Bedri Çallı

Bedri Çallı

Muhtar'lık bir istihdam alanı olmalı mı?

Muhtar'lık bir istihdam alanı olmalı mı?

Aile müessesesi toplumumuzun en önde gelen müesseselerinin başında gelmektedir.  Onu takip eden  Muhtarlık müessesesi  toplumun en değerli kurumudur. Muhtar, Mahalle ve köy ahalisinin her türlü toplantı, düğün, tazi, barış vb. bütün oluşumlarının başında bulunanlardan biridir. Bu topluluğu devlet ve devlet kurumları ile sivil toplum kuruluşları nezdinde temsil eder.

Temsilcisi olduğu o topluluğun, askerlik, sağlık, yardım, evlenme, doğum, ölüm, arazi tasarrufu, tapu ve ev aramalarında bulunacak, yani velhasıl oturduğunuz köy veya semtte yapmak istediğiniz hemen hemen her şey için sizin muhtarınıza ihtiyacınız var. Bu kadar ihtiyaç doyduğunuz bu müessesesinin başında bulunan Muhtarınız aslında bir çok yetki ile donatılmıştır.

Lütfen, bu yazıyı okuyan muhtarlar başta olmak üzere, her kes eğri oturup doğru yorum yapsın. Bu kadar geniş yetkilerle donatılmış ve bir bu kadar da sorumluluk yükletilmiş muhtarlarımızın eğitim düzeyi ne olmalıdır?

Acaba seçtiğimiz muhtar bizi ne derece temsil etmeye muktedirdir. Acaba bulunduğu ortamda, kendisini veya temsil ettiği toplumu ne derece savunabilme yeteneğine sahiptir?

Proje üretme veya müracaatlarda bulunma kapasitesi nedir, kanuni hak veya yetkilerini ne kadar kavrayabilme kapasitesi mevcuttur?

Kendi kafasındaki düşüncelerini veya yapmak istediğini kendi başına kağıda dökme kapasitesi nedir, yine kafasındaki düşüncelerini ve yapmak istediklerini  karşısındaki insanlara ne derece aktarabiliyor, onların kendisini dinletebilme kapasitesi nedir?

Aslında insanlar bir puan anketi yapmalı ve bu soruları kendi kendine sormalıdır. Şayet bu puanlama 100 üzerinden, 80’in altında kalırsa o kişinin muhtar adayı olmaması gerek veya seçmenin bu puanlamaya riayet edip, kendisini temsil etmeye muktedir olmayan bir insanı öncü etmemesi gerek.

Peki şimdi soruyorum;

Muhtarlık bir istihdam alanımıdır? veya muhtarlığa istihdam alanı olarak bakılması  düşüncesi ne derece doğrudur.

Hiçbir yazım sebepsiz değildir, bu nedenle yazımı sizlerle paylaşma ihtiyacımın nedenine gelmek istiyorum.

Aralık ayında yardıma muhtaç 700 aileye gıda yardımı dağıtımı ile ilgili 11 tane mahalle muhtarı ile birlikte çalışma olanağı buldum. Bu çalışma vesilesiyle muhtarlarımızı biraz daha yakından tanıma şansı buldum.

Hiç kimse kusuruma bakmasın, bu gün yanlışları tartışmazsak, yarın bu yanlışların arkası kesilmeyecek, bizim çektiğimiz sıkıntıları çocuklarımızda çekmek zorunda kalacaklar. Ben muhtarlarımızı son derece eğitimsiz ve yetersiz gördüğümü söylemek istiyorum.  Ayrıca kendi aralarında diyalogsuzluğu ve çekememezliği gördüm.

Bu izlenimlerimden sonra kendilerine yardımcı olmak istedim. Merkezi Ankara’da bulunan Türkiye Muhtarlar Derneği Genel Merkezi ile görüştüm. Hakkari Merkez ve Köy Muhtarlarını bir çatı altına toplamak amacıyla, bu derneğin Hakkari Şubesini açmak istediğimi bildirdim.

Bu derneğin açılması sonucu birbirinden habersiz ve diyalogları kopuk olan muhtarlarımızın ayda bir defa bir araya gelerek sorunlarını tartışmaları, bilgi alış verişi yapmaları,  her hangi bir muhtarın çok haklı bir talebi için, tüm muhtarların gücünü arkalarına almaları olanağı olacaktı. Bu güne kadar ferdi olarak yaptıkları başvurular, bu kez güçlü bir Sivil toplum örgütü başvurusu haline gelecekti.

İl dışından gelen veya il bazındaki yetkililerin ziyaret edebilecekleri, muhtarların bir merkezi olacaktı. Sözleri değer kazanacak ve güçlü bir sivili toplum örgütü durumuna geleceklerdi.

Bu teklifi muhtarlarımız nasıl karşıladı;

Muhtarlarımız, derneğin ne anlama geldiğini tam olarak kavrayamadılar, getirisi ve götürüsünü idrak edemediler. Bir birleriyle çalışma konusunda son derece isteksiz olduklarını gördüm.  Sorumluluktan kaçtılar.

Şimdi tekrar soruyorum?

Güçlü bir sivil toplum örgütü mensubu olarak, güçlü hizmetleri gerçekleştirebilecek bir muhtar olmak yerine, kendi halinde suya sabona dokunmayan bir mahalle muhtarı olmayı tercih edenlerden ne beklenebilir.

Özellikle bu hatalar, İl Genel Meclisi ve Belediye Meclisi üyelerinde de yapılmadı mı? Sürekli bunun sancısı çekilmiyor mu?

Öneriyorum;

1.Lütfen bundan sonraki dönemler için eğitimli insanlar ortaya çıkarak, temsil ettiği halkı layık olduğu şekilde temsil etmeye talip olsunlar.

2.Muhtarlığa istihdam alanı olarak bakılmaması, sırf işsiz olduğu için muhtar olmak isteyenlerin bu sevdadan vaz geçmelerini öneriyorum.

3. Seçmenlerin yakınlığa ve dostluğa bakılmaksızın, eğitimli insanları desteklemelerini öneriyorum. 27.01,2006 [email protected] [email protected]

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bedri Çallı Arşivi