Fikret Yaşar

Fikret Yaşar

Kurd Devletleri –3 / Kurd Buveyhi Devleti

Kurd Devletleri –3 / Kurd Buveyhi Devleti

İran Kurdistan’ında yerleşik  ve Abbasilere karşı yapılan isyanlara katılan  Deylemi Aşireti, reisleri Bavé (Bové / Buvi) Şuca’nın oğulları tarafından kurulmuştur.

Zagroslar’da yaşayan Deylemi aşireti silahlı gücünden dolayı Ziyar devletinin kurulmasına destek sağlamış ve devlette önemli kadrolar elde etmişti. Aşiretin reisi konumunda bulunan Bavé Şuca, yönetimde güçlü bir konumda bulunduğu için oğullarının da önemli görevlere atanmasını sağlamıştı. Önemli görevler üstelenen Bavé Şuca’nın oğulları  Ziyari hanedanının kurucusu Merdav-Merdaviç’i darbeyle ortadan kaldırınca yönetim el değiştirmiş ve mevcut devletin adı bile onlarla (Boveyi-Buvi) anılır olmuştu.

Buviler Şii mezhebine mensup oldukları halde sunilere politik baskı yapmıyorlardı. Ancak on iki imam Şiiliğinin gelişmesi için de çaba sarf etmişlerdir.

Ziyar Devletinin kurucusu Merdav’a karşı darbe yapıp tahttan indiren Buvi kardeşler  devlet işleyişine hakim oldukları için kısa sürede kendi politikaları doğrultusunda devleti biçimlendirdiler. Devletin yeni adı da babalarından dolayı Buvi / Buveyhi olarak değiştiren yeni kadro Kurd Deylemi Aşiretinin soylularından oluştuğu için kısa sürede bölgedeki diğer Kurd aşiretlerinin de onayını aldı.

Abbasiler bu süreçte Kurd hanedanlar tarafından ablukaya alınmış ve halifelik sembolik bir güç haline gelmişti. Bir taraftan Hemdaniler bir taraftan da bastıran Buyiler ve diğer hanedanlar karşısında ayakta kalmaya çalışan Abbasi halifesi oluşan yeni devletleri tanımak zorunda kalıyordu.

Bölgede önemli bir güç haline gelen Buvi kardeşler kısa sürede yeni devletin sınırlarını genişleterek kuzeyde Hazar, güneyde de Şiraz ve İsfahan’a kadar sınırlarını genişlettiler.

945 yılında Bağdat üstüne yürüyerek  şehri  ve halifelik kurumunu egemenliklerine alan Buviler, büyüyen devleti daha iyi yönetebilmek için üç emirlik oluşturdular. Ancak otoritenin bölünmesi siyasi çalkantıları beraberinde getirince kardeşler karşı karşıya gelmekten kurtulamadı. Saltanatta pay sahibi olmak isteyen bazı aşiretler de bu bölünmede rol oynamıştı. Nitekim bu aşiretlerden Fedlaviler süreç içinde amacına ulaşarak ‘Fedlawi Kurd Devletini’ kurmuşlardır.

Aduddevle, meydana gelen taht kavgasında diğer kardeşlerini yenilgiye uğratarak yönetimi tek elde toplamayı başardı.  Tahta oturan Aduddevle  İran, Irak ve Umman topraklarının büyük bir kısmını egemenliğine aldı. Daha çok savaş kültürü ve silahlanmaya önem veren Aduddevle, mimaride de ilk defa Ziyariler’in cami yapımında kullandığı Kubbe mimarisini geliştirerek pek çok cami, hastahane, imarethane, köprü, yol, kanal ve kuyu yaptırmıştır. Moğol istilasında yakılan yıkılan bu eserler ve daha sonra Timurlek’e ilham kaynağı olmuş ve Timurlenk’in bu bölgeden götürdüğü alim ve ustalarla Asya’da tarım ve mimaride önemli işler yaptığı görülmüştür.  Timur’un yanı sıra Ziyari Kurdler’in keşfettiği Kubbe mimarisi Araplar, Farslar, ve Osmanlılar tarafından  kullanıldığı gibi tüm dünyaya yayılmıştır.

Aduddevle Yukarı Mezopotamya’da Hemdaniler’e, Horasanda Samanilere ve Taberistan’da da baş kaldıran Ziyariler’e karşı genişleme siyaseti izleyerek devleti güçlendirdi, ancak ölümünden sonra oğulları taht kavgasına girişince meydana gelen saltanat kavgaları devleti zayıflatmaya başladı. Bir süre devam eden taht kavgasında orduda görev yapan paralı Türkmen askerlerin desteklediği Sultanuddevle kardeşlerine galip gelerek tahta oturdu. Sultanuddevle ölünce yerine Cihanuddevle tahta geçti. Cihanuddevle’nin paralı Türkmen askerlere ücretlerini vermemesi üzerine isyan başlatan Türkmenler Bağdat’ı ele geçirerek   sultanın Bağdat’ı terk etmesini sağladı. Bağdat’ı terk etmek zorunda kalan Cihanuddevle bir süre sonra güçlü bir orduyla Bağdat’ı tekrar ele geçirerek kendisine karşı isyanda bulunan Türkmen başı Bars Togan’ı da idam ettirdi.

Bu olaylardan sonra bir süre istikrar sağlayan Buviler Irak, İran ve diğer bölgelerde egemenliklerini devam ettirdiler. Cihanuddevle ölünce yerine Kaliçar Kuré Sultanuddevle geçti. Onun dönemi nispeten iyiydi, ancak o da öldükten sonra oğulları saltanat kavgasına giriştiler.

Büyük oğlu Husrew-Firuz  Kardeşi Fulad’ın Türkmenlere sığınması üstüne tahta oturarak devleti yönetti.

Tahta kavgalarının zayıflattığı devlet bölgede gittikçe yerleşik hale gelen ve güçlenen Türkmenlerin hedefi haline gelmişti. İş bulmak ve para kazanmak için geldikleri emanet coğrafyada egemen olmak isteyen göçmen Türkmenler halifelik kurumundan yararlanmak için gizliden gizliye halife ile ilişkileri geliştirdiler. Gerek Türkmenler ve gerekse halife Buviler’e karşı intikam hırsı besliyorlardı. Türkmen Başı Bars Togan’ın öldürülmesi Türkmenleri, Bağdat’ın Buviler tarafından ele geçirilmesi sırasında gözlerine mil çekilen halifeden dolayı da Abbasi hanedanı Buvi iktidarına karşı düşmanca duygular besliyorlardı.  Bu duygulardan hareketle gizli bir ittifak kuran taraflar Tuğrul Beye sığınan Buvi prens Fulad’tan da yararlanmak istediler. Buvi prens kendisine vaat edilenlerin karşılanması durumunda ittifaka destek vereceğini bildirdi.

Tuğrul Bey ve Halifeden söz alan Fulad, yandaşlarıyla beraber şer ittifaka katılarak bu devletin son  bulmasına sebep olmuştur.

İttifak ordusunun başında bulunan Türkmen emiri Tuğrul Bey, 1055 yılında Bağdat üstüne yürüyerek Buvi sarayını ve şehri ele geçirdi.

Buvi devleti son bulmuş hanedan da kılıçtan geçirilmişti.

Buvi prens Fulad, bu ihanet sonrasında bir bölgenin  kendisine verilmesini beklerken ancak canını kurtarabilmişti.

Tarih bize hainlerin kaybettiğini gösterdiği halde, aç gözlülük ihanet edenlerin ileriyi görmelerine engel olmaktadır.  

 “İhanete uğramanın acısını yalnız hainler bilir.” Shakespeare

Kaynak:
*Kurd Devletleri –Khusrew
*Kurdistan Tarihi- E.Xemgin
*Med Sonrası Kurdler-Tori

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
16 Yorum
Fikret Yaşar Arşivi