Necip Çapraz

Necip Çapraz

Bir kadının çığlığı

Bir kadının çığlığı

Merhaba Yuksekovahaberevi, Necip bey mi?

Merhaba, evet

Nasılsınız?

Sağ olun, siz?

Allah a çok şükür, umarım sizi meşgul etmiyorum?

Yok, estağfurullah buyrun, tanıyamadım pardon?

Aslında sizinle sohbet etmek istememin nedeni, şu bizim çarşının durumu hakkında sizinle konuşmak istedim.

Buyrun, dinliyorum?

Pardon Necip beydi değil mi? Sizler halkın sesisiniz, sizden önemli bir şey rica etsem? Şayet yoğunsanız çıkabilirim?

Yok, buyrun?

Adım Hazal aslen Yüksekovalıyım. Bir kaç günden beri çarşı merkezinde geziyorum. Ama maalesef gördüklerim hiç açıcı şeyler değil. Resmen yayaya sunulan haklar yok edilmiş derecededir. Bir çok şeylere şahit oldum, bayanlar bu konuda çok rahatsızdır. Size anlatmak istediğim bir basıncı, Yüksekova ve halkın sesi olarak bir takım özverilerde bulunmanız lazımdır. Bence, inanın merkez resmen kahvehane önü ve bayanların geçmek için ne kadar zorlandığının sizlerde farkındasınızdır. Ama izlenimlerime göre yapılan hiç bir şey yok gibi. Bu insanlara anlatmak lazım bence takdir sizindir.

Bakınız kaldırımların durumu çok vahim, adeta Yüksekova işportacıların istilası altındadır.

Özellikle kaldırımdaki oturaklarda işin ayrı bir vahameti, ben bir gazeteci olarak yıllardır belediye başkanlarına bu konuyu söylüyorum. Ancak hepsi politik davranarak müdahale etmiyorlar.

Gerekçesi ise insanlar aç, ne yapsın, hırsızlık mı?  Diye cevap alıyoruz. Bu konuda ben de sizler kadar rahatsızım.

Tabiî ki o insanlara saygı duyuyoruz. Lakin şu kaldırımlarda oturan insanlara ne demeli?

Ama semt pazarları kurulursa bu sorun çözülebilir. Yani işportacılar her gün bir mahallede semt pazarı kurar ve daha fazla kazanırlar. Kaldırımlardaki oturma konusuna gelince o kadar yazdım-her platformda dile getirdim. Ancak çözüm yok. Mesela ben kendim kaldırımlarda oturmama kararı aldım. Kimseye gücüm yetmezse kendime gücüm yetiyor ya. Ama umutluyum, mutlaka bu sorun çözülecek merak etmeyin sabırlı olun. Çevrenizdeki erkeklere de söyleyin oturmasınlar

Bu konuda ben de sizler kadar bende rahatsızım. Kimse oturmazsa oraya mecbur oturaklarda kalkar.

Bakınız, geçen yıla nazaran bu yıl kaldırımların durumu daha çok vahimleşmiş.

Ve bu gün, inanın yol bulamadım geçecek o oturak sahipleri önce uyarılmalı bence. Bir yasak gelmeli, bu yasak uygulanırsa belki bir çözüm olabilir. Evet, buranın çocuğuyum ve durumdan inanın çok rahatsızlık duyuyorum. Şehir merkezinde bir bayan olarak rahatça yol bulup geçemeyeceksem ve bu duruma benim gibi başka insanlarda rahatsız oluyorsa…

Aslında Yüksekova’da bayanlar bu konuda yetkililerin duyarlı olması için bir imza kampanyası düzenleyebilir. Bu konuda sizleri destekleriz.

Evet, bende bunu düşündüm ama maalesef kadınlarımız belkide bu imza kampanyasını başka tanımlarlar ve inanın imza vermezler. İşin öteki yüzüne gelince, bu durumda herkes çok rahatsız olduğu halde kimse bir girişimde bulunmuyor. İşte size anlatmak istediğim bu, imza kampanyasını kendi bünyenizdeki elemanlarınızla başlatabilir misiniz? Necip bey bu ızdıraba bir çözüm bulursanız inanın yılın gazetecisi seçilirsiniz.

Başlatırız ama bayanların düzenlemesi daha etkili olur.

Tamamda sizin bünyenizde çalışan bayan elemanlarınız olursa daha doğru olur

Ama bu konuda mutlaka bir şeyler yapacağım. En azından bu konuda bir makale yazacağım.

Maalesef toplum olarak okuma alışkanlığımız yok. Aslında sizin yazdıklarınızı insanlarımız bir nebze anlayarak okursa eminim ki bu sorun kökünden çözülecektir.

Sizin ailenizde kaç bey var?

Ailemde 3 bey var, inanın asla öyle bir davranışta bulunup asla o şekilde insan haklarını ihlal etmezler

Tamam, hiç olmazsa söyleyin bari onlar oturmasınlar. Arkadaşlarını ve çevrelerini bu konuda duyarlı olmaya davet etsinler.

Bakın ben elimden geldiği kadar gençlere bu konuda anlatmak istediklerimi anlatmaya çalışıyorum, ama takdir edersiniz ki benimle bitmiyor bu sorun. İyi de çok okumuş kamu kuruluşlarında çalışan insanlar bile mesai çıkışı aynı konumda.

Bunların içinde kurum müdürleri ve okumuş insanlarda var değil mi?

Yani bu gün kültürlü saymak istediğimiz kişiler bunu yapıyorsa. Evet, maalesef var.

Yani sayılır ve bu gün kaldırımdan geçerken on, onbeş kişilik bir gurup oturmuş ve yanımda ilçe dışından gelen arkadaşlar vardı. Bu kaldırımlarda oturan kişiler o kadar çok rahat ve gevrek bir şekilde oturmuşlardı ki. Ama ben orda tepkimi göstermek zorunda kaldım.

Ne dedin?

Affederseniz tekmeyle oturaklara vurup, geçmek zorundaydım.

Bence iyi yaptınız. Peki, nasıl bakıyorlardı?

Maalesef sanki hiç insan görmemiş gibi. İnanın üzülmüyor değilim. Burası gelişmiş bir ilçe. Bu ilçeyi el ele verip bir yerlere getirmek bizlerin görevi. Ama ne yazık ki bu işler bir kaç kişiyle başa gelmiyor. Toplumsal olarak çok geri kalmışız. Toplum bireylerinin birbirlerini uyarıp biraz daha duyarlı olmaları lazım. Neyse ben sizin daha fazla zamanınızı almak istemiyorum. Umarım halkın sesi olarak bu duruma bir an önce bir çözüm bulursunuz.

İnan ki çok memnun oldum. Peki, size bir soru sorabilir miyim? Siz hangi partiye oy verdiniz? Cevap vermeme hakkına da sahipsiniz.

Tabii ki oy vicdan meselesidir. Ama bundan sonra asla oy kullanma hakkımı kullanmayacağım.

Sizin yaşınız ve eğitim düzeyiniz nedir?

Ortaokul mezunuyum. Yaşım 32’dir.

Duyarlılığınız açısından soruyorum.

Pardon bayana pek yaş sorulmazda? 

Gazeteci sorar.

O daha çok magazincilerin işi olmalı.

Bakınız ben bu sohbetimizi haber yapmayı düşünüyorum, zaten kimliğinizi bilmiyorum.

Müsaadeniz var değil mi?

Bence de iyi olur. Çok memnun olurum. Bu duyarsız insanlarımıza sesimizi bir nebze de duyurabilirsek ne mutlu bize. Aslında önemli olan kimlik olmamalı. Ben sadece bu ilçenin ve bu toplumda yaşayan bir bayan olarak rahatsızlığımı dile getirmek istedim.

En doğal hakkınız tabiî ki en fazla mağdur olan sizsiniz

Bana zaman ayırıp beni dinlediğiniz size çok teşekkür ederim sizi daha meşgul etmek istemem size işinizde başarılar diler daha çok ufuklara yücelmeniz dileği ile hayırlı geceler dilerim.

Son bir soru sorabilir miyim? Belediye başkanı şuan karşında olsaydı ne söylemek isterdiniz?

Ben başkan beyin karşısında durup konuşursam, şahsi olarak ondan teori değil de uygulama isterim bilmem anlatabildim mi? Bu insanların hangi dilden olursa olsun,  bir şekilde eğitilmeleri ve uyarılmaları gerekir. Önemli olan topluma selam verip geçmek değildir. Orada gereken şeyin o insanlara gerekli konuşmayı yapıp hatalarının düzeltilmesidir. Umarım anlamışsınızdır. Benim için zaman ayırdığınız için teşekkürler.

Evet, her gün tabureleri tekmelemeye devam.

Beni tanıyor musunuz?

Maalesef sadece ismen tanıyorum sizi.

İyi bende sizi tanımıyorum

Evet, sizde beni tanıyamazsınız.

Ama gazeteyi takip ediyorsunuz, her halde netten yani?

Zamanım oldukça takip ediyorum. Sizi kutluyorum.

İyi çalışmalar diliyorum.

*                 *                   *

Yukarıdaki konuşmalar, akşam nette haberleri okurken messenger'dan Yüksekovalı ve ismini Hazal olarak belirten bir kadının şikayeti olup ilçe merkezi kaldırımlarında yürümenin artık olanaksız olduğunun bir sitemidir. Bu yazı kendisinin izni dahilinde yayına konulmuştur. Bu sitem umarım Belediye Başkanının cesur bir adım atmasına vesile olur.

Yüksekova
Belediye Başkanı Salih Yıldız, bir toplantıda katılımcıların “Şemdinli’de işportacı sorunu Kaymakam ve Belediye başkanı’nın ortak çabası ile hal edildi.” Demeleri üzerine, “ 2300 İŞPORTACIYLA MÜCADELE ETMEK KOLAYSA BUYURSUN KAYMAKAM BEY YAPSIN !” demişti.

Bu sözler, işportacıların bu durumunu felaket olarak nitelendiren Başkan Yıldız’ın bu konuda bir projesi olmadığının bir açıklaması olarak algılandı.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
45 Yorum
Necip Çapraz Arşivi