlikeye düşürmekle yine vebal altına girmektedir. Bütün bu düşüncelere önem veren kişi ve yönetenler tepkilerini farklı şekillerde ortaya koymuştur. Tıpkı 4. Murat gibi.

1633 yılında İstanbul’da çıkan bir yangın, İstanbul’un beşte birinin yanmasına neden olmuş. Bu yangının nedeni olarak sigara izmariti tespit edilmişti. Ayrıca 4. Murat, imparatorluğun ekonomik olarak zayıflamasının bir nedeni olarak sigara kullanımını düşünüyordu.

Bu aşamalardan sonra sigaraya karşı zaten tepkili olan 4 Murat sigara kullanmayı yasaklamıştı. Kontrolünü bizzat kendisi takip ediyordu. Sigara içerken gördüğü çok sayıda sigara tiryakisinin başları vurulması talimatını celladına vermiştir.

Geçmişten bu güne insanları bu kötü alışkanlıktan vaz geçirmek için sigara bırakanlara ceza ve ödül dahil bir çok yol denenmiş ve halen her çare denenmektedir.

Yıllardır sigaraya olan alerjimi her ortamda topluma yansıtmaya çalışıyorum. 1993 yılında bir arkadaş grubu olarak bayramlarda sigara ikram etmeme yönünde aldığımız kararı bizzat uyguladık. Bayramlar ve yıllar geçtikçe bizim bu düşüncemiz destek buldu ve çığ gibi büyüdü.

Otobüslerde ve kapalı mekanlarda bir çok zaman tartışmalarım oldu. Derneklerimde ve çalıştığım her ortamda sigaraya karşı yazılı ilanlar astım.

Sigara bağımlılarının büyük bir kısmı daha çocuk yaşta iken, sigara kullanan büyüklerine özenerek alışmışlar. Sigara içenlerin dik ve güçlü bir görüntü sergiledikleri, sigara içerken sigara dumanlarını kabadayı bir havayla üfürmeleri gibi davranışlar çocukları etkilemiş ve özendirmiştir.

Sigara kullanan insanlar küçükler üzerinde bir etki bırakıyor. Geçmiş onca yıllara bakıyorum. Önceleri sigara kullanan insan sayısının çokluğu ve yıllar geçtikçe bu sayının azaldığını görmek beni memnun etmektedir.

Bir zamanlar devletin Tekel Müdürlüğü, Hakkari ilçe ve köylerinde oturan çiftçileri bile tütün ekimine teşvik ediyordu. Sigara reklamları ilk sıralardaydı. Bu gün aynı devlet, sigara kullanan insanların bu kötü alışkanlıktan vaz geçmesi yada azaltması için ciddi bir çaba içerisindedir. Sigara reklamları yasaklanmış. 18 yaştan küçüklere sigara satışı engellenmeye çalışılmaktadır,

Sigara içenler bu davranışları ile övünür ve hele hele Hakkari kültüründe bir birlerine (kisk) dediğimiz, tütün torbasını ikram etmek samimiyetin en duruğuydu. Bu ikramda bulunmamak veya bu ikramı kabul etmemek insanı küçük duruma düşürebiliyordu. Bu durum öyle bir hal aldı ki genç kız ve erkekler bir birine sigara ile hava atmaya kadar geldi.

İşte bütün bu görüşler ve aşamalardan sonra günümüzde sigara içenlerin, o acınacak hallerini gördüğümde buna kaderin cilvesi demeyi uygun buldum.

Son sigara yasağından sonra gerek ilimizde bulunan resmi ve özel kapalı mekanlarda ve gerekse birkaç gün önce Konya iline yaptığım seyahat esnasında şahit olduğum bir çok ortam Sigara bağımlıları ve bir zamanlar cüzam hastaları benzetmesini hafızamda canlandırdım.

Sigara içenlerin o acınacak hallerini gördüm. Nereden nereye dememek içten değil. Bu gün sigara içen tiryakiler, sigara içmek istedikleri zaman birkaç kez düşünür ve sonra sigara içerler. Acaba içsem mi içmesem mi diye düşünüyorlar. Acaba birileri tepki gösterir mi göstermez mi yada acaba bu ortamda oturanlardan izin istesem anlayışla karşılarlar mı? Yani düşün babam düşün derler ya, o misal.

Bu yasağın çok faydalı olduğunu, bir kısım tiryaki sigarayı bırakacak ve diğer bir kesim ise azaltacak ve gün gelir onlarda bırakacaktır, diye düşüncemi bir dostuma söylerken. Dostum, bu düşüncemi tasdik etmekle birlikte beraberinde başka bir sorunu getirdiğini ifade etti.

Örneğin öğretmenler açısında, öğretmenler için okullarda ayrı bir yer tahsis edildiğinde, özendirmek açısından ayrıcalık olur. Teneffüslerde öğretmenler farklı ortamlarda gizliden içmeye çalışsa, yine kötü örnek olurlar.

Her birimiz için temiz bir havada yaşama umuduyla her türlü kötü alışkanlıklara karşı alınan tedbirleri destekliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Bedri Çallı Arşivi