Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Cumhurbaşkanı Sezer'in yanlışı

Cumhurbaşkanı Sezer'in yanlışı

Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu açık, seçik ve uluslararsı arenada inandırıcı olamayan gerekçeleriyle dile getirmeye çalışan Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, eskiden Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptı. Kendisi Hukukcu. Dolayısiyle hukukcu olarak anayasayı ve Cumhurbaşkanı´nın yetkilerini iyi bilir ve bilmesi gerekir. Ne yazık ki Lübnan konusunda hangi kutupta yer alınırsa alınsın, işin özünde gerekli temel bilgi olmadığı zaman çok yanlış kanaatlere, bazı acıklamalar yol açıyor. Tabii ki bu kanaatleri biz, kendi gazetelerimizde, yayınlarımızda, televizyon programlarına yansıttığımız zaman, yarattığımız kamuoyu da, son derece yanlış bilgilerle donatılmış bir kamuoyu oluyor.

Aslında anayasaya göre Lübnan'a "asker gönderme kararı alma görevinin Meclis'te olduğu bilinen bir gerçek. Yani Anayasa'nın 92. maddesinde, '... Türk Silahlı Kuvvetlerinin yabancı ülkelere gönderilmesine... izin verme yetkisi Türkiye Büyük Millet Meclisi'nindir“, ibarisi bulunmaktadır.

Sayın Sezer Lübnan'a asker gönderilmesine karşı olduğunu belirtiğinde, insan ister istemez sormak mecburiyetinde kalıyor. Acaba Bu konuda Cumhurbaşkanı'nın Anayasa'ya göre en ufak bir yetkisi varmı? Meclis Anayasanın kendisine vermiş olduğu yetkiyi daha henüz kullanmadan, Sayın Sezer acaba Siz göreviniz icabı hangi yetkiye dayanarak kendi düşüncenizi bir Cumhurbaşkanı olarak böyle bir ortamda kamuya acıklıyorsunuz? Amacınız acaba Cumhurbaşkanlıgı sürenizin uzatılmasımıdır? Bu sorular hoşunuza gitmeyebilir, ama insan ister istemez bunları düşünüyor ve soruyor acaba Siz Askeri Afganistan'a, Somali'ye ve Kongo'ya gönderirken niçin hıç ses çıkarmadınız? Ama Lübnan'daki duruma niçin seyirci kalamak istiyorsunuz? Üstelik bu seyirciliğinizin adını ne koyaçaksınız?

Lübnan'a asker gönderilmesi konusunda benim hukuki kanatim parlamenter demokrasilerde, „savaş hali ilanı ve silahlı kuvvetlerin kullanılmasına izin verme“ konusunda devlet başkanlarının yetkileri olmaz. Sayın Bülent Arınç'ın dediği gibi, „burada Hükûmet'in takdiri ve gereğinde Meclis'in kararı“ sözkonusudur. Sayın Arınç Meclis Başkanı olarak bu konuda düşüncesini belirttiğinde „bu aşamada Sayın Cumhurbaşkanı'nın yetkisi ve sorumluluğu yoktur“, dedikten sonra meclis'in alacağı kararın resmî Gazete'de yayınlanacağını belirtiyor. Aynızamanda hukuken çok haklı olarak „bu hiçbir zaman veto edilecek, Anayasa Mahkemesi'nde iptali için dava açılacak karar olmayacaktır“ diyor. Yani Sayın Arınç, Devletin en başına, haklı olarak "bu işe sen karışma," çünkü sen bu konuda yanlış düşünüyorsun, diyor!

Öyleyse eskiden Anayasa Mahkemsi başkanlıgı yapmış olan Sayın Sezer bütün bu hukuki değerlendirmeleri ve yorumları bilmez mi? Tabidirki bilir. Hemde çok iyi bilir. Fakat kendisi Cumhurbaşkanı olarak tarafsız kalacagına o hep Recep Tayyip Erdoğan Hükümetine muhalif davranmıştır ve muhalefeti kendisine görev edinmiş bulunmayı halen sergilemektedir. Dolayısiyle onun Başbakan Erdoğan'ın bu konudaki tavrına karşı çıkması zaten beklenen bir tepkidir. Zira Sayın Sezerin elinde olsa, bu konudaki muhtemel bir TBMM kararını hemen veto eder. Eger vetoyla böyle bir kararı engellemede başarılı olamazsa, Anayasa Mahkemesi'ne meseleyi götürerek hemen iptal ettirmeye uğraşırdı. Zaten o AK-Parti İktidarı döneminde hep böyle yaptı.

Fakat Meclis Başkanı Sayın Bülent Arınç görüşlerinde çok haklı. Meselenin hukuki yanını belkide "prosedürü" danışmanlarına çok iyi inceletmiş. Ve kendis ev ödevlerini çok iyi yapıyor. Yani işini ve uluslararası ilişkileri çok iyi biliyor. Haklı olarakda Lübnanda „ne işimiz var denilemez(...). Lübnan, Somali'den daha yakındır. Lübnan bizim bölgemizde, ortadoğuda bir ülkedir,“ diyor. Dogrusuda onun bu tesbitidir.

Tabii bu arada başka bir şeyin de altını çizmek lazım. Çankaya'da şimdi Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer var. Onun görev süresi 16 Mayıs 2007'de sona erecek. TBMM yerine yeni bir Cumhurbaşkanı seçecek. Şu sıralarda aslında kimin seçileceği bellideğil.

Keşke mümkün olabilse de TBMM, Hakkarili kadın bir Avukatı Cumhurbaşkanı seçse, o zaman biz de Cumhuriyetin kuruluşundan 84 yıl sonra ülkemizin kadınlarını onların hakettikleri Cumhurbaşkanlıgı mercîînde görebilsek. Bu konuda da çok ciddi bir gerçekçilik ülkemiz’i bekliyor bence.

Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
26 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi