Erdoğan Yüksekova'da

Erdoğan Yüksekova'da

Hakkari Merkez ve ilçelerinde son yıllarda yapılan yatırımlar Yüksekova ilçesinde Başbakan Erdoğan tarafından düzenlenen törenle hizmete açıldı.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve beraberindeki bakanlarla beraber Yüksekova Devlet Hastanesi başta olmak üzere toplam 749 yeni hizmetin toplu açılışını yaparak Yüksekova'dan ayrıldı. Şemdinli Aktütün'e uğraması beklenen Erdoğan programda meydana gelen gecikme nedeniyle Aktütün'e ziyaret planını iptal ederek Hakkari'ye geçti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan beraberindeki heyet ile birlikte helikopterle saat 11.30'da yeni yapılan Yüksekova Devlet Hastanesi binasının arka kısmında yapılan helikopter pistine indi. Başbakan ve Bakanlara bir koruma ordusu ile 3 kobra tipi helikopter eşlik etti

 

Başbakanı burada Hakkari Valisi Ayhan Nasuhbeyoğlu, Hakkari Milletvekilleri Rustem Zeydan, A. Mutalip Özbek, Yüksekova ve Şemdinli Kaymakamları, İl Emniyet Müdürü Cavit Çevik ve Tüm Daire Amirleri karşıladı.

 

Helikopterden indikten sonra yürüyerek açılışın yapıldığı alana gelen Başbakan, kendisini karşılamaya gelen vatandaş ve çocuklarla tokalaştı.

 

Başbakan'a Yüksekova'ya gelişinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala, Toki Başkanı Erdoğan Bayraktar eşlik etti.

 

Toplu açılış töreninde ilk konuşmayı Sağlık Bakanı Recep Akdağ yaptı. Ardından kürsüye çıkan Başbakan Erdoğan halka seslendi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptığı konuşmasında şunları söyledi:

 

“Değerli Hakkarili kardeşlerim, bizler 6 yıl boyunca Türkiye'yi adeta bir nakış gibi işledik işlemeye de devam ediyoruz. Bizzat ben, bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım ve tüm kamu kurumlarımız ortak bir heyecanla ortak bir coşkuyla gece demeden gündüz demeden çalıştık, gayret gösterdik. Hani diyorduk ya, uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece, gideceğiz gündüz gece. Ayrımcılığı asla kabul etmedik. Türkiye'nin 81 ilinden hiç birini asla diğerinden ayrı tutmadık. Edirne'ye, İzmir'e, İstanbul'a, Ankara'ya ne yaptıysak Van'a, Diyarbakır'a, Hakkari'ye de aynısını yapmanın çabası, gayreti içerisinde olduk.

 

Aradaki fiziki mesafe, coğrafi mesafe her ne olursa olsun Çorum, Çankırı, Kırıkkale ve Konya Ankara'ya ne kadar yakınsa, Hakkari'de bize o kadar yakın olacaktır. Bu sözlerimizin de arkasında durduk.

 

Bakın burada bir kez daha ifade etmek istiyorum, bizim 3 tane kırmızı çizgimiz var. Etnik ayrıcılığa, bölgesel ayrımcılığa ve cinsel ayrımcılığa karşıyız. Hiç kimse bu milleti kopartmaya ayırmaya, bu milletin kardeşlik hukukunu zedelemeye kalkmasın. İnsanlar arasında ayrıma, ayrımcılığa, farklı muameleye tahammülümüz yoktur, olamaz. Ülkemizin hangi coğrafyasında yaşarsa yaşasın insanlarımızın kamu hizmetlerinden mahrum kalmasına tahammülümüz yoktur, olamaz. Vilayetlerimizin Türkiye'nin yerel kalkınma sürecinin dışında kalmasına kasaba görünümünde olmasına asla tahammülümüz yoktur, olamaz. 81 ilimize aynı gözle bakıyor, aynı aşkla, aynı sevda ile hizmet etmenin gayreti içerisinde bulunuyoruz.

 

'Hakkari Türkiye'nin kalbindeki bir şehirdir'

 

Birileri Hakkari'yi Türkiye'nin en ucundaki şehir olarak görebilir. Biz böyle görmüyoruz. Bizim için Hakkari Türkiye'nin kalbindeki bir şehirdir. Biz öyle görüyoruz. Ne haşmetli dağlar, ne derin vadiler, ne karlı zirveler ne de coşkun nehirler bizi Hakkari'ye hizmet etmekten alıkoyamaz, koyamamıştır. Tam tersine bütün bunları Allah'ın bu bölgeye bahşettiği güzellikler olarak görüyorum.

 

'Hakkari dünyanın ilgisini çekecek güzelliklere sahip'

 

Bakın dün Van'daki kardeşlerime de ifade ettim. 81 ilimiz ayrı özelliklere ayrı, güzelliklere sahip. Tarihiyle, kültürüyle ve gelenekleriyle, her bir şehrimizin ayrı bir zenginliği vardır. Bu zenginlikleri ince ince işlediğimizde ortaya sadece Türkiye'nin değil dünyanın ilgisini çekecek bir hazine çıkacaktır. Hakkari bugün bütün dünyanın ilgisini çekecek güzelliklere sahip. Dünyanın her ülkesinden insanları, turistleri, dağcıları, araştırmacıları ve bilim adamlarını buraya çekmek mümkün. Cilo Dağı'nı, Sat Dağı'nı, Zap Suyu'nu ve Berçalan Yaylası'nı turizmin hizmetine açmak mümkün. Hakkari'nin o eşsiz mavisini dünyaya tanıtmak mümkün yeter ki aşkımız olsun. Hakkari'nin madenlerini, doğal zenginliklerini yine Hakkari'nin hizmetine ülkemizin hizmetine sunmak mümkün. Hakkari'yi, Yüksekova'yı, Çukurca'yı ve Şemdinli'yi fabrika bacaları ile donatmak, sanayi tesisleri ile ticaretle, tarımla kalkındırmak mümkün değil mi? Mümkün değil mi kardeşlerim soruyorum? Mümkün. Ama yeter ki terör denilen şu beladan bölgelerimizi arındıralım. Şunu bilirsiniz ki eğer buralara yatırımcı gelemiyorsa girişimci gelemiyorsa terör belası sebebiyle gelemiyor. Onun için benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar edenler aslında buralarda yaşayan vatandaşlarımın yaşam hakkına kastediyorlar. Bunu da böylece açıklamak durumundayım. Onların benim Kürt kökenli vatandaşlarıma sevdası yok, sevgisi yok, aşkı yok hizmet anlayışı yok, sadece istismarları var sadece terörle nemalanmaları var geçinmeleri var başka bir şeyleri yok.

 

'Yaptığımız hizmetler engelleniyor'

 

Bakınız devlet olarak yol yapıyoruz. Yapmakta olduğumuz yolları engellemeye kalkıyorlar. Şemdinli'de yapmakta olduğumuz orada daha önce bombalama sebebi ile yıkılmış olan dükkanları evleri yapmaya kalkıyoruz. bunları engellemeye kalkıyorlar. Suyunu şemdinlinin getirmeye kalkıyoruz bunu engellemeye kalkıyorlar aynı şekilde okullar hastaneler yapmaya kalkıyoruz. Buradaki mütaahitler tehditler alıyorlar. Bütün bunlarla birlikte bu gelmekte olan hizmetler engelleniyor. Devletin getirmek istediği hizmetleri engellemek isteyen bu terör örgütü nasıl olacakta bu bölgeleri savunacak. Özel sektör buraya gelirmi e tabiki gelmez nasıl gelsin bu endişe içinde nasıl gelsin değerli kardeşlerim onun için el ele vereceğiz omuz omuzaca vereceğiz bir olacağız beraber olacağız asla ayırılmcılığa yol vermeyeceğiz. Çünkü biz sizleri 'Yaradılanı severim yaradandan ötürü' anlayışı ile seviyoruz bağrımıza basıyoruz. Aramıza nifak tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermeyelim. Dik duralım yeterki güvenliği huzuru istikrarı koruyalım geliştirelim bunların hepsi mümkün.

 

'Barışa, kalkınmaya enerjimizi sarf etmek istiyoruz'

 

Türkiye'de artık karakollar cezaevleri ıslah evleri değil okullar işte buyrun Hakkari'de üniversite varmıydı. İşte üniversiteniz. Hakkari'de de artık üniversite var. Biz bunu görmek istiyoruz ve verdiğimz sözün arkasında durduk ve bunuda gerçekleştirdik. Bütün bir Türkiye'de artık kavgaya çatışmaya gerilime değil dostluğa barışa kalkınmaya enerjimizi sarf etmek istiyoduz. Çeşitli eylemler yapıyorlar. Bunlar demokratik diyorlar nasıl demokratik oluyor. Geleceksin benim günahsız vatandaşımın arabasını yakacaksın devletin araçlarını yakacaksın buna da demokrasi diyeceksin demokratik tepki dürüst olalım dürüst ve halkımdan benim ricam şu bu tür yanlışlara gereken tepkiyi hep birlikte koymak durumundayız. Kimin ne yapmaya çalıştığına kimin ne söylediğine kimin Türkiye'yi Hakkari'yi Hakkari ile birlikte diğer illerimizi nereye çekmeye çalıştığına lütfen dikkat edelim.

 

Siz değerli vatandaşlarımı yoksulluğa sizleri mahrumiyete sizleri en kötü şartlara mahkum etmeye çalışanlara lütfen dikkat edin. Hakkari'yi bir kasaba, bir köy görüntüsüne büründürmeye çalışanlara dikkat edin birliğimizin bütünlüğümüzün kardeşliğimizin arasına nifak sokmaya çalışanlara dikkat edin.

 

Gerek valilik gerekse de kaymakamlıklar vasıtasıyla yardımlarımız burada da devam ediyor, devam edecek. Hakkari'ye de değerli yatırımlarımız oldu. Son 6 yıl tarıma verdiğimiz desteği 3 kat arttırdık. Mazot desteği olarak gübre desteği olarak Hakkarili çiftçi kardeşlerimizin hep yanında olduk. Hakkari Zap suyu üzerine, özel sektör eliyle kurulacak bu barajla yılda 625 milyon kilovat saat elektrik elde etmeyi planlıyoruz.

 

Sevgili vatandaşlarım yine çok önemli bir çalışmayı Hakkari'de sürdürüyoruz. Hakkari'ye şu ana kadar 30 bin 520 filan diktik.

 

'Etnik ayrımcılığa karşıyız'

 

Birbirimizi sevdiğimiz sürece, kardeşlik dayanışma içerisinde olduğumuz sürece bileseniz ki bizim önümüzü kimse kesemeyecektir.  Bizi kimse yıldıramayacaktır. Şunu burada çok açık ve net söylüyorum. Biz şunu biliyoruz şuna inanıyoruz. Az önce söyledik. Etnik ayrımcılığa karşıyız. Benim Kürt kökenli vatandaşım kürdüm diyebilir Kürtlüğü ile övünebilir. Türk aynı şekilde, Laz aynı şekilde... Ama kimse bir başka etnik topluluğa 'Ben senden daha üstünüm' diyemez. Ortak kimliğimiz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Burada bütünleşiriz, birleşiriz. Bunu başarmak durumundayız. Hazmedilemeyen bu, arzu edilmeyen bu. Onun içinde biz yola çıkarken bir şey söyledik. Ne dedik? Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bunu söyledik. Bunu başardığımız sürece kimse bizi bölemez. Ve hazımsızlık buradan geliyor. Hizmetlerden geliyor. Buralara hizmet gelmesin istiyorlar. Yatırımlar yapılmasın istiyorlar. Bunlara inat yatırımlar yapmaya devam edeceğiz. Bu günden itibaren Yüksekova havalanı çalışmalarını hızlandırıyoruz. İnşanllah bir an önce Dilimli barajıda hizmete girecektir.

 

Değerli Hakkarili kardeşlerim, Yüksekovalı kardeşlerim sizleri bu anlamda kutluyorum. Gösterdiğiniz o ilgi alaka sebebiyle. Bütün bu açılışlarımız bu tesislerimiz tüm halkımıza hayırlı olsun diyorum."