TSK'dan çelişkili açıklama

TSK'dan çelişkili açıklama

PKK ile çıkan çatışmada "şehit oldu" denilen askere sonradan "intihar etti" denilerek askerin ailesine dava açıldı.

Elazığ Jandarma Tabur Komutanlığı bünyesinde askerlik yaparken geçen eylül ayında PKK ile çıkan çatışmada hayatını kaybettiği askeri yetkililerce ailesine bildirilen Er Ali Yüksel'in intihar ettiği iddia edildi. Er Yüksel'in intihar ettiği haberi asker savcılığın başlattığı soruşturmaya 'takipsizlik kararı vermesi' ve kararı aileye tebliğ etmesiyle ortaya çıktı.

Er Ali Yüksel Elazığ Jandarma Tabur Komutanlığı bünyesinde 45 günlük askerken, çıkan çatışma sonucu hayatını kaybettiği askeri makamlarca ailesine bildirildi. Acı haber Yüksel'in Urfa'nın merkeze bağlı Vergili köyünde yaşayan ailesini yasa boğdu. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayip Erdoğan, TBMM Başkanı Köksal Toptan ve Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Yüksel ailesine gönderdikleri mesajda çocukların başsağlığı diledi. Düzenlenen törene Vali Vekili Kadir Balaban, 8. Kolordu Komutanı Korgeneral Eyüp Kaptan, Belediye Başkan Vekili Gültekin Koç, Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık ve askerler katılmıştı. 45 günlük asker olan Jandarma Er Ali Yüksel'in haberini ailesine bir Jandarma Yarbay verdi. Haberi duyan yakınları, ölen askerin evine akın ederek ağıtlar yakmış sinir krizi geçiren Yüksel'in yakınlarına ilk müdahaleyi köye getirilen sağlık görevlileri yapmıştı.

Asker "Şehit oldu" demişti

Yüksel ailesinin yaşadığı acı, 2 Şubat 2009 tarihinde evlerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı 8. Kolordu Komutanlığı Elazığ Askeri Savcılığı'nın gelen 'takipsizlik kararı' ile bir kat daha arttı. Askeri savcılığın takipsizlik kararında Er Ali Yüksel'in çatışmada ölmediği kendisini 'askerliğe elverişiz hale getirmek' için intihar ettiği iddia edildi.

"İntihar etti"

Kararı alan Yüksel'in babası uzun süre kararı anne Fatma Yüksel'den de gizledi. Ancak annenin kısa bir süre sonra gerçeği öğrenmesi nedeniyle fenalaştı ve hastanede yoğun bakıma alındı. Ailenin avukatların Askeri İdare Mahkemesine 'Destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat' talebiyle dava açtı. Dava dilekçesinde, “Olup bitenlere hiç anlam veremeyen aile halen şaşkın ve perişan durumdadır. Şehit olan çocuklarından dolayı en üst düzeydeki yetkililerinden taziye mesajları alan aile, daha sonra çocukların 'askerden kaçmak için intihar ettiği' yolundaki askeri savcılık kararı ile bir kez daha yakılmıştır'' denildi.

Mermilerin parasını aileden istediler

Avukatlar, Er Ali Yüksel'in Anne babası ve 11 kardeşi için toplam 395 bin TL tazminat talep etti. Avukatlar, dava dilekçesinde, takipsizlik kararında meydana gelen hazine zararının takip ve tahsilinin gerekip gerekmeyeceğinin takdiri de Elazığ İl Jandarma Komutanlığına bıraktığının da altı çizildi. Elazığ İl Jandarma Komutanlığı, hazine zararı olduğunu altı çizerse, Yüksel ailesi ayrıca Er Ali Yüksel'in kendisini vurduğu iddia edilen mermilerin parasını da ödemek zorunda kalabilecek. 

Mermilerin hangi silahtan çıktığı belli değil!

Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği olayda otopsi raporuna da değinen Avukat Hikmet Delebe şunları söyledi: "Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği mermi yaralarının kendi silahından çıkıp çıkmadığı yönünde net bir otopsi raporu mevcut değil. Raporda sadece boş kovanların müvekkilin silahına aittir, deniliyor. Fakat o mermi çekirdeklerinden hayatını kaybedip kaybetmediğine dair somut bir şekilde savcılık kararı mevcut değil. Savcılığın karar kıldığı rapor kısmının sonuç bölümünde Ali Yüksel'in hayatını kaybettiği olayda hazinenin uğradığı zararın karşılanmasının da yolu açılıyor. Bu da gösteriyor ki müvekkilim vatan uğruna çocuklarını askere gönderip hayatını kaybettikten sonra da ilgili boş kovanların parasını mirasçı olan aileden istemesinin yolunu açıyor. Bu hukuk devleti ilkelerine sığmayan bir uygulamadır."

Askerden çelişkili açıklamalar

Çıkan çatışmada 'şehit oldu', 'kaza kurşunuyla öldü', 'intihar etti' denilerek, ailesine gönderilen asker cenazeleri, Türk Silahlı Kuvvetleri içindeki 'şüpheli asker' ölümlerini yeniden gündeme getirdi. Asker intiharlarının ya da 'intihar' süsü verilmiş cinayetlerin en çok yaşandığı Türk Silahlı Kuvvetleri 'şüpheli asker ölümlerine' 'devlet sırrı' muamelesi yaparak kamuoyundan gizliyor. Şüpheli bir biçimde ölen askerlerin sayısı tam olarak bilinmiyor, ancak basında çıkan haberlerden sadece 2008 yılında 30 askerin şüpheli ölümü var. Bu alanda uzmanlaşmış, sivil ve tarafsız bir kurumlar olmadığı için de asker aileleri, çocuklarının ölümünü araştırmak için yaptıkları başvurularda fazla ilerleme kaydedemiyor.