Ümit Yazıcıoğlu

Ümit Yazıcıoğlu

Başbakan Erdoğan’a – Notlar

Başbakan Erdoğan’a – Notlar

1- BDP tarafının ciddi ilerleme kaydettiği her gelişmenin ardından, bu durumu telafi edecek bir ‘dengeleme’ operasyonuna Ankara’nın kendini zorunlu hissetmesi yanlış bir siyasi uygulamadır. BDP’nin başlattığı demokratik sivil itaatsizlik eylemleri, savaşın dışında çözüm yollarının olduğunu gösteriyor. Bu durumunun AKP’yi, Fettullah Gülen cemaatini ve sistemi rahatsız etmemesi gerekir. Kurulan ‘demokratik çözüm çadırlarınaoperasyonla cevap verilmesi, yanlış bir tavır, çünkü bu tip demokratik eylemlere karşı yapılan operasyonlar Türkiye’yi anarşiye sürükler.

2- Belirtmek istediğim yasaklarla Kürt sorununu çözemezsiniz. Eğer yasaklarla bu sorunu çözmeye kalkarsanız, Cizre’de çadırın kurulacağı alana kadar yürüyüş halinde giden on bini aşkın kişinin “Baskılar bizi yıldıramaz” sloganıyla karşı karşıya kalırsınız. Eski sap ve samanı sürdürmekle ülkeyi içine düşmüş olduğu bu çıkmazdan kurtaramazsınız.

3- Sorunun çözümü için anayasada her iki tarafında kabul edebileceği değişiklikleri yapmanız zaruridir. Aksi, Libya’da, Mısır'da, Tunus'da ve Suriye’deki olayların Türkiye’ye sıçrayacağının işaretidir. O zaman NATO üyesi olsanız bile ecnebiler bir yolunu bulup Yugoslavya’ya yaptıkları müdahaleyi ülkemizde uygulayabilirler. Dolayısıyla Avrupa Birliğinin sorunun çözümüyle ilgili bir C planı var. Bu bağlamda ne Erdoğan Hükümeti ne de Dışişleri bakanlığı yetkilileri bu planının varlığını inkâr edemez ve bu planın varlığına göz yumamaz. Aslında Türkiye için tehlikeli olan BDP’nin başlattığı demokratik sivil itaatsizlik eylemleri değil, ecnebilerin uygulamak istediği C-Planıdır. 

4- YSK’nın BDP tarafından desteklenen 7 bağımsız milletvekili adayını ‘veto’ etmesi ve ardından objektif olarak sokağın baskısıyla 6’sına tekrar ‘vize’ vermesinin ardından yaşanan gelişme, 2009 yerel seçimlerinin hemen sonrasında 99 belediyelik kazanan o zamanki DTP’nin seçilmiş üyeleri de dahil olmak üzere geniş kapsamlı tutuklamalarla kendini gösteren KCK operasyonlarını hatırlatıyor.’’ Dolayısıyla Hükümete sormak gerekiyor, KCK operasyonlarıyla sorunu çözebildiniz mi? Bence hayır. YSK operasyonuyla sorunu çözebildiniz mi? Hayır. Ama sokağın dayatmasıyla YSK geri adım attı, bu da YSK gibi kurumların yanlış karar aldığını, halk bu yanlış kara karşı çıktığında YSK’nın karar değiştirdiğini gösteriyor. Yani halkın gür sesini duyduğunuzda doğru karar almaya çalışıyorsunuz, yoksa eski sap ve samanı sürdürmek istiyorsunuz. Önemli olan doğru kararları halkın sokağa çıkmasından önce verebilmektir. Halk soka çıktıktan sonra verilen kararlar, karar değildir, halk tarafından alınan haklardır.

5- Milyonlarca Tunuslu, Mısırlı, Yemenli ve Libyalı, rejimlerine karşı protesto gösterileri düzenlerken ve reform çağrıları yaparken, birçok analist sırada Suriye’nin olmasının pek muhtemel görünmediğini iddia ediyordu. Ortadoğu ve Kuzey Afrika Diktatörleri kağıttan kaplan gibi tek tek giderken, sırada şimdi ülkemizde uygulanmak istenen C-Planı var. Bu planın uygulanmasına fırsat verilmeden, Kürtlerle masaya oturup, sorun kardeşçe çözülmelidir, çünkü "bugün dünyayı en çok uğraştıran Arap-İsrail sorunundan hem kapsam, hem biçim olarak Kürt sorunu daha ağırlıklı ve derinlik arz eden bir konumdadır." Bu sorun demokratikleşmenin temel olgusu olarak ele alınmalı, Kürt kimliği ve dili yasal ve anayasal güvenceye kavuşturulmalıdır, kanaatindeyim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
8 Yorum
Ümit Yazıcıoğlu Arşivi