Bazen insan duygularını ifade etmekte zorlanır, benimde o hesap galiba. Yıllarca engellilerin işe alınması sırasında bir çok kurumla anlaşmazlığa düştüm ve bunun sonucu olarak çok sıkıntı yaşadım. Bu kadar sıkıntının akabinde, benim açımdan mutlulukla sonuçlanan bir engelli memur alımının ardından çok yoğun duygular yaşıyorum. Bu durumu yeterince ifade edememe endişesi ile bocalıyorum, bundan dolayı bir eksiğim var ise af ola. Yıllardır ilimizde temsilciliğini yaptığım engelliler camiasını yakından tanıdığıma, onları doğru teşhis ettiğime inanıyor ve onları çok yakından anladığımı düşünüyorum. Son derece hassas insanlardır, birde üstüne üstlük yıllarca bir çok sınavda kazandıkları halde siyasi baskılar ve çıkar hesapları neticesinde, başkaları işe yerleştirilmiş ve bunlar işsiz birer fert olarak sınavlara tekrar tekrar büyük bir umutla ve azimle girmeye devam etmişler. Evet bu gün (04.12.2005) tarihinde ilimiz İl Sağlık Müdürlüğü tarafından 4 tane engelli memur sınavı yapıldı ve bu sınavda 51 tane engelli gencimiz yarıştı. Ben bu sınav ile ilgili duygularımı siz değerli okurlarımla paylaşmak istiyorum. Aslında bu güne kadar engelli memur alımında, sadece ilimizde haksızlıklar yaşanmıyor, tüm ülkede bu haksızlıklar yaşanmaktadır. Bu nedenle, bu gün yapılan sınavın şeffaflığı tüm ülkemizde uygulanmalı, adaletsizliğin karşısındayım, diyen insanların bundan alacakları çok dersler vardır. İki defa il Milli Eğitim Müdürlüğünde sınavlar yapıldı, açık bir şekilde kadroların birilerine peşkeş çekildiği veya çıkar karşılığı verildiği şaibelerini hiç kimse ortadan kaldıramadı. O zamanlar engelliler adına sınavda bulunma gibi bir şansızımız yoktu. Yaşadığımız bunca sıkıntılardan ders çıkartarak, ben bizzat üst organlarımıza ve bir çok kurumdan talepte bulundum. Mademki benim engellim işe alınacaksa benim de bu sınavda bulunma gibi bir hakkım olmalı diyordum. T. Sakatlar Konfederasyonu Başkanı ve Başbakanımızın Müşaviri Sayın A. Faruk ÖZTİMUR’un sonsuz destekleri ve mücadelesi sunucu bu hakkımıza kavuştuk. Hakkari’den başlattığımız bu mücadele ile ülke engellilerine de hizmet etmiş olduk. Ancak bu konuda çıkarılan yönetmelik çok açık olmadığından bir çok zaman yinede haksızlıkların önünü alamadık. Çıkarılan yönetmelik, bizim direk komisyonda yer almamıza imkan tanımıyor. Gözlemciliğin hangi noktada ve hangi şekilde yapılacağı ile ilgili net bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenle yine Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan bir sınavda soruların hazırlanması kısmında bana imkan verilmedi. Sınav günü görev aldım. Benim gözümün önünde hiçbir haksızlık yapılmadı. Oysa daha sonra aldığım duyumlara göre sınavdan bir gün önce, cevap anahtarı kadro sayısı kadar adaya verilmişti. Yani kısacası o sınavda kullanılmış oldum. Bu bana ders oldu. İl Sağlık Müdürümüze bu endişemi aktardım. Endişelerimin ortadan kaldırılması için bana tam güvence verdiler. Soruların hazırlanması kısmından, sınavın yapılmasına ve sonuçların değerlendirilmesine kadar hiçbir aşama benim bilgimin dışında gelişmedi. Sayın Valimiz Ayhan NASUHBEYOĞLU ve Vali Yardımcılarının bu sınava en küçük bir müdahalesi ile karşılaşmadık. İl Sağlık Müdürü kendi cep telefonunu bana vererek, herhangi bir tereddüdün veya yanlış bir izlenim olması halinde beni arayın demiştir. Ayrıca beni cep telefonumdan arayarak herhangi bir endişemin olup olmadığını sormuştur. Komisyona hiçbir şekilde baskı uygulamamış ve tersine cesaret vermiştir. Bu davranışından dolayı İl Sağlık Müdürü İdris ETHEMOĞLU’nu kutluyorum. Her zaman alışılagelmiş iktidar partisinin il başkanından gelen baskılar yerine, bu kez iktidar partisinin il başkanı Osman KIZILBAN’a, bu sınavın adaletli yapılmasını bizlerden istediği için kendisine teşekkür etmek istiyorum. Şeffaf bir sınavın yapılması için çok büyük bir emek sarf eden sınav komisyon Başkanı Sağlık Meslek Lisesi Müdürü Halit DİNÇ ve komisyon üyesi Hakkari Devlet Hastanesi Müdür Yardımcısı Edip Gürsel EROL’a ne kadar teşekkür etsem azdır. Bir taraftan yılların tecrübesiyle örnek bir sınavı gerçekleştirdikleri, diğer yönden kendileri ile birlikte görev yapan genç öğretmenlere örnek oldukları, diğer bir yandan, bu işlerin namusluca yapılabileceğini gösterdikleri için bunlara minnet duygularımı nasıl ifade edebileceğim için kelime bulmakta güçlük çekiyorum. Ve yine komisyon başkanı Sayın Halit DİNǒin benimde bulunduğum sınav komisyonu toplantısında söylediği “arkadaşlar lütfen bu sınav bitinceye kadar hiç birimiz, diğer arkadaşlarına güvenmesin, biz bu sınava bitinceye kadar, birbirimize olan güvensizliğimizi kuruyalım” demiştir. Kendisi kadar emin olduğu arkadaşlarına bu cümleyi kullanmanın altında, namuslu ve dürüst bir ideal yatmaktadır. Bu davranışı taktir etmemek mümkün değildir. Ayrıca bu sınavın soru hazırlama, sınav yaptırma ve sonuçların değerlendirilmesi kısmında komisyon üyeleri olarak görev alan İl Sağlık Müdürlüğü Personel Müdür Yardımcısı Ahmet KIZILKAYA, değerli öğretmenlerimizden Ayşen KOÇ, Selahattin YÜZGEÇ, İshak YÖRDEM ve Remzi ERİP’in, olgun ve sorumluluk bilinciyle görev yaptıklarından dolayı kendilerini kutluyorum. Evet yapılması gereken en küçük detaylarda bile tartışıldı ve fikir birliği sağlandı. Bütün bu aşamalarda komisyon, bir gözlemci olarak benim fikrimi aldı. Sınavda sorulacak 100 soru yerine, iki gün boyunca yaklaşık 200’ün üzerinde soru bankası oluşturuldu. Sınavdan bir gün önce bu sorular arasında kura ile 100 soru seçildi. Bu sorular, cevap anahtarları ve diğer tüm dokümanlar, zarflara bırakıldı. Ağzı kapatılan zarfın ön kapağı mühürlendi, tüm komisyon ve gözlemci olarak ben imza koyduk. Bütün bu dokümanları bir zarfa bırakarak, aynı şekilde mühür ve imzalar konuldu. Bütün bu işlemlerden sonra bu evraklar okulun kasasına bırakıldı ve anahtarı bana verildi. Şimdi dikkat edin, anahtarı bana verildi diyorum. Çünkü bu şeffaflığın ve dürüstlüğün bir ifadesidir. Benim böyle bir talebim olamazdı, bunu öneren ve gerçekleştiren sınav komisyonudur. Bu çalışmalar esnasında üzerinde çalıştığımız müsveteler bir devlet sırrı gibi, akşama kadar poşetlerde muhafaza edildi. Akşam işlerimizi bitirdiğimizde, bütün bu müsveteler komisyon üyeleri ve benim huzurumda kalorifer kazanında yakıldı. Sınav günü kasada muhafaza edilen bütün bu belgeler tüm komisyon üyeleri huzurunda çıkarıldı. Yine bu sınav esnasında sınıflarda görev alan ve yine sınıflarda gözlemci olarak bulunan ve isimlerini saymam mümkün olmayan çok değerli öğretmen ve Sağlık Meslek Lisesi personellerine, bu çabalara olan katkılarından dolayı şükranlarımı sunmak isterim. Sınav esnasında, sınavı denetlemeye gelen ve hiç kimseye tolerans tanınmaması konusunda komisyona ve görevlilere telkinlerde bulunan İl Sağlık Müdür Yardımcısı Nazmi AKDOĞAN’a teşekkür etmeden geçmek büyük bir haksızlık olur. Bu sınav aslında, bu güne kadar eşine rastlanılmamış bir örneğe sahne olmuştur. Türkiye Sakatlar Konfederasyonun verdiği yetkiden dolayı benim bu komisyonda bulunmama rağmen, sınava katılan 51 kişinin uygun bulduğu dört tane adayın cevap değerlendirmesi esnasında, gözlemci olarak bulunması komisyon tarafından sağlanmıştır. Sınavın başlamasından önce adaylara hitaben yaptığım konuşmada, “kazanan kendi bilgisi ile kazanacağını ve dışardan hiçbir baskı ve torpilin bu sınavda etkili olamayacağını bildirdim. Bu nedenle ortalarda dolaşan leş kargalarının olduğunu biliyorum, sakın size kadro sözü veren ve karşılığında yüksek meblağlarda para isteyenler olacaktır, hemen sınavdan sonra kendilerini arayın. Bu tür bir kadroyu kabul etmeyeceğinizi ve karşılığında para veremeyeceğinizi bildirin” dedim. “Çünkü hasbelkader kazanırsanız, bunların sizlerden yüksek miktarlarda para alacaklarını düşünüyorum. Böyle bir duruma düşmeniz halinde üzüleceğimizi” belirttim. Evet gerçekten bu sınav kadar şeffaf sınav az yapılmıştır. Bunun her kuruluşa ve her kese örnek olmasını diliyorum. Kazananlardan iki tanesi Hakkari il merkezinde bir bayan, diğeri erkek ve her ikisinin ortak yanları, ikisinin daha önce yüksek puanlar aldıkları halede, kazandırılmamış olması, diğer biri Şemdinli ilçemizde görev yapmakta olan Karabük nüfusuna kayıtlı bir astsubayın kızı, diğer biri Çukurca ilçesinde bulunan bir engelli. Evet torpilden uzak bu kimlikleri bir araya getirdiğinizde ne denli adaletli bir sınavın yapıldığını fark edeceksiniz ve ayrıca en yüksek puanı alan adayın 58 puan aldığını ve 48 puan ile de kazanıldığını göz önüne alırsanız, Adaletli bir sınavın ortaya çıktığını fark edeceksiniz. Bu ortamı sağlayanları bir kez daha kutlamak istiyorum. Evet bir kez daha namuslularında namussuzlar kadar cesur olduklarına şahit olduğum için mutluyum. 04.12.2005 Bedri ÇALLI [email protected] [email protected]