Her şeyden önce bilinmeli ki 2002 yılından bu yana zamanın başbakanı, bu halktan intikam almaya çalışıyor. Ayrıca bu halkı birbirine düşürme senaryoları da var. Bunu GKK'da denediler şimdi de bu tür senaryolarda deniyorlar. Ama bu plan kesinlikle tutmayacaktır.

Zamanlama çok enteresan değil mi? Yaklaşık dört ay buyunca Yüksekova ve Cizre ilçelerine saldırılıyor, insanlar öldürülüyor, yaralanıyor, evleri yıkılıyor, yakılıyor, aç bırakılıyor, sağlık ve eğitimden yoksun bırakılıyor, cenazelerine işkence ediliyor, cenazelerin toprağa verilmesine izin verilmiyor.

Üstüne üstlük yaptıklarını inkar edip başkalarına mal ettirilmeye çalışılıyor. Öldürülen her kes terör damgasıyla ölüyor. Bir o kadar da tutuklanıyor.

Uygun bir zamanda bu iki ilçenin il yaptırılma haberi sevinç ve davul zurnalarla karşılanacaktı. Ama bugün onlarca insan öldürülmesi  ve yıkımdan sonra ve yine aylarca sokağa çıkma yasaklarına rağmen  böyle bir müjde nasıl karşılanır görüyorsunuz.

Yüksekova’nın il yapılmasına hiçbir Hakkarili karşı olmadı ve olmayacak. Zaten önceki hükümetler zamanında da böyle bir çalışma vardı.

Ancak Hakkari’nin ilçe yapılması fikri hiçbir zaman ortaya atılmamıştı. AKP seçim startını Hakkari’den başlatmıştı. zamanın Başbakanı R.Tayip Erdoğn için bir soğuk duş etkisi yaratmanın getirdiği öfkeye hepimiz şahidiz.

Bu noktada bir çok hesap var. Birinci hesap Yüksekova halkının birliğini bozmak, İran ve Irak sınırları için onları sınır bekçisi yapıp, tüm güvenlik güçlerini buraya kaydırarak, adeta açık cezaevi  haline getirmek. Vali’yi tümen komutanının ayağına götürmek.

Fakat emin olunuz ki, siz bu yolla Yüksekova halkını AKP’lileştiremeyeceksiniz.

İkinci hesap ise siyasi anlamda kararlı olan Hakkari halkını cezalandırmak, onlardan intikam almak ve onların daha fazla muhtaç duruma gelmelerini sağlamak.

Hakkari  veya Yüksekova, Şırnak veya Cizre halkını kazanmanın yolu kesinlikle bu değil. Fazla sürmeyecek eminim ki bu hatadan mutlaka dönülecektir. Kin, öfke, baskı, şiddet  ve garazla bu halk kazanılamayacak.

Zamanlama yanlış ve iyi niyet yok. Yüksekova, Cizre, Erciş, İskenderun ve daha bir çok ilçe il olmayı hak etmiştir. Ancak bunları il yapmanın yolu, başka illeri ilçe durumuna getirmek olmamalıdır.

Nüfus, coğrafi, kültür ve daha bir çok açıdan Hakkari ili mevcut  çok sayıda ilden daha ileridir. Böyle bir sorgulama yapılması halinde en az 10 il ilçeye dönüştürülmesi lazım gelir.

Ama herkes şunu çok iyi biliyor ki, bu açıklama her nekadar sayın Ahmet Davutoğlu tarafından yapılmış ise de bu açıklamanın gerçek sahibi 2010 ve 2012 yıllarında bunun benzeri açıklamayı yapan sayın Cumhurbaşkanı’dır. Bu halkı nasıl dize getireceği galabetine kapılmıştır.

Günahını almayayım ama biran için acaba bu projenin akıl hocası hemşerimiz başbakan baş müşaviri Muhsin Kzılkaya mıdır, diye kendi kendime soruyorum. Çünkü o makama getirilme nedeni Hakkarili ve Kürt olmasıdır.

Eğer akıl hocası o değil ise bir Hakkarili olarak bu karara tepki koyması gerekmiyor mu? En azından onun da doğup büyüdüğü bir ilin ilerde köye dönüştürülmesi ihtimalinden rahatsız olduğunu öğrenmek bizi memnun ederdi.

Kendine göre adalet dağıtan bu hükümetin,  bu konuda bir referanduma gitmesi daha adil olmaz mıydı?

Bu işin daha iyi niyetli olarak Hakkari ve Yüksekova halkı açısından en doğru şekilde karar kılınmasını diliyorum.

Hakkari ve Yüksekova halkının bunu kendilerine mücadele haline getirmeleri gerekiyor. Çeşitli etkinlik, girişim ve çalışmalarla doğru temelde iyi bir hizmet haline getirilmesi için mücadele etmesi ihtiyacı hasıl olmuştur.

Muhalefet partilerini, ülke ve yerel bazda sivil toplum örgütlerini, kurumlarda sözü geçenleri ve tüm halkları bu haksızlığa karşı dik durmaya ve mücadele etmeye davet ediyorum.