Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Çukurca'daki saldırı neden?

Çukurca'daki saldırı neden?

Ülkede izlenilen dış politika sayesinde bütün komşuları ile ilişkileri bozulan Türkiye, Malatya’ya kurulacak füze kalkanı radar sistemi ile her türlü dış tehdide karşı tek başına kaldı. Türkiye, radarlar yüzünden İran, Suriye, Rusya ve Çin’in hedefi haline gelirken, Çukurca'daki eş zamanlı yapılan saldırılarda çok sayıda asker yaşamını yitirdi.

İlk bilgilere göre, çatışmalarda 24 askerin yaşamını yitirdiği, 48 askerin yaralı olduğu belirtildi. Başbakan Tayyip Erdoğan, olaydan sonra yaptığı açıklamada “Yeni, sivil, demokratik bir anayasa yapma çalışmalarının başlayacağı gün yapılan bu hain saldırı, bizi aydınlık ufuklardan alıkoymayacaktır. Bir yandan terörle mücadele edeceğiz, bir yandan da terörün istismar zeminini yok etmek için aynı kararlılıkla yolumuza devam edeceğiz” dedi.  Başbakan eskiden , “terörle mücadele, siyasetle müzakere” diyordu, fakat bu kez “müzakere” kelimesini kullanamadı.

Bence sorunun çözümü için PKK’yle müzakerelerin başlaması zaruridir. Fakat bu arada PKK de bilmelidirki silahlar susmadan müzakerelerin başlamasıda bundan sonra mümkün değil. Zira devlet sorunun çözümünde İngiltere’de İRA ve İspanya’da ETA örneklerini ciddiye almaktadır. Bu örgütlerle müzakereler başladığında silahlar susmuştu.

Türkiye Kürd istyancıları imha etmek amacıyla, Kürd Federe Bölgesine savaş uçaklarıyla ve elit askeri birimlerle havadan ve karadan saldırmaya başladı. Düzenlenen bu operasyon, ABD'nin bu yıl sonunda Irak'taki güçlerini çekeceği hassas bir döneme denk geldi. Bu arda Cumhurbaşkanı Abdullah Gül 24 askerin ölümüyle ilgili yapmış olduğu açıklamada "Bize bu acıyı çektirenler bunu misliyle çekecektir. Devletimizi bu saldırılarla sarstıklarını zannedenler, hizaya getireceklerini zannedenler, göreceklerdir ki bu saldırıların intikamı çok büyük olacaktır ve misliyle de alınacaktır” vurgulamasını yaparken, “elit bir vurucu ekibin PKK üst kadrolarını imha etmek için Avrupa’ya gönderildiği” duyumlarını almaya başladım. Eğer hakikaten bu duyum doğruysa, devlet yanlış bir hesap peşindedir, çünkü AB kendi toprakları içerisinde yapılabilecek bir eylemi, kime karşı olursa olsun doğru bulmaz. Avrupa Birliği hernekadar HPG'nin bu son saldırılarını kınadıysa da, bu kınama açıklamaları gerçekçi değil. PKK olayı Asala’yla eşdeğer tutulmamalıdır. PKK'nin lider kadrosunu imha etmekle bu problem çözülmez.

Ülkemizin dört bir yanında ocaklara düşen ateş hepimizin yüreğini yakmıştır, her birimizi derinden sarsmıştır. Dolayısıyla Türkiye’nin bu sorunu önce ülke içinde çözmesi gerektir. Sınır ötesi operasyonlarla ve Irak merkezi hükümetinden sınır ötesi operasyonlara destek alınarak bu mesele çözülmez. Bu düşüncemi vurgularken  PKK’ye de sormak mecburiyetinde kalıyorum, acaba 24 askeri fiziken imha etmekle anayasa süreci sekteye mi uğratılmak isteniyor? Partilerin Kürd meselesi üzerinde uzlaşmaya varması zorlaştırılmak mı isteniyor? Zira Hakkari’deki son eylemler yeni anayasa ile ilgili görüşmelerin başladığı bir dönemde gerçekleştirildi. O halde PKK neden kendi dayatmalarının görüşülmeye başlanacağı bir gün böyle bir eyleme girişti?

Suriye ve İran Kürdlerin dostu mu? Kürdler bu iki ülkede baskı altında yaşamaktadır. Dolayısıyla bu idarelerin kışkırtmasına Kürdlerin düşmemesi gerekir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
30 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi