Necip Çapraz

Necip Çapraz

Hakkari'de buruk bayram

Hakkari'de buruk bayram

Bu bayram Hakkâri genelinde buruk geçti. Hakkâri tarihinde en heyecansız ve yüzlerin çok da iyi gülmediği bir bayramdı. İnsanların büyük guruplar halinde gezmesi neredeyse yok denecek kadar azdı. Çocuklar da eskisi gibi kalabalık gezmiyordu.

Sebeplerine gelince, birincisi, yoğun yağan kar yağışlarından dolayı bırakın köy yollarını mahalle yolları bile kapalıydı.

İkincisi ve en önemlisi de tarihe “Şemdinli Olayları” diye geçen, şehir merkezlerinde onlarca bombanın patladığı, yüzlerce iş yerinin tahrip olduğu, onlarca ölüm ve yüze yakın yaralanmanın yaşandığı, Şemdinli, Yüksekova ve Hakkâri olaylarında yaşanan gerginliğin etkisinin daha geçmediğindendi. Bu olaylarda yaşanan ölü ve yaralanmaların yaraları henüz taze ve meydana gelen fiziki tahribatın büyük bir kısmı halen duruyor.

Yaşanan olaylar halen insanların beyninde tazeliğini koruyor.

Halk, yaşanan olayların “derin” izlerinin hukuktaki gelişmeleri takip ediyor. Gün geçtikçe olayların farklı boyutları ortaya çıkıyor. Devlet büyüklerinin söylediği “nereye kadar gidecekse, ucu nereye varacaksa” söyleminin sonu olan bir noktaya gelinmiş durumda. Ancak ucunun dokunduğu yer ve ya olayın vardığı son nokta konusunda işin yavaş işlediği ve sanki görünen uç yine “karanlık” bir noktadadır.

Tıpkı Susurluk veya Yüksekova…

İlimize yeni atanan Vali ve kaymakamların da henüz halka bütünleşme, devletin kucaklayıcı adımlarını hissetmediği, atılan adımların çok yavaş olduğunu görmekteyiz. Göründüğü kadarıyla yeni yöneticilerden olumlu icraatlar bekleniyor. Ancak ekonomik, sosyal konulardaki adımların neler olacağı merakla bekleniyor.

Korkunç bir sessizlik yaşanmaktadır.

Bu semsizliğin sebebi doğrusu merak edilmektedir. Biliyorsunuz ki her sessizlik büyük bir fırtınanın habercisi olarak biliniyor.

Anlayacağınız bu bayram buruk geçti.

Yazımı, hoşuma giden üç fıkrayı sizinle paylaşarak bitirmek  istiyorum.

Eşeğin Durumu.

Bayramda uğradığım Yüksekova’nın civar köylerinden birinde eşeğini kızağa bağlamış, ot çeken bir köylüye sordum;
—Senin ve eşeğinin durumu nasıl?
—Valla eşeğin durumu benimkinden daha iyidir.
—Neden?
—Bu yıl havalar çok soğuk ben çok üşüyorum ama eşeğin durumu öyle değil.

İranlı
Bir İranlı yolda yürürken dua ediyormuş.
-Allahım Allahım sen bana para,mülk,tapu versen ne ğoş olur..
Az daha yürüdükten sonra
-Allahım allahım sen bana arabada versen ğoş olur.
az daha yürüdükten sonra
-Allahım allahım bana bide kari vereceksen..
Derken ayağı takılır yere düşer..
-Vermisen vermisen niye itelisen!..( www.yuksekova.net ’ten alıntı)

Devlet Nedir?

Komutan yeni gelen acemi birliğindeki Kürt bir askere sorar "Evladım söyle bakalım devlet nedir?" Asker "Bilmiyorum komutanım” der. Komutan kızar ve "nasıl bilmezsin? "der ve Türkçe bilen bir askere döner ve sorar "Oğlum Hasan söyle bakalım bu arkadaşına devlet neymiş." Hasan’da  "tamam komutanım" ve Kürt askere döner ve "Devlet bizim anamız, bacımız, babamız. Devlet bizim her şeyimizdir "der. Komutan tekrar Kürt askere döner ve "Öğrendin mi devlet neymiş, hadi bir de sen söyle devlet neymiş bakalım?" Kürt asker söyle der "Komutanım devlet Heso’nun anası, bacısı, babası, devlet Haso’nun her şeyidir. "demiş. (www.yuksekova.net ’ten alıntı)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Necip Çapraz Arşivi