İrfan Sarı

İrfan Sarı

Sevgi

Sevgi

Reşko tepesinden bakılınca Gever ovasında karıncayı görmeniz mümkün olabilir mi? elbette ki hayır. Gözlerin hâkimiyeti yetmez. Oysa bir bakışın yıllarca yüreğe doluştuğuna defalarca şahit olmuşluğumuz vardır. Her şeye rağmen göremediğimiz bir karıncayı çok uzaktan da olsa his edebiliriz.

Ancak, bir insanın içindeki öfkenin yine insanın kontrolündeki sevgiyle kırılabileceği mümkündür. Önemli olan bu uyuyan devi harekete geçirmektir.

Göğün yerle buluştuğu o nokta o bileşen, güneşi bazen ikiye bölen biraz biraz kızıllaştıran o kesit. Sımsıcak duyguların şahdamarımızda kanı hızlandırdığı an. Dalga dalga arzuladığımız.

Zılgıtların tizliğinde halayımıza kesrevan.

Kardeşler, abiler, ablalar sizin bileşeninizden bahsediyorum. Uçurum kadar vahşi ve uzak durmayın, yakın olun birbirinize. NAZIM ın dediği gibi “ bir orman gibi kardeşçesine ” içinde sevgi, özgürlük ve insan var.

Sevgiyi yüreğinizden uzak bırakmayın. Kendinizden uzak tutmayınız, ölesiye sevgiden yana olun. Sevgi, bir kuşun pır pır kanat çırpması, daldan dala sekişidir görün onu.

Evet sevgiyi yüceltin, ellerinizle besleyin, ovun, merhem gibi özdeşsin deri gözeneklerinize. Suratımıza sevdirin, bir avuç su gibi çırpın yüzünüze her zerresine tonlarca oksijen yükleyin, bir nefeste alın içinize kocaman kocaman olsun ciğerleriniz. Renk versin yüzünüze, kan olup aksın damarlarınızdan.

Toprağa düşer gibi, fidan mı fidan!... gökyüzüne değin bulutu incitmeden yükselen.

Sevgiyi sevin, cenin gibi rahminizde barındırın, ruh verin ruhunuzdan. Titreyin üstüne, ses verin viyaklamasına usulca dokunun kristal bardağa özen gösterircesine bin parçaya bölünmesine izin vermeyin, bin yıllara yatmasın sağlayın, alın kollarınıza ninni söyleyin, sallayın dizlerinizde ana gibi, süt verin memenizden, kınalı kuzunuz olsun ite, kurda, çakala kırdırmayın.

Çobanın yanık kavalına serin, rüzgârla uçuversin kanatlanıp, kelebeğin ömrüne bereket.

Sevgiyi sevin, kalbinizin gümbürtüsünde raks ettirin. Ses tellerinizde ısıtın türkü gibi.  Bırakın bulutların üstünde uçsun, akıversin nisan yağmuru gibi usul usul. Ya da mayıs tıpırtısı olsun. İster çaksın asi şimşek gibi. Bir tek incitmesin cana dair ne varsa. Berrak, mavi gök olsun dilerse, güneşi dünyaya sıvayan.

Ağlatmayın ne olur.

Evet sevgiyi sevin Filistinli savunmasız babanın kurşunlardan oğlunu bedeniyle koruduğu gibi. Bırakın sizde yaşasın, bırakın azgın demir yığınlarını küle çevirsin. Göz merceklerinde yok etsin düşmanlıkları, bırakın ne olur kırsın zincirleri, zeytin dallarını sunsun dünyaya.

Aşık olun. O aşkların en yücesi en ulaşmazıdır çünkü. Onunla dostluğa gider, onunla umudu besleriz. Kin ve nefreti de onunla yenebilir mutluluğu inşa edebiliriz.

Bunları yaşatabilirseniz içinizde umutsuzluk elbette ki uzaktan yakından sözü edilmeyen bir kavram olarak kalır.

Sevgi eylemlerimizle de alakalı gelişir ve büyür. Her eylemimizle sevilen ve ya nefret edilen biz olacağımızdan doğurganlık açısından bu kavramların anası biz insanlar oluruz.

“var varanın
git gidenin
bir rüyayı getirenin
nereye kadardır becerisi
aralıktan rüzgar giriyor
ya tam açın
ya kapatın artık pencerenizi”

İşte biz insanlar bu duygunun varlığını kimi zaman açık koyduğumuz pencere yüzünden pek fark edemeyiz.

İhtiraslarımız bizi yenilgiye götürür.

Biliriz ki sevgiden uzaklaştığımız her an kan ve gözyaşının başlamasıdır. Buna rağmen diretir ve barış gibi kutsal bir kelimenin soytarı olmasına vesile oluruz.

“şiirler doğacak kıvamda yine
duygular yeniden yağacak kıvamda.
ve yürek,
imgelerin en ulaşılmaz doruğunda.
ey herşey bitti diyenler
korkunun sofrasında yılgınlık yiyenler.
ne kırlarda direnen çiçekler
ne kentlerde devleşen öfkeler
henüz elveda demediler.
bitmedi daha sürüyor o kavga
ve sürecek
yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!”

Sevgi böyle adını efsanelerden ala ala günümüze gelmiştir. Kavgaların esas amacı sevgiyi yakalamak iken onu farklılaştırmak acının adresini göstermek gibidir.

Kaldırım taşları sessizliğini üzerine dökülen kanda bozar. İnsanın sevgiden uzaklaştığına tahammül edemez ve erir gün be gün.

Gelin birbirimizi sevelim. Gelin sevgiyi sevelim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
11 Yorum
İrfan Sarı Arşivi