Bile bile katledilen 35 kürdün yine yasını tutmaya kapılırsak bir başka yası getiririz beraberinde.

Hani 33 kurşunda bu böyle oldu yasını tuttuk hep.

Arkasından neler neler geldi Kürtlerin başına.

Bakın devlet tazminat vermeye çalışıyor. Vur! Öldür! Kır! “Al sana para” Sus!

Sen yas tutmaya devam et.

Böyle alay edilircesine bir tutumun yaratılmış olması biraz da bir kesim çıkar-menfaat gurubu Kürtlerin yıllardır devletle olan muhabbetlerinden kaynaklanıyor.

Yani net olarak bir vahşet var ortada ama Kürtlerden bir ses seda yok. Meclise Kürtlerin verdiği oyla giden ama kürde bomba yağsın diye parmak kaldırandan tutun ta en sondaki nefere kadar bir suskunluk komedisidir gidiyor. Orada vurulan, katledilen, ezilen karıncaymış gibi bir tutum almışlar. “Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” sersemliğindeler hala.

Yav bre vicdansızlar! Orada vahşete uğrayanlar insan. Siz daha ne zamana kadar çıkarlarınızın altında ezileceksiniz. Ne zamana kadar eğik yaşayacaksınız. Sizi af etsinler diye burnunuz yere değecek kadar aşağı ineceksiniz, siz hep aşağılık mı kalacaksınız?

Çıkın konuşun insan olduğunuzu anımsayın, korkmayın. Korku başınıza beladır. Unutmayın ki; “Uçurtmalar rüzgâr gücü ile değil o güce karşı koydukları için yükselirler.”

“Devlet vatandaşını vurmaz”. İyi vatandaş olsa hiç vurmaz. İyi vatandaş olmazsa iyi çocuklar elbette iş başı yapacaktır.

Demedi mi “Kadın da olsa, çocuk da olsa gereken yapılacaktır.” Yapıyor işte. Yaptı işte.

Bu kadar mı görmeyeceksiniz? Bu kadar mı sağır olacaksınız? Bu kadar mı lal olacaksınız? Bu kadar mı timsahsınız?

Yav sizin yaptığınızı akrep yapmaz. Akrepten de betersiniz.

Demedi mi şair: “Timsah kısmı çünkü yavrusunu yer / Akarsu duruldukça”

Siz akarsuları da bitirdiniz.

Fırat’ı, Dicle’yi de. Zap suyu kan.

Oysa “karıncanın su içtiği yer”di.

Şimdi sormak gerekiyor bu katledilenler mi ölü? Yoksa siz?

Siz yaşayan ölülersiniz. Kendi yasınızı tutmayı bırakın.

Dirilin, tökezlemeyin, yalpa yapmayın, yürüyün insan olarak bakın, insan olarak yürümenin hafifliği ne kadar güzelmiş farkına varacaksınız.

O zaman ne sizi vuranlar katil olup çıkacak ne de siz vurulacaksınız.

Kimse vurulmayacak o zaman. Bir karınca bile incinmeyecek. Ezmeyecek kimse kimseyi.

Kalkın hadi uyanın uykunuzdan ve vaz geçin yasınızı tutmaktan. Kefeninizi yırtın, atın üstünüzde o buz soğukluğunu.

Bu ülkede kan akmasını istemiyorsanız ve bu ölüm fırtınasının durmasını istiyorsanız uyanmalısınız. Bakın bir halk çocuklarını- evlatlarını yitirirken diğer bir halkında çocukları katil oluyor. Günahın ortağı olamayın kalmayın vebalin altında.

Deyin ki: “artık yas tutmak yok”

Yaşanılacak bir ülkenin yaratılmasında emek sahibi olun. Tank-top olmasın. Kavga-patırtı olmasın. Ölüm- tabut olmasın. İnsanın kendi elleriyle yarattığı cennet mukaddestir cehennem ise felaket…