Kuş cennetini kimler kuruttu?

Kuş cennetini kimler kuruttu?

Türkiye’nin uluslararası önemli sulak alanlar listesinde yer alan “Yüksekova Sazlığı”na güne kadar sahip çıkan olmadı. Yetkililerden de kimse bu yasadışı çevre katliamına karşı çıkmıyor.

Türkiye’nin uluslararası önemli sulak alanlar listesinde yer alan “Yüksekova Sazlığı”na güne kadar sahip çıkan olmadı. Yetkililerden de kimse bu yasadışı çevre katliamına karşı çıkmıyor.

Yapılanlar açıkça çevre suçu niteliği taşımaktadır. TCK’nın 181, 182 ve 183’üncü maddelerine göre, bu suçu işlemek ve bu suça göz yummak suç teşkil etmektedir. Buna rağmen Çevre ve Orman Bakanlığı İl Müdürlüğü sessizliğini koruyor. Yüksekova Nehil Sazlığı ve Kuş Cenneti ile ilgili bilimsel tespit sonucu uluslararası kategori olan B3 (Kategori: Korunma durumları olumlu, ancak popülâsyonları Avrupa'da yoğunlaşmış türler. Kriter: Alan, Avrupa Ölçeğinde Korunmada Öncelikli (SPEC Kategori 4- Korunma Durumu Olumlu, ancak Avrupa'da yoğunlaşmış) ve önemli kuş alanları yaklaşımı korunmasına uygun olan bir tür için ülkedeki en önemli "n" alandan biridir.) doğa alanı olarak belirlenmiştir.

Yüksekova Kuş Cenneti, ülkemizde yaşayan ve nesli tehlike altına düşmüş olan kuş türlerinin varlıklarını barındıran bir alandır.

Merkezi Van’da bulunan Yedi Başak Derneği ve Hakkâri İl Merkezinde bulunan Cilo Doğa Derneği, Hakkâri Doğa Tarihi Güzellikleri ve Ters Lale Koruma Derneği de şimdiye kadar rastladığımız somut herhangi bir proje üretemedi. Bu konuda bir çok gönüllü örgütün AB destekli parasal fonlar peşinde olduklarını biliyoruz ancak; AB projelere parasal destek vermezse çevremize sahip çıkmayacak mıyız? Yani bir imza kampanyası veya yetkili kurumları harekete geçirmekle de bir şeyler yapılamaz mı?

Çevrenin kirletilmesi ve doğada meydana getirilecek tahribatlarla ilgili ülkemizin çeşitli uluslararası antlaşmalara imza attığını biliyoruz. Özellikle ülkemizin AB sürecinde de kesin uyması gereken kurallar çeşitli yasa ve yönetmeliklerle yasal güvence altına almıştır.

Ülkemizin bazı siyasi ve sivil toplum örgütlerinin de tüzüğünde “ekolojik denge ve ekolojik toplum” söylevi mevcuttur.  Ama nedense ilçemizde bulunan bu doğa harikasını yıllardır birileri yok etmeye çalışmaktadır.

Yüz yıllar boyu kurulmuş doğa dengesi tahrip edilerek, hem doğaya hem de kanunlara karşı gelinmektedir.









 
 Kuş cennetinde kuş yerine çöpler...
Son olarak 15 Aralık 2005 tarihinde, Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay’ın Yüksekova ovasında bitme noktasına getirilen bir çalışması vardı. Bu çalışmalar; sulak ve bataklık arazinin drenajla kurutularak, dip sularının çekilmesi ve tarıma uygun alan açması çalışmalarıydı. Bu çalışmalar aslında ovanın yıllardır kurutulmasının bir resmi ve belgesidir.

Bu ovayı yıllardır kurutmaya çalışanlar artık belli oldu. Yüksekova ovasını kurutmak isteyenlerin tarım arazisi sahibi olmak isteyenlerin emellerine yardımcı olan kurum ise DSİ’dir.

“Acaba yıllardır bu ovanın kurutulmasını isteyen ve bu çalışmaları yürütenlerin başında hep bu isimi mi vardı?”,

“DSİ’nin raporlarında kimin ismi var ve DSİ’ye ovada drenaj açmak için hangi politikacı aracı oldu?”,

“Çevre ve Orman Müdürlüğü neden sustu?”

Akla gelen bu sorular aslında işin bir boyutu.

Yüksekova Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay’ın yerel basında  çıkan bir haberi dikkatimi çekti. Hakkari merkezde de bu haberin yerel basında çıktığı haberini aldım. Resimli olarak verilen haberde şöyle yazıyor;

“- YÜKSEKOVA ZİRAAT ODASI BAŞKANI ADNAN ONAY:
- "2 BİN KİŞİ EKMEK SAHİBİ OLACAK"
- "ARTIK BUĞDAY İHTİYACIMIZI KENDİMİZ KARŞILAYACAĞIZ"

Yüksekova İlçesi Ziraat Odası Başkanı Adnan Onay, ilçedeki 150 bin dönümlük bataklık arazilerin tarıma kazandırılması için başlatılan drenaj çalışmalarının sürdürüldüğünü belirtti.

Yıllardır bataklık halinde bulunan ve ilçenin önemli hububat ekim alanı olabilecek arazinin ekilebilir duruma getirilmesi için sürdürülen mikro drenaj çalışmalarında, 70 bin dönümlük bölümün taban suyu seviyesi aşağıya indirildiği belirtildi. Çok geniş bir arazinin su seviyesinin yüksek olması nedeniyle kullanılmayıp atıl durumda bulunduğunu belirten Onay, yıllardan beri süregelen Yüksekova ovasındaki bu sorunu çözmeye kararlı olduklarını anlattı. Ziraat Odasını kurma çalışmalarından sonra Yüksekova çiftçisini bilimsel ve organik tarım konusunda bilgi sahibi yapmayı amaçladıklarını belirten Onay, şunları söyledi:

"Yüksekova çiftçisi ve köylüsünün elini kolunu bağlayan ve yıllardır kimsenin ilgilenemediği binlerce dönüm bataklıkları, kurutmak için hummalı bir çalışma başlattık.  Yüksekova 21. Sınır Jandarma Tugay Komutanı Tuğgeneral Erdal Akpınar'ın da büyük desteğiyle Van Devlet Su İşleri Bölge Müdürlüğü'nden drenaj çalışmalarında kullanılacak makineleri alarak bataklık olan bölgede çalışma başlatıldı.

Şimdiye kadar 15 kilometrelik alanda drenaj yapılarak 70 bin dönüm arazide yüzeydeki sular en alt seviyeye indirildi. Kurtardığımız bu bataklık arazide bundan böyle 2 bin aile ekmek sahibi olacak. Bu aileler artık katma değer sağlayacak. Bu geniş alan bataklık görüntüsü yerine yemyeşil bir görüntü oluşacak."

Adnan Onay, ilçede organik ve bilimsel tarım yapılarak Avrupa Birliği'ne entegre olacaklarını belirterek, "Tarıma yapılan yatırım en karlı yatırımdır. Bu sebeple köylülerimiz artık dağlık alanlardaki arazilere bile ekim yapmaya başlamıştır. Önümüzdeki yıl Yüksekova'ya artık dışarıdan hububat getirilmeyecek, ihtiyacımız buradan karşılanacaktır."dedi.”

Haberde bu güzelim doğa harikasının tarım alanı olarak kurutulması açıkça belirtiliyor.

Bunun dışında Ovanın kurutulmasında rol oynayan diğer bir etken de evsel artıkları içeren suların ovada meydana getirdiği tahribattır. Yüksekova’da kanalizasyon ve arıtma tesisi olmadığından yine ovamız kirlenmekte ve çevreye verdiği zararın yanında insan yaşamında da tehlikeli olmaya devam etmektedir.

Bu çevre ve doğa tahribatına en güzel cevabı yine kanunların vereceğini ve görevlerini ihmal eden yetkililer hakkında yine kanunların gerekli cezaları vereceğini bekliyoruz.

ÇEVREYİ VE DOĞAYI TAHRİP ETMENİN KANUN VE YÖNETMELİKLERİMİZE GÖRE KARŞILIĞI

1-TCK’NIN 181.MADDESİ ÇEVRENİN KASTEN KİRLENMESİ:-







 
 Ovanın başlangıcı 'Gera Breme'den 
 bir görünüm..
(1) İlgili kanunlarla belirlenen teknik usullere aykırı olarak ve çevreye zarar verecek şekilde, atık veya artıkları toprağa, suya veya havaya kasten veren kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) Atık veya artıkların toprakta, suda veya havada kalıcı özellik göstermesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza iki katı kadar artırılır.

(4)  Bir ve ikinci fıkralarda tanımlanan fiillerin,insan veya hayvanlar açısından tedavisi zor hastalıkların ortaya çıkmasına, üreme yeteneğinin körelmesine, hayvanların veya bitkilerin doğal özelliklerini değiştirmeye neden olabilecek niteliklere sahip olan atık veya artıklarla ilgili olarak işlenmesi hâlinde, beş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına ve bin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.

SULAK ALANLARIN KORUNMASI YÖNETMELİĞİ:

Madde 1
- Bu Yönetmeliğin amacı, Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşmenin (Ramsar Sözleşmesi) uygulanmasına yönelik olarak sulak alanların korunması, 





 
 Kuş cennetinde saatlerce
 fotoğrafını çekebilmek için bir kuş
 bekledik. En son kuş cennetini
 bu şekilde bir kartal ile kare
 içine alabildik...
geliştirilmesi ve bu konuda görevli kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyon esaslarının belirlenmesidir.

Madde 3- Bu Yönetmelik, 2872 sayılı Çevre Kanunun 9 uncu maddesi, Çevre Bakanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkında 443 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 2 nci maddesinin ( j ) bendi ve 10 uncu maddesinin (b) ve (d) bentleri ile 3958 sayılı Kanunla uygun bulunup, 17/5/1994 tarihli ve 21937 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özellikle Su Kuşları Yaşama Ortamı Olarak Uluslararası Öneme Sahip Sulak Alanlar Hakkında Sözleşme hükümlerine dayanılarak hazırlanmıştır.

KURUTMA VE DOLDURMA

Madde 6
- Sekiz hektardan daha büyük doğal sulak alanlar doldurulamaz ve kurutulamaz. Sekiz hektardan daha küçük doğal sulak alanların kurutulması ve doldurulması Bakanlığın iznine tabidir.

SU ALIMI

Madde 7- Doğal nitelikli sulak alanların çevreyle ilgili karakterini ve fonksiyonlarını olumsuz yönde etkileyecek ölçüde su alınamaz, sistemi besleyen akarsular ile diğer yüzey suların yönleri değiştirilemez veya sistemde su depolanamaz. Bu faaliyetler için planlama aşamasında Bakanlığın uygun görüşü alınır.

KUM ALIMI

Madde 8- Sulak alan koruma bölgelerinden Bakanlığın uygun görüşü alınmadan kum ve çakıl alınamaz. Kumulların doğal yapıları bozulamaz.

SAZ KESİMİ

Madde 10- Sulak alan koruma bölgelerinde, kuşların kuluçka alanlarını bozmamak kaydıyla, her yıl Ekim, Kasım ve Aralık ayları içerisinde, kara tarafından su kesimine doğru ve bütün saz alanının %30’unu geçmeyecek şekilde saz kesimi yapılabilir. Her bir sulak alan için, saz kesilecek alanlar ve kesilecek saz miktarı, yukarıda belirtilen esaslar çerçevesinde ilgili kuruluşların görüşleri alınarak Bakanlıkça tespit edilir. Mutlak koruma bölgesinde saz kesimi yapılamaz. Sulak alan koruma bölgelerinde saz yakılması yasaktır.

SULAK ALAN BÖLGESİNDE UYGULAMA ESASLARI

a) Mevcut arazi kullanımı dışında yeni tarımsal alanlar açılamaz,


b) Ağaç kesimi yapılamaz,


c) Kuş gözlem kuleleri ve gözlemevleri, eğitim, sportif, bilimsel ve koruma amaçlı binalar ile madensel tuzların çıkarılması, su ürünleri istihsali, içme, kullanma ve sulama suyu projelerine ait zorunlu tesisler, seyir amaçlı yaya yolları yapılabilir,


d) Madensel tuzlar çıkarılabilir, su ürünleri istihsali yapılabilir. Hayvan otlatılabilir.

Yukarıda belirtilenlerin dışında hiçbir yapılaşmaya izin verilmez.

YEREL SULAK ALAN KOMİSYONUN OLUŞUMU

Madde 31 -
Yönetim Planı hazırlanan ve hazırlanma sürecinde olan uluslararası öneme sahip sulak alanların bulunduğu illerde "Yerel Sulak Alan Komisyonu" kurulur.

Komisyon il valisi veya valinin görevlendireceği vali yardımcısı başkanlığında, Ulusal Sulak Alan Komisyonunun üyesi kurumların bölge veya il müdürleri, sulak alanın bulunduğu ilçenin kaymakamı, il ziraat odası başkanı varsa su ürünleri kooperatiflerinden bir, avcılık ve atıcılık derneklerinden bir, yerel üniversitenin biyoloji ve ziraat bilim dallarından, aynı daldan olmamak koşuluyla iki, sulak alanlar konusunda faaliyet gösteren yerel sivil toplum kuruluşlarından bir temsilcinin katılımı ile oluşur.  Komisyonun sekreterya hizmetleri İl Çevre ve Orman Müdürlüğünce yürütülür.

YEREL SULAK ALAN KOMİSYONUN GÖREVLERİ

Madde 32 - Komisyon bulunduğu il dahilinde aşağıda belirtilen işleri yapar.







 
 Kurumaya yüz tutan nehil sazlığı
a) Ulusal Sulak Alan Komisyonu tarafından alınan kararların uygulanmasını sağlamak.
b) Ulusal Sulak Alan politika ve stratejilerinin uygulanmasını sağlamak.
c) Sulak Alan Koruma Bölgeleri esaslarının uygulanmasını sağlamak.
d) Yönetim planının hazırlanma sürecinde gerekli destek ve katkıyı vermek.
e) Sulak Alan yönetim planlarının uygulanmasını sağlamak.
f) Sulak alanlara bağımlı nadir ve nesli tehlikede olan türlerin korunması ve geliştirilmesi için hazırlanan eylem planlarının uygulanmasını sağlamak.
g) Sulak alanların yurt içinde ve yurt dışında tanıtılmasına yönelik faaliyetleri desteklemek.
h) Bulunduğu il sınırları içerisindeki diğer sulak alanların korunması ile ilgili çalışmalara destek vermek.
ı) Toplantı kararlarını Ulusal Sulak Alan Komisyonuna sunulmak üzere bakanlığa bildirmek.

Komisyon başkanı, gerekli gördüğünde veya Komisyon üyelerinin talebi üzerine diğer kamu kurumlarının, meslek odalarının yetkili temsilcilerini veya ilgili görülen kişileri gündemle ilgili görüşlerini almak üzere Komisyon toplantısına davet edebilir.

İDARİ YAPTIRIMLAR

Madde 35 -
Uygulamadan sorumlu kurum ve kuruluşlar ile gerçek ve tüzel kişiler, sulak alanların korunmasında bu Yönetmelik ve Yönetmelik uyarınca hazırlanan yönetim planları ile belirlenen esaslara uygun işlem yapmakla yükümlüdürler.

Bu Yönetmelik hükümlerine aykırı hareket edenler hakkında 2872 sayılı Çevre Kanununun ilgili maddeleri uygulanır.

2872 SAYILI ÇEVRE KANUNU

Üçüncü Bölüm - Çevre Korunmasına İlişkin Önlemler ve Yasaklar

KİRLETME YASAĞI

Madde 8 - Her türlü atık ve artığı, çevreye zarar verecek şekilde, ilgili yönetmeliklerde belirlenen standartlara ve yöntemlere aykırı olarak doğrudan ve dolaylı biçimde alıcı ortama vermek, depolamak, taşımak, uzaklaştırmak ve benzeri faaliyetlerde bulunmak yasaktır.

Kirlenme ihtimalinin bulunduğu durumlarda ilgililer kirlenmeyi önlemekle; kirlenmenin meydana geldiği hallerde kirleten, kirlenmeyi durdurmak, kirlenmenin etkilerini gidermek veya azaltmak için gerekli tedbirleri almakla yükümlüdürler.

ÇEVRE KORUNMASI

Madde 9 - (Değişik: 3/3/1988 - 3416/4.md.) Kırsal ve kentsel alanda arazi kullanım kararına uygun olarak tespit edilen koruma alanları ve bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanım esasları yönetmelikle belirlenir.

Tespit edilen bu esaslar çevresinde aşırı ve yanlış kullanım, her türlü çöp ve atıkların yurt dışından getirilmesi nedeniyle ülkenin temel ekolojik sistemlerinin dengesinin bozulması, hayvan ve bitki türlerinin nesillerinin tehlikeye düşürülmesi, doğal zenginliklerin bütünlüklerinin tahribi yasaktır.








 

 Yüksekova'da bu yıl ovanın
 kurumasıyla birlikte üreyen çok sayıda
 çekirge, çiftçiyi zarara soktu.

Bakanlar Kurulu, ülke ve dünya ölçeğinde ekolojik önemi olan çevre kirlenmeleri ve bozulmalarına duyarlı alanları, tabii güzelliklerin ileriki nesillere ulaşmasını emniyet altına almak üzere gerekli düzenlemelerin yapılabilmesi amacıyla, "Özel Çevre Koruma Bölgesi" olarak tespit ve ilan etmeye, bu alanlarda uygulanacak koruma ve kullanma esasları ile plan ve projelerin hangi Bakanlıkça hazırlanıp yürütüleceğini belirlemeye yetkilidir

Sarı: “Varın kimseyi toprak ağası yapmayın”

Konu ile ilgili gazetemize açıklamada bulunan Yüksekova Esnaf ve Sanatkârlar Odası Başkanı ve Cilo Doğa Derneği Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Sarı şua açıklamalarda bulundu:

”Bölge halkı olarak yıllardır üretimden düştüğümüz doğrudur. Bunun farklı  sebepleri var. Doğanın bir kanunu var, bu kanun çiğnenmemeli. Görüldü ki zaman içinde bu gibi davranışlara karşı doğa acımasız bir şekilde dönüş yaptı. Zaten bataklıklar kurutulup birileri toprak ağası olmuşken. Geri kalan alanların da peşkeş çekilmesi aykırılık ifade eder ki buna karşı durmak akıllıca olur.







 
 Fotoğraflar: Senar Yıldız, Erkan Çapraz
İle de tarım ve üretim olacaksa tarıma elverişli alanların yapılaşmaya kapatılarak yapılması bence daha doğru olur. Zaten dilimli diye sulama amaçlı bir projede var ve bu yıl 3 trilyonluk bir bütçe de ayrıldığının duyumlarını aldık.

O halde bu süs barajı mı olacak.”

Varın kimseyi toprak ağası yapmayın. Bu topraklarda tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını zalimlere yedirmeyin.

Önce insanlarımıza üretme mantığını sonrada üretimin geri dönüşünü anlatın insanlar o zaman evlerinin önlerindeki alanda bile organik tarım yapar. Vazgeçin bence bu işten. Buğday mı? O da olur. İnsanlar derme çatma ev yapacakları yerde o işi yapar çünkü kazanıyor tepeliklerde ev yapma olanağı da gelişmiş olur. O zaman yaptığınız işin mutluluğunu tadarsınız.

Nehil geri dönsün kamp turizmi de beraberinde gelir Yeter ki, o aklı verin. Ve kendiniz de yaşatın. Toprağı kazandırsanız hemen zengin olacak. Oysa tarım projesi zamana bağlıdır ve girdisi de geleceğe hitap eder.”

Konu ile ilgili daha önce yaptığımız 'Yüksekova çölleşiyor mu?' başlıklı haberimizi okumak için tıklayın...

Haber: Necip Çapraz