İbrahim Genç

İbrahim Genç

Celadet'in Hawar Nesli

Celadet'in Hawar Nesli

Bu topraklar, sırtında taşıdığı insanlara binlerce yıl her türlü duyguyu sabırla yaşamayı öğretti. Bu sebeple de yaşadığın mutluluğun bile ölçülü olmak zorundadır Mezopotamya’nın yorgun toprağında… Öfkene yenik düşüp de kapıyı sertçe çarpıp çıkmaya müsaade etmez bu coğrafya. Çünkü  nice diller, dinler ve renkler burada  birlikte yaşar. Kimse istemez-istememeli- bu bahçede bir tek gülün bile solmasını. İşte bu yüzden Türk kardeşim, Arap kardeşim, Kürt kardeşim; Türkiye’de yaşıyorsan birçok duyguyu aynı anda yaşamayı bileceksin. Bu bir marifet değildir; bu, bu coğrafyayı bilmektir. Bak gör ki bugün; Ehmedê Xanî’nin, Celadet Elî Bedîrxan’ın, Bediüzzaman’ın torunları  kendi dillerinde yükseklisanslarını bitirp kep fırlatıyorlar. Lakin beri tarafta Lice’de devletin kurşunları can almaya devam ediyor, polisin şiddeti türk-Kürt demeden gençlerin sırtında bileniyor. Şaştık bu işe… Mutluluğumuz dövülüyor, umutlarımız öldürülüyor meydanlarda…

Belki bugün; Kürtçe öğretmeni olarak atanmak üzere Mardin Artuklu Üniversitesinde yükseklisanslarını bitirenler için yapılan mezuniyet töreninde  Prof. Dr. Kadri Yıldırım bu yüzden öğrencilerinin geleceğini barış sürecine bağladı. Konuşmasında Mamoste Kadri "Kürdoloji birimi koordinatörü olarak akademisyen arkadaşlarımızla birlikte bizler de ümidimizi barış sürecinin başarıya ulaşmasına bağlamış bulunuyoruz. Zaten ümidini buna bağlamayan bir insan yok gibi. Geçen gün ayakkabımı boyattığım bir boyacı çocuğa sordum 'İşler nasıl gidiyor?' diye. Cevabı şu oldu: 'Valla abi sürece bağlı. Süreç böyle devam ederse çok turist gelecek ben de çok ayakkabı boyayacağım.'” Evet, Kürtler barış istiyor. Bunun için sabırla bekliyorlar. Bir tarafta yıllarca dillerini yasaklayan bir devletin üniversitesinden Kürtçe öğretmenleri mezun olurken diğer tarafta hâlâ Kürt gençleri ölemez, ölmemeli…

Ne olursa olsun bugün (30 Haziran) Mardin Artuklu Üniversitersinde düzenlenen törenin tarihi bir önemi vardı. Bu sebeple de kimler katılmadı ki törene… Katılamayanlar da tebrik kartları gönderdiler. Törene Kürdistan Bölgesel Kürt Hükümeti Milli Eğitim Bakanı İsmet Halid, Kültür eski Bakanı ve Mesut Barzani'nin uluslararası temsilcisi Felekeddin Kakei'nin yanı sıra Cengiz Çandar , Oral Çalışlar, Necip Çapraz ve Bejan Matur gibi yazarlar da katıldı. Bunun yanında birçok gazeteci, muhabir ve TV de hazır bulundu. Ve tabii ki yerel Kürt elbiseleriyle kadınlar… Ve poşularıyla, yerel elbiseleriyle erkekler… Öyle bir gurur havası var ki bir an bile alkışlar susmadı. Nasıl sussundu? Bunun için başta Mamoste Kadri olmak üzere tüm hocalar, hatta öğrenci işlerinden herkes canla başla çalıştı. İşte bu sebepledir ki Mamoste Kadri kürsüye davet edildiğinde dakikalarca ayakta alkışlandı. Ne güzel ve ne haklı bir gurur…

Bu tarihi töreni izlerken (Ki aynı zamanda mezun olan öğrencilerden biri de bendim) içimde fırtınalar kopup duruyordu. Duyguların yüreğimde harcümerc olduğu anlar. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Çünkü Celadet Elî Bedîrxan’ın torunları, dilleri için çalışmaya ant içmişler. Konuştuğum herkesin ilk amacı, dilini geliştirmek oluyor. Bu anlamda Artuklu Üniversitesi mezunlarını çok zorlu çalışmalar bekliyor. Dil ihanet kaldırmaz. Artuklu’da her gün yapılan tartışmalardan bir tanesi zaten “Artuklu’nun Hawar gibi bir ekol oluşturup oluşturmayacağı”ydı. Celadet Bedîrxan’ların ruhunu şad edebilmek ve Mamoste Kadri’yi mahçup etmemek için gayret sarf edilmeli. Tabii bu; ben, Necip ağabey ve Mehmet Dinç otururken yanımızdan geçen Kürt dili edebiyatı mezunu kızların ısrarla Türkçe konuşma gayreti içine girip Türkçe birbirilerine “Ben Kür dili edebiyatı üzerine yükseklisans yaptım” demesiyle bu iş olmaz. Bu acı tablo karşısında gülmekten alamadık kendimizi. Çünkü Kürt kadınlarının genellikle Türkçe konuşma merakını anlayamıyorum…

Tabii ilk Kürtçe öğretmen adaylarının çeşitli sıkıntıları var. Öncelikle formasyonu olmayanlar, kendilerine verilen formasyon sözünün tutulmasını bekliyorlar. Yine Kürtçe öğretmen adayları kesinlikle okullarda ücretli çalışıp da Kürtçenin aşağılanmasına fırsat vermeyeceklerini dile getirip kendilerine verilen atama sözünün yerine getirilmesini istiyorlar. Bu konuda Mamoste Kadri’nin gayretiyle Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın bu yıl bir ara formülle formasyonu olmayanlar dahil tüm adayların sözleşmeli öğretmen ya da öğretmen maaşıyla ek ders karşılığı öğretmen olarak göreve başlayacağı ve gelecek yıl da kadroya geçirilecekleri sözü verilmiş durumda. Şimdi devlet sözünü tutacak mı tutmayacak mı merak edilen büyük konu bu. Eğer bu sözler tutulmazsa Mamoste Kadri ve Kürtçe öğretmenleri çadırlarını alıp Ankara’da Milli Eğitim Bakanlığının önünde kurmaya hazırlar.

Sözün özü; ey bir zamanlar “Kürt” sözcüğünü bile yasaklayanlar… Ey Kürtçe konuştuğu için insanları linç edenler… Ey bir halkın diline hakaret edip “Kürtçe diye bir dil yoktur” diyenler… Artık silkelenip eteğinizdeki nefreti yere bırakın, ayaklarızın altına öyle bir alın ki bundan kimsenin kuşkusu olmasın… Kürtler, tarihi coğrafyalarında (Ki buraya Kürdistan denir) binlerce yıldır varlar, dilleri var, kültürleri var. Bugün Kürtçe dolduruyor kulaklarımızı, Kürtçe okullara giriyor… Bölündü mü Türkiye? Bölünür mü? Hayır, sizin yıllardır malzemesinden çalıp da her gün sarsılan Türkiye’nin çimentosu Kürtçeyle daha da kuvvetleniyor, kuvvetlenecek. İşte bu yüzden, bir Türk’ün Kürt’ten daha çok bu barış sürecine sahip çıkması gerekiyor…

Mezun olan tüm arkadaşlarımı tebrik ediyor, dillerine hizmet yolunda çalışmalarını umut ediyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
7 Yorum
İbrahim Genç Arşivi