Yıldırım: Meclis Kürtçe öğrenmeli

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Prof. Dr. Kadri Yıldırım, Meclis bünyesinde Kürtçe kursların açılması için resmi talepte bulundu.

Meclis Başkanlığı'na sunduğu dilekçe ile talepte bulunan Yıldırım, içerisinden geçilen süreçte böylesi bir adımın barış ortamın sağlanmasına da katkıda bulunacağını ifade ederek, Meclis çatısı altındaki milletvekilleri, hizmet elemanları ve parlamento muhabirlerine yönelik 6253 sayılı Meclis Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'nun 9. Maddesi kapsamında kursların açılmasını istedi.

Yıldırım dilekçesinde, UNESCO'nun 21 Şubat'ı Uluslar arası Anadili Günü olarak karar altına almasının yanında 29 Eylül -17 Ekim 2003 tarihlerinde Paris'te gerçekleştirdiği 32. Genel Kurulu'nda "Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi"ni kabul ettiğini, Türkiye'nin de bu sözleşmeye 19 Ocak 2006 yılında Meclis'te kabul ederek taraf olduğunu hatırlattı.

Türkiye'de 3 dil tamamen kayboldu, 15 dil ve lehçe bu tehlikeyle karşı karşıya

UNESCO verilerine göre, Türkçe, Kürtçe, Lazca, Çerkezce, Pomakça, Abhazca, Romanca, Arapça başta olmak üzere 40'a yakın dilin konuşulduğu Türkiye'nin "somut olmayan kültürel miras" açısından zengin bir ülke olduğuna dikkat çeken Yıldırım, "Yine UNESCO tarafından yapılan çalışmalar; 3 dilin tamamen kaybolduğunu, 15 dil ve lehçenin de kaybolma tehlikesi altında olduğunu ortaya koyarak kültürel mirasımızın tehdit altında olduğunu ortaya koymuştur. Bu sebeple ülkemizde kültürel mirasın korunması ve geliştirilmesi amacıyla anayasal ve yasal düzenlemelerin yanında çok dilliliğe ilişkin toplumsal bir dayanışma ve farkındalık bilincinin geliştirilmesi önem arz etmektedir" ifadelerini kullandı.

'Farklı dillerde kamusal hizmet verilmesi dayanışmaya vesile olur'

Türkiye'nin her köşesinden seçilen milletvekillerini bir araya getiren Meclis'in kültürel çeşitliliği ve çok dilliliği tek çatı altında buluşturabilmeyi başaran bir alan olduğunu savunan Yıldırım, "Dolayısıyla Meclis, Türkiye'de yaşayan tüm halkları temsil ederek onların taleplerini yerine getirip onlar adına yasama faaliyeti yürütmektedir. Aynı şekilde Meclis çatısı altında bir araya gelen milletvekilleri de seçim bölgelerinin tarihini, doğasını, kültürünü, dilini, ekolojisini vb. değerlerine sahip çıkmakla yükümlüdürler. Özellikle ülkemizde normalleşmenin sağlanması ve birlik ruhunun gelişmesi amacıyla Meclis, farklı dillerde kamusal hizmet verebilme kapasitesini göstererek halklar arasında dayanışmaya vesile olabilir" dedi. 

'Kürtçe dahil tüm kadim dillere Meclis'te yer verilmeli'

Yıldırım, bu bağlamda; Meclis'te vatandaşlarının daha nitelikli hizmet alması ve aidiyet ruhunun gelişmesi amacıyla Ortadoğu'da en çok konuşulan dördüncü, Türkiye'de Türkçe'den sonra ikinci dil olan Kürtçe'den başlayarak bu coğrafyanın kadim dillerine Meclis çatısı altında yer verilmesi gerektiğini kaydetti.

'Meclis'in 1920 Kurucu Meclis ruhunu yakalaması gerekir'

Milletvekillerinin kürsüde ifade ettiği her Kürtçe kelimenin Meclis tutanaklarına "bilinmeyen dil" olarak yazılması ya da "X" ile işaretlenmesinin toplumsal birliğe yansımasının olumsuz olduğunu kaydeden Yıldırım, "Oysa birden çok dilin resmi dil olarak kabul edildiği İsviçre, Belçika ve Kanada gibi birçok ülkede kamusal hizmet çok dilli olarak verilmektedir. Bu anlamda ülkemizin de bünyesinde Türk, Kürt, Laz ve Çerkez gibi halkları kendi kimlikleri ve bölgesel adlarıyla bir araya getiren Kurucu Meclis'imizin 1920 ruhunu tekrar yakalaması gerekmektedir" dedi. 

'Barış ortamını sağlanmasına katkı sağlayacaktır'

"Bugün Meclis dahil olmak üzere tüm kamu kurumlarında halkımız çok dilli kamusal hizmet talep etmektedirler" ifadesini kullanan Yıldırım, 2012 yılında yüzlerce öğrenciye, kamuda istihdam edilmek üzere lisans ve lisans üstü eğitim verildiğini hatırlatarak, "Bu sürecin geliştirilmesi, hayata geçirilmesi, içinden geçtiğimiz bu zorlu süreçte barış ortamının sağlanmasına büyük bir katkı sağlayacaktır. Bu anlamda ilk adım olarak Meclis çatısı altında milletvekilleri, hizmet elemanları ve parlamento muhabirlerine yönelik Kürtçe'den başlayarak 6253 sayılı Meclis Başkanlığı İdari Teşkilatı Kanunu'nun 9. Maddesi kapsamında kurslar açılmalıdır" diye kaydetti.

Yıldırım, bu gerekçelerle Meclis bünyesinde Kürtçe kursların açılmasını talep ederek, bu kursların planlanmasında, materyal ve içeriklerinin oluşturulmasında ve kursların verilmesinde aktif bir şekilde görev ve sorumluluk almak istediğini kaydetti.