İbrahim Genç

İbrahim Genç

Kürtçe Öğretmenliği

Kürtçe Öğretmenliği

Türkiye’de katmerleşmiş sorunların çözümü, farklı dil ve dinlerin saygı görmesiyle mümkündür. Bu itibarla dilsel ve dinsel anlamda atılacak adımlarda ilk yapılması gereken daima o dile ya da dine onur kazandırmaktır. Türkiye’nin normalleşmesini sağlayacak en anlamlı ve büyük adım budur. Tabii buna karşın bugün hâlâ farklı dil ve dinlere yaklaşımlarda riyakarlık ve çifte standart uygulamalar göze çarpmaktadır. Özellikle Kürtçenin seçmeli ders yapılmasına karar verilmesinden sonra gelişen süreç, dilsel anlamda normalleşmeyi engelleyecek niteliktedir.

Haziran ayı başında Başbakan Erdoğan’ın “Yaşayan diller ve lehçeler adı altında Kürtçe seçmeli derslerin verilebileceğini” söylemesiyle çalışmalar başlamıştı. Birkaç hafta sonra da Mardin Artuklu Üniversitesi ilan vererek Kürtçe öğretmeni yetiştireceğini kamuoyuna duyurmuştu. Verilen ilanda “Milli Eğitim Bakanlığı’nın önerisi üzerine, Kürtçe Öğretmeni yetiştirmek amacıyla Mardin Artuklu Üniversitesi Türkiye’de Yaşayan Diller Enstitüsü Kürt Dili ve Kültürü Anabilim Dalı bünyesinde 2012-2013 öğretim yılında 500 (beş yüz) Tezsiz Yüksek Lisans öğrencisi alınacaktır. Bir yıl süreli bu programdan mezun olacak adaylar Kürtçe öğretmeni olarak atanacaktır.” deniyordu. İlanda formasyonu olmayanlara formasyonun da verileceği ve Şubat 2013’te de 500 kişinin alınacağı yazılıydı. Bu tabloya bakarsak eğer, Artuklu Üniversitesinin MEB ve YÖK’ten cesaret alarak bu kadar cömert davrandığını söyleyebiliriz. Ki televizyona çıkan MEB ve YÖK yöneticileri, Bakan’lar herkes Kürtçe seçmeli dersin büyük adım olduğunu dile getiriyor, Artuklu Üniversitesinin çalışmasından bahsediyor ve eğitimlerini tamamlayanların Kürtçe öğretmeni olacaklarını dile getiriyordu.

Durum açık ve netti: 500 kişi alınacak, formasyonu olmayanlara formasyon da verilecek!

Çünkü Artuklu Üniversitesinin son açıklamasında “Üniversitemizin Kürdoloji bölümü, MEB ve YÖK arasında yapılan görüşmeler neticesinde hazırlayacağımız ders kitabını okutmak üzere olabildiğince fazla sayıda öğretmen adayını “tezsiz yüksek lisans programına” almamız ve bunlardan pedagojik formasyonu olmayanlara üniversitemizin eğitim bilimleri bölümünün kadrolu altı öğretim elemanı tarafından formasyon dersleri verilmek üzere prensipte anlaşıldı.” deniyor. Bundan cesaret alan Üniversite sonuçta başvuran 2528 kişiden 500’ünü programa kabul ediyor. Derslerin başlaması için formasyonu olmayan 234 kişinin formasyonu için YÖK’ten onay beklerken her şey birden tepe taklak oluyor. Tabii YÖK, bu sayının 250’ye indirilmesini istiyor ve formasyon onayının da verilmeyeceğini dile getiriyor.

Verilen bu keyfi uygulamanın hem Kürdoloji bölümünün itibarını zedeleyeceğini, hem de birçok öğrenciyi mağdur edeceğini düşünen Üniversite; 500 adayın kaydının onaylanmaması ve 234 aday için de formasyon izni verilmediği takdirde süreçten tamamen çekileceğini duyurarak öğrenciden yana tavır aldı. Üniversite’nin bu tavrı, aynı zamanda durmadan Kürtçeyi küçümseyen ve itibarsızlaştıran yaklaşımlara iyi bir cevap verdi. Eğer bundan sonra da bu dik duruş devam ederse olumlu bir sonuç alınabilir

Çünkü ortada çok ciddi bir haksızlık var. İnsanlar bunun için işlerini güçlerini bırakıp Mardin’e yerleştiler. Kimileri eski işlerini bıraktı. Kimileri eşlerini uzakta bırakıp da Mardin’e yerleşti. Hani siyasal zemin ülkemizde çok gevşek, her an her şey olabiliyor ama bu sefer gerçekten ortada büyük bir haksızlık var. YÖK de bu kararını verirken neden insanların mağduriyetlerini önemsemiyor? Madem niyetiniz yoktu, neden televizyonlarda bunu “tarihi adım” diye övüyordunuz? Madem böyle yapacaktınız, neden iş işten geçmeden Artuklu Üniversitesini uyarmadınız?

Nerden bakarsak bakalım ortada bir yaman çelişki var. Eğer bu haksızlık giderilmezse duygusal kopuşun bu gibi samimiyetsizliklerden başlayacağı muhakkaktır. Şimdi Üniversite yönetimi ve Kürtçenin ilk öğretmenleri olma hayalini kuran adaylar umutla bekliyorlar. Bakalım devletimizde aklı selim hakim olur da bir normalleşme sağlanabilecek mi yoksa bu, YÖK’ün yumuşayan bu dönemi sabote edişi mi olacak…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
İbrahim Genç Arşivi