1997 Yılına kadar Hakkari genelinde yaşamlarını sürdüren engellilerimizin çalacak kapıları ve kendilerine destek olabilecek birileri yoktu. Bu insanların ağzı, kulağı ve sesi olması, dertlerini anlatabilecekleri ve çalacak kapıları olması ve kaderdaşları ile birlikte olabilmeleri ve daha doğrusu bunlara çatı olması amacıyla Bedensel Engelliler Derneğinin Hakkari Şubesini kurulmuştur. İlimiz genelinde tek dernek olarak ortaya çıkan bu oluşum, bu gün Hakkari genelinde 4 tane Engelliler derneği ve 3 tane Engelliler Spor Kulübü olmak üzere, 7 tane sivil toplum örgütüne ulaşmış ve Hakkari genelinde yaşamlarını sürdüren tüm engellilere yıllarca hizmet verilmektedir. Bizlerin çabaları sonucu, bu gün halen Türkiye’nin bir çok ilinde bulunmayan Eğitim Uygulama Okulu ve İş Eğitim Merkezi faaliyete sokulmuştur. İlimizde açılan özel Rehabilitasyon Merkezine, bir çok zaman bilgi akışı şeklinde destek sunulmuştur. İlimizde var olan Sosyal Hizmetler il Müdürlüğü, SYD. Vakfı, Rehberlik ve danışma Hizmetleri il Müdürlüğü gibi, devletin kuruluşları ile iş birliği yapılmış ve bir çok zaman kuruluşların çalışmalarına katkı sunulmuştur. Geçen 9 yıllık süre zarfında bu örgütlerimiz ve onların başlarında bulunan isimsiz fedakarlar, her alanda Türkiye’nin gerisinde kalan Hakkari’yi engelli alanında Türkiye’nin başarılı, sayılı illeri arasına sokmayı başarmıştır. Bu örgütlerimizin çalışmaları bir çok zaman ülke sınırlarını aşmış, Avrupa ülkelerindeki engelli örgütleri ile bütünleşme başarısı göstermiştir. Bu gün Türkiye genelinde en fazla tanınan ve bu sivil toplum örgütlerimizin bu noktaya ulaşması büyük bir azmin sonucudur. Hakkari şartlarında, sponsorlardan yoksun, duyarlı yetkililerin nadir bulunduğu, farklı hesaplarla bir çok yetkili ve şahsiyetin, bu örgütlerin çalışmalarına köstek olduğu bir ortamda bu başarıların mucizeden farkı yoktur. Bir çok zaman duyarlı valilerimize, bazı kurum amirlerinin yanlış davranışları ve engellemeleri konusunda şikayetlerimizi götürdüğümüzde derhal müdahale edildiğini ve hizmetlerimizin aksatılması önlenmiştir. Ancak bir çok zamanda yine bazı idarecilerimiz hakkında bazı valilerimize şikayetlerimizi götürdüğümüz zaman, haklı olduğumuzu anladıkları ve bildikleri halde “ben kedi’mi (yumuşatarak) kimseye ezdirmem” hesabıyla onlara arka çıkmış ve hizmetlerimiz engellenmiştir. Evet değerli okurlar; Bilindiği gibi 3 Aralık Dünya engelliler günü Birleşmiş Milletler tarafından kabul edilmiş ve tüm dünyada kutlanmaktadır. Ülkemizde Devlet bütçesinden hiçbir şekilde yararlanamayan engelli sivil toplum örgütleri tüm Türkiye genelinde, devletin kurumlarından yararlanmaktadır. Bu gün, bu ülkenin Cumhurbaşkanı, Başbakanı ve TBMM. Kapılarını ardına kadar engelli örgütlerine açmıştır. 81 ilden engelli örgütleri yöneticileri, valilik ve kaymakamlıkların destekleri ile Ankara’ya gönderilmiştir. Bu çerçevede ilimizden 4 tane yöneticimiz şu anda Ankara ilinde bulunmaktadır. Ayrıca bu gün 81 il ve yüzlerce ilçede engelliler için programlar düzenlenmiş ve etkinlikler gerçekleştirilmiştir. Bunların tamamı devletin kurumları tarafından desteklenmektedir. Hiçbir kurum, hiçbir kurum amirinin öz malı değildir. Birilerini tasvip etmedikleri için onun şahsında, kamu hizmetini aksatma tasarrufu hiçbir kurum amirine ait değildir. Bu çerçevede il merkezinde bulunan dört tane engelli örgütü ortaklaşa olarak, 3 Aralık Dünya Engelliler gününü Hakkari’de bir etkinlikle kutlamayı tasarladık. Bu şekilde sürekli dört duvar arasında sıkışmış ve dışarı çıkma olanağı olmayan engellileri birkaç saat için bile olsa dışarı çıkarmak ve biraz eğlendirmeyi amaçlamıştık. Bu etkinliğimizi Çağdaş Yaşam Kız Yibo’da yapmayı kararlaştırdık. Bu kararı almamızın bazı gerekçeleri vardı. 1) bu okulun kaloriferlerinin sürekli yandığını bildiğimiz ve sıcak olacağı için tercih ettik. 2) Bir çok zaman okullardan öğrenciler derneğimize getirtilir ve engelliler konusunda kendilerine bilgi vermeye çalışıyoruz. Bazen bizler okullara çağrılıyor ve bu tür etkinlikleri yapıyoruz. Örneğin iki defa 23 Nisan İlköğretim okulunda ve yine geçen yıl sözünü ettiğimiz Yibo’da bu tür etkinliği yaptık. Yani bizim bu kez Kız Yibo’da yapmaya çalıştığımız bu faaliyet, aslında eğitimin bir parçası olacaktı. 3) Öğrenciler bir taraftan engelliler konusunda bilgilenecek, bir sevgi ve saygı bağı kurulacak ve diğer yönden ilçe ve köylerden gelen bu öğrenciler iki saat boyunca mahalli sanatçıların müziği ile eğleneceklerdi. Evet Bedensel Engelliler Derneğimiz bu etkinliği yapmak üzere İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bir yazı yazmıştır. Fakat inanamayacaksınız derneğimize cevaben yazılan yazıda eğitim dönemi olduğu için bu etkinliğe izin veremeyeceklerini belirtmişlerdir. Biz bu etkinliği Cumartesi günü saat 14 ila 16 arası yapmayı planlamıştık. Haklı bir gerekçeyi anlayışla karşılardık. Ancak cumartesi günü öğleden sonra, ayrıca eğitim destekli böyle bir faaliyetin iptalinin haklı olduğunu kim bana söyleyebilir. Olayın bizi üzen tarafı da Milli Eğitim Müdürlüğümüzün her zaman olduğu gibi dürüstlükten uzak davranışı oldu. Daha iki gün önce gelen Sayın Valimiz Ayhan NASUHBEYOĞLU ve bir ay önce göreve başlayan Vali Yardımcısı Orhan BALCI’nın yanlış bilgilendirildiği bizleri çok üzmüştür. Efendim, bunlar neden okulu seçiyorlar, Kültür Merkezinde bu faaliyetlerini yapsınlar demişlerdir. Şimdi, Kültür Merkezi’nin durumunu bilen her kesin elini vicdanına koymasına ve buna göre karar vermesini istiyorum. Kültür Merkezinin kaloriferleri hiç yanmıyor. Sadece bir etkinlik olduğunda yakılır, fakat o kocaman salonun ısıtılması bu güne kadar hiç mümkün olamamıştır. Siz Hükümet konağında bir gün kalorifer yaktırmadan görev yaparsanız, bende engellileri Kültür merkezine getiririm. Sürekli dört duvar arasında ve sobanın yandığı bir ortamdan benim Kültür Merkezine getireceğim bir engelliyi, etkinlikten sonra benim onu evine değil, hastaneye götürmem gerekecekti. Şimdi bu Kültür Merkezini Sayın Valimize öneren kişinin ne derece dürüstlükten ve iyi niyetten uzak olduğunu tahmin edebiliyor musunuz? Evet maalesef engelliler 81 ilden sadece Hakkari’de engellendi. Fakat üzücü olan tarafı, bunun çok ustaca ve Devletin Valisine yaptırılmasıdır, her zaman olduğu gibi. (Derdi çok olanın, yazısı da uzun olur.) 03.12.2005 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]