İbrahim Genç

İbrahim Genç

Cemaatin AKP'yi bitirme planı

Cemaatin AKP'yi bitirme planı

Türkiye’de siyaset; devlet sistemi içinde zenginleşmeyi ve bunu siyasi otoriteyle güvenceye alma işlevi gördü. Bu sebepledir ki devlet yönetme sanatı ve halka hizmet işi olması gereken siyaset, bu işlevi yerine getirmedikçe gerginlikler artıyor. Siyasetçiler de toplumsal gerginlikleri oya tahvil edebilme uğraşı içine girerek ya konumlarını güçlendirme ya da konum elde etme çabası veriyorlar. Tam da bu noktada siyasetin neden sorun çözme konusunda işlevsel olmadığının cevabını bulmak için üzerinde düşünmek gerekiyor.   

Bu konuda Türkiye siyasal tarihinde birçok kırılma noktası vardır. Öyle ki en büyük hesaplaşmalar, siyasal rekabet alanında bireysel çıkarlar üzerinde yaşanmıştır. Oysa en büyük mücadele ve rekabetin, demokrasi ve adalet gibi evrensel değerler üzerinde verilmesi gerekirdi. Bu anlamda Türkiye’nin AKP’li son on iki yılına bakıldığında aileler ve şirketler arası mücadeleler genellikle toplumsal bir sorun gibi yansıtılıp krize dönüştürülmüş ve bunun üzerinden oy devşirilmeye çalışılmıştır. Böylece ülkenin can alıcı temel sorunları, asıl bağlamından koparılarak değersizleştirilmiştir. Demokrasi adına atılan adımlar da fillerin iktidar mücadelesinde sistemin gayri ihtiyari bir hamlesi olarak ortaya çıkmıştır.

Can simidi olarak siyaset

Yakın zaman dilimlerinde yaşanan Uzan-Erdoğan çelişkisi, Ergenekon-Balyozla hesaplaşma ve son olarak Cemaat-Erdoğan çarpışması da siyaset kurumunun Türkiye’deki işleviyle ilgili ipuçları vermektedir. Uzan grubunun imza attığı yolsuzluklar ve yaptığı uygulamalar bir yana, Erdoğan’ın Uzan’lara savaş açmasının nedeni uzun süre merak edildi. Cem uzan bir gazeteye verdiği röportajda, Uzan Grubu’na yapılan operasyonu siyasete girmesine bağlıyordu. Bilindiği üzere Cem Uzan’ın kurduğu Genç Parti, Erdoğan karşıtı sert bir propaganda yaparak üç ay içinde 2002 seçimlerinde önemli bir oy oranına ulaşmıştı. Kimi çevreler Genç Parti’nin milliyetçi oyları toplayıp MHP’yi baraj altında bırakması için kurulduğunu söylese de kimi çevreler de Uzan’ın seçim barajını aşıp dokunulmazlık zırhına girip kendini kurtarmaya çalıştığını belirtmişti. Buna benzer şekilde Ergenekon operasyonlarında da Jitem, faili meçhul cinayetler söz konusu edilmeden açılan davalarla birlikte sanıkların ilk icraatları siyasete atılmak olmuştu.

Cemaat parti mi kuruyor?

Bunların yanında son bir yılda alevlenmeye başlayan ve 17 Aralık operasyonlarıyla iyice belirginleşen AKP-Cemaat savaşında da siyaset, bir gücün tahkimi ve elde edilmesi için kullanılmaktadır. Gülen Cemaati’nin hem ülke içinde ve ülke dışında yaygınlaşmasının da siyasi ve ekonomik ilişkiler eliyle olduğunu da belirtelim. En son Gülen Cemaati, Milli Görüşçü gelenekten gelen AKP kurmaylarıyla yaptığı ittifakla büyük bir gelişme gösterdi. AKP’liler, “Cemaatin bir istediği iki yapılmadı” diyerek bunu itiraf da ediyorlar. Tabii parçalanan ittifakla birlikte toplum hem AKP’nin hem de Cemaat’in çevirdiği işlerden haberdar oldu. Sonuç olarak AKP’den çeşitli nedenlerle 10 milletvekili istifa etti ve şu anda bu vekillerin ne yapacağı merak ediliyor.

Bu konuda Cemaat’in seçim sonrasını beklediği ve AKP’nin alacağı sonuca göre bir tavır alacağı herkesçe biliniyordu. Özellikle muhafazakar-sağ kesime hitap eden AKP karşıtı ve AKP’ye alternatif bir oluşum için kulis çalışmaları da yapılmaya başlanmıştı. Öyle ki AKP’den istifa eden Ertuğrul Günay’a bir muhabirin “Cemaat partisi mi kuracaksınız?” sorusuna verdiği “Türkiye’nin siyasi yapısını doğru tahlil etmeye çalışıyoruz. 30 Mart seçimlerinde iktidarın yorulmuşluğu karşısında yeni bir siyasi hareket toplumun umutlarını devşirebilir, toplumun umutlarından yeni bir çınar filizlendirilebilirse hepimiz onu destekleriz. Buradan yeni bir umut çıkmazsa, o zaman toplumsal bir talep var mı yok mu bunu irdeleriz. Bu 30 Mart’tan sonra yapılacak tartışmadır.” şeklindeki cevabı da ipucu vermektedir.

“AKP’den 50 vekil istifa edecek”

Cemaat’in 30 Mart seçimlerinden sonra AKP’nin alacağı oy oranına göre nasıl bir adım atacağı ve hangi çevrelerle ittifak yapacağı merak konusu. Seçimlerden önce de bir kaynağın bana aktardığı bilgiler de bu konu üzerinde düşünmeme neden oldu. Bu konuyu anlatan kaynak “Bursa’da içinde Yahudi iş adamlarının da olduğu bir sermaye ve bazı devletlerin de desteğiyle bir partinin kurulması için toplantı yapıldı. Bunun için 100 milyon dolarlık bir kaynak yaratıldı. Bu oluşuma Cemaat de destek veriyor. Bunun için de AKP’den istida eden vekillerle birlikte 50 milletvekili daha istifa edecek.” bilgisini kendinden emin bir şekilde paylaşmıştı ve bazı şirketlerin hesap transferlerinin takip edilmesini ve araştırılmasını önermişti.

Bununla birlikte Cemaat’in partileşmeye gidip gitmeyeceği konusunda Erbil merkezli Basnews’e konuşan Fethullah Gülen’in yeğeni Kemal Gülen de ipuçları veriyor. Röportajda yeğen Gülen “Şimdi muhafazakar halk, hiçbir alternatif bulmadığı için oylarını AKP’ye veriyor. Fakat biz inanıyoruz ki yeni bir parti kuruluyor ve demokrasiyi ilerletiyor. Türkiye’nin yeni tarihinde her ne zaman yeni parti kurulsa toplumu da ileriye götürüyor. İnancımız o ki yeni bir partinin kurulması, Türkiye’yi şimdiki karşılıktan da kurtarıyor.” diyor. Ertuğrul Günay’ın 30 Mart öncesi söyledikleri ve Kemal Gülen’in 30 Mart sonrası söylediklerine bakılırsa, bu konuda bir alternatif yaratma amacının olduğunu ama AKP’nin gösterdiği başarıdan dolayı bu projenin ertelenebileceğini gösteriyor.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İbrahim Genç Arşivi