TRT 6"yı henüz izleme olanağım olmadı, doğrusu çokta merak etmedim. Ancak olumlu ve geciktiğinden anlamını ve heyecanını kaybetmiş güzel bir adımdır, Şeklinde enteresan bir yorum yapmak zorundayım.

Merak etmememin nedenine gelince, bu ülkenin ve bu halkın hayrına olan bir adım olmasını düşündüğümden, bununla birlikte daha bir çok adımı her platformda, her ortamda ve her fırsatta dile getiren biri olduğum için, geçen bu süreçte Kürt halkının karşılaştığı muamele ve olumsuzluklar Kürt sorunu ve Kürt halkının taleplerinin de değişmesine neden oldu.

Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN TRT 6"nın açılışında 72 milyon insanın huzurunda suç işledi ve hiçbir cumhuriyet savcısı kendisi hakkında dava açmadı. Sırf W harfi kullandı diye sayısız Kürt insanı hakkında dava açan Cumhuriyet savcıları, (TRT 6 BI XERBE) X harfi kullanan sayın Başbakan hakkında neden dava açmadılar, bunu sorma hakkımız vardır.

Şimdi merak ediyorum, Kürt halkı için bir televizyon kanalı açıldı. Bu kanalda tüm haber ve programların Kürtçe olacağını düşünecek olursak, X,Q,W harflerinin kullanılmaması mümkün müdür. Mademki mümkün değil ve mevcut kanunlarda bu harflere izin vermiyorsa, bundan böyle her gün suç işlenecektir.

Rahmetli ÖZAL"ın şu sözünü hatırlatmak istiyorum. “Yapmamız gereken bir şey var ise bize baskı yaptıkları için değil, kendi halkımızın ihtiyacı ise kendi halkımız için yapmamız lazım. Biz yapmazsak bize yaptırırlar”

Aynı düşüncelere paralel olarak ben ve benim gibi bir çok insan, sesli bir şekilde her platformda bunu dile getirdik. Sorun daha bu mecralara varmadan söyledik ama nafile kalıplaşmış ve ön yargılarla meseleye yaklaşan beyinlere bunu sokamadık.

O zamanlar Kürtçe gazete, Kürtçe televizyon, Kürtçe eğitim, her ortamda serbestçe Kürtçe kullanmak vb. basit talepler dile getiriliyordu. Ama bu gün talepler de değişti. Çünkü sayısız Kürtçe gazete ve Kürtçe yayın yapan Kürt televizyon kanalları var. İnsanlar taleplerini bi şekilde karşılamış oldu ve siz yeni uyanıyorsunuz.

Siz Kürtçe televizyon açıyorsunuz ama halen x,w,q harfleri cezalı. Siz Kürtçe televizyon açıyorsunuz ama halen Türkçe bilmeyen analar, hapishanedeki çocuğuyla Kürtçe konuşamıyor. Şimdi ne değişti. İnsanın aklına bir çok şey geliyor.

AB"nin bu yönde baskısı mı oldu? Yasaklar karşısında PKK"nin güç kazandığını mı fark ettiniz. Yani dolaylı olarak onların talepleri mi karşılanıyor.  DTP"lilerin mücadelesi sonuç mu verdi. Yaklaşan seçim için, seçim yatırımı mıdır. Yani her halde durup dururken bu halk aklınıza gelmedi galiba. 

Daha dün TBMM"nde Kürtçe için bilinmeyen dil olarak zabıtlara geçti. Hatta bunun en komik ve enteresan yorumu ise TBMM" başkanı sayın Köksal TOPTAN"a aitti. Sayın TOPTAN, kusura bakmayın aslında arkadaşlarımız bilinmeyen dil yerine, Türkçe"nin dışında bir dil olarak zabıtlara geçmeliydiler. Bundan sonrası için arkadaşları uyaracağım, diyordu. Oysa sayın TOPTAN"a sorulmalı “acaba İngilizce veya Almanca olsa siz ne yazdırmayı önerirdiniz.

Kısacası bu ülkede gölgesinden korkan insan sayısı az değil. Oysa Kürt dili, Kürt kültürü ve Kürtlere ait her olgu bu ülkenin bir zenginliği bakış açısıyla değer bulmalıydı.

Yıllarca CHP"yi sırtında taşıyan Kürt halkı, CHP Lideri Deniz BAYKAL"ın şu sözlerine bakın. Sanki Kürt halkı bu ülkenin insanı değilmiş gibi “devletin parasını, kaynaklarını sadece bir kesim vatandaşlarımızın etnik talepleri doğrultusunda harcanması doğru değildir” şeklinde dile getirmektedir.

Yine aynı BAYKAL sanki hiç hükümet veya ana muhalefet partisi yada lideri olmamış gibi “Özel televizyonlar gibi Kürtçe yayın yapmayı uygun gören bir televizyonun yasa, Anayasa ve RTÜK kanunları çerçevesinde yayın yapabileceğini ve buna kimsenin bir şey diyemeyeceğini” söylüyor. “O zaman, çeyrek asır bu ülkede siyaset yapmış ve ülke yönetiminde söz sahibi bir insan olarak siz, bu güne kadar neden böyle bir şey yapmadınız, demezler mi?

Eğitim Bir Sen Genel Başkanı Sayın Ahmet GÜNDOĞDU projeyi desteklediğini söylerken ve bazı güzel tespitlerde bulunmanın yanında önemli bir yanılmanın içine de girdiğini görüyoruz. “Bu kanalın dağa çıkan gençleri, dağa çıkartan ortamı kurutacağını” söylüyor. Bu yanılgıyı söylerken, çok bilmiş bir tavırla yıllarca yapılan hata olarak niteliyor. Oysa bu adımın tek başına, gençlerin dağa çıkmalarını önlemesini düşünmek ahmaklığın ta kendisidir.

Sayın GÜNDOĞDU"nun ikinci tespiti ise TRT 6"nın PKK"nin hesaplarını bozacağını ve bu tür demokratik açılımların halkı devlete yaklaştıracağını söylemesidir. Evet şimdi adama sormazlar mı? Yahu kardeşim “sen bu güne kadar neredeydin” neden gerçekleştirildikten sonra destekliyorsun. O halde daha gerçekleşmesi gereken onlarca sorun var, buyurun katkı sunun ve ortaya proje atın, demezler mi?

TRT 6 için sayın Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL"ün Kürtçe için Kültürel zenginlik demesi, Sayın Başbakan Recep Tayip ERDOĞAN"ın, Kürtler için iyi bir açılım, bu kanal kürt ve türk halkını bir birine daha da yaklaştırır diyor. Vb. daha sayısızca yetkili ve idarecinin olumlu sözleri insanı geçen karanlık ve kanlı ve gözyaşlı zaman için insanı düşündürüyor. Belki biraz hoş görü ve karşılıklı birliktelik geçmişte kalan acı günlerin yaşanmaması anlamına gelebilirdi.

DTP eş Başkanı Emine AYNA Kürtçe yayının Kürt halkının bir kazanımıdır şeklindeki yorumu çokta haksız bir yorum değildir.

Evet atılmış olan bu adım her ne kadar gecikmiş, zamansız atılmış ise de mutlaka ki kötü bir hizmetten iyidir. Devamı olarak başka demokratik açılımların olması kesinlikle bu ülkenin ve bu halkın yararına olacaktır. Her şeye rağmen hayırlı olsun diyorum.