'Ulusal Birlik' için ortak irade

'Ulusal Birlik' için ortak irade

2. Kürt Ulusal Kadın Konferansı'nın ilk gününde Kürt ulusal birliğinin oluşturulmasında kadının rolü konusu tartışmalara damgasını vurdu.

HEWLÊR - İlki 2010'da Diyarbakır'da yapılan Kürt Ulusal Kadın Konferansı'nın ikincisi Hewlêr'de başladı. Hewlêr'in Saad Ebdillah Konferans Salonu'nda başlayan ve İran, Suriye, Türkiye ve Federal Kürdistan Bölgesi ile yurtdışından 205 delegenin katıldığı konferans 3 gün sürecek.

Kadınlar, ulusal birliği inşa sürecinde aktif rol oynamanın önemine vurgu yaptı. Konferansın ilk gününde Kürt sorunu ve çözüm yolları konusu ele alındı. Konferans bileşimi içerisinde KJB, YNK, PÇDK, PDK, BDP, PYD, Goran Partisi, Kürdistan Komünist Partisi, Kürdistan Ulusal Birlik Partisi, HAK-PAR, KADEP ve İran'dan siyasi partilerin delegeleri yerlerini aldı.

Yine konferansın hazırlık sürecinde önemli bir rol oynayan Kürdistan Ulusal Kongresi'nin (KNK) kadın komisyonu üyeleri de katılım sağlıyor. Kadınların çoğunlukla ulusal giysilerle katıldığı konferansa Türkiye'den gelen delegeler arasında BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak, BDP Milletvekilleri Ayla Akat Ata, Mülkiye Birtane, Sebahat Tuncel ve Leyla Zana'nın yanı sıra, Konferans Girişim Grubu'ndan Reyhan Yalçındağ da yer alıyor. Türkiye'den ayrıca KESK, İHD, TUHAD-FED, TZPKurdî, Kadın Danışmanlık Merkezi, Hêviya Jinê Dergisi, Barış Anneleri İnsiyatifi, Selis Kadın Derneği, Bağlar Kadın Kooperatifi, Nûbihar Kadın Derneği, Dicle Fırat Kültür Sanat Merkezi, Kadın Akademisi temsilcileri de delege olarak konferansta hazır bulunuyor. 

Zana'dan Kadın Kongresi önerisi

3 gün sürecek olan konferans, sabah saatlerinde saygı duruşu ile başladı. Ardından BDP Diyarbakır Milletvekili Leyla Zana, konferansın ilk konuşmasını yapmak üzere kürsüye çıktı. Konuşmasında ortak mücadele alanını oluşturma ihtiyacına vurgu yapan Zana, konferansı Kürt kadını için bir rönesans olarak nitelendirdi. "Kürt kadınları olarak öncelikli amaçlarımızdan biri, Kürdistan coğrafyasını etnik, dini, mezhebi hiçbir ayrım gözetmeden sivil alanda birleştirmek, cinsiyet ayrımcılığı ile mücadele etmek, özgür ve iradi bir sistem oluşturmak olmalı" diyen Zana, konferansın en kısa zamanda Ulusal Kürt Kadın Kongresi olarak örgütlenmesi ve kurumsallaşması için çalışmalara başlaması gerektiğini söyledi. Bu konuya ilişkin önerilerini konferans bileşimine sunan Zana, Ulusal Kürt Kadın Kongresi için "Kürdistan'da yaşayan bütün kadınlara hiçbir ayrım yapmadan açık olmalı, demokratik bir yapı ve işleyişe sahip olmalı, Kürdistan'daki bütün kadınların sesini ve rengini yansıtmalı" dedi. Leyla Zana konuşmasında ayrıca ulusal inşa sürecinde kadınların üstlenmek durumunda olduğu misyonu vurguladı. 

Dört parçada siyasi durum tartışıldı

Ardından konferansın ilk oturumuna geçildi. Kürt sorunu ve çözüm yollarının tartışıldığı bu oturumda dört parçadan birer konuşmacı konuyla ilgili görüşlerini paylaştı. İran'dan Hamino Nakşîbendî, Kürt halkının devletleşmesi için fırsatların bulunduğunu belirtti ve kadınların ulusal hakların elde edilmesinde rol oynaması gerektiğinin altını çizdi. Kadınların çocuklarını ulusal birlik çerçevesinde eğitmesini isteyen Nakşîbendî, "Kürtler arasına kaos ve nefret ekmek istediler. Bu, tarih boyunca Kürtlere karşı kullanıldı. Bize göre Kürtlerin özgürleşmesi, devletleşmesi yakın. Bu konuda kadınlar rol oynamalı" dedi. 

'Birliği güçlendirecek girişimler şart'

Federal Kürdistan Bölgesi'nden Dr. Cinar Saed ise, Kürtlerin şimdiye kadar devletleşmemesinin iç ve dış faktörlerini, politik, ekonomik, kültürel ve toplumsal açılardan değerlendirdi. Kürtlerde ihanetin de ulusal birliğin önünde engel oluşturduğunu vurgulayan Dr. Saed, "Yaşanan sorunları çözmeli, sorumlulukla hareket etmeliyiz. Kadınlar olarak mutlaka rolümüzü oynamalıyız" diye konuştu. Konuşmasında yapılması gerekenlere dikkat çeken Saed, önerilerini şu şekilde ifade etti: "Bundan sonra kadınlar olarak birliği güçlendirecek girişimlerde bulunmalıyız. Diyalog için standart bir dil oluşturulmalı. Birbirimizi anlamak için çaba sarf etmeliyiz. Kürtlerin diplomasi ve lobi alanında da etkili olması gerekir. Bu konferansta Kürt kadınlarının ulusal kurulu oluşturulmalı ve bu kurul, ulusal birlikte rol oynamalı. Yine bir diyalog merkezi oluşturulmalı. Savaşlar erkek egemenliğinde gelişti, bizim barış için rol oynamamız lazım. Bahane aramamalı."

kadinkonferansi4.jpg

Kışanak: Çözüm modelimiz özerklik 

Dr. Saed'den sonra BDP Eşbaşkanı Gültan Kışanak konuştu. Konuşmasını, Türkiye'deki siyasal gelişmelere ayıran Kışanak, burada inkar, imha, asimilasyon ve sürgünden oluşan 4 temel politikanın izlendiğini kaydetti. Kürt halkının Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri devam eden bu inkar ve imha politikalarına karşı hep direndiğinin altını çizen Kışanak, "Özellikle son 30 yılda kesintisiz bir direniş sürdürülüyor" dedi. Devletin bu kez AKP eliyle yeni bir tasfiye politikası uygulamaya başladığını belirten Kışanak, "İçinde bulunduğumuz süreç, Kürt halkı için kritik ve tarihi bir süreçtir. Biz Kürt kadınları olarak tarihsel sorumluluk bilinci ile imha ve tasfiye politikalarına karşı ortak bir tutum, ortak mücadele kararı almalıyız" diye konuştu. Kışanak, Kürt çocuklarının Türk devletinin cezaevlerinde taciz ve tecavüzle terbiye edilmek istendiğini de dile getirdi ve Roboskî katliamının faillerinin hala gizlendiğini anımsattı. Kışanak, demokratik çözüm ve onurlu barışın mümkün olduğunu vurguladıktan sonra, şu noktaların altını çizdi: "Diyalog ve müzakere yolu tercih edilmeli. Kürt halkının iradesi dikkate alınmalı. PKK ve Sayın Öcalan sürece dahil edilmeli. Yeni Anayasa'da Kürt halkının kimlik, dil ve statü talebi karşılanmalı. Hakikat ve adalet komisyonu kurulmalı, gerçekler ortaya çıkmalı." Çözüm modeli olarak Demokratik Özerkliği de delegelere anlatan Kışanak, koruculara ulusal kimliğe sahip çıkma çağrısında bulundu. Kışanak, sözlerini "Ya özgürlük ya özgürlük" diyerek noktaladı. 

'Ortak irade geliştirmeliyiz'

İlk oturumun son konuşmacısı ise Suriye'den katılan Cihan Mustafa idi. Kürt kimliğinin korunmasında kadının oynadığı belirleyici role dikkat çeken Mustafa, Suriye'deki siyasi durumu değerlendirdi. "Her millet Kürtlere baskı uyguladı ve Kürtlerin varlığını reddetti. Güneybatı Kürdistan'da da Kürtlerin hakları Suriye rejimi tarafından inkar edildi. Baas Partisi Kürtleri yerlerinden edip, onları nüfussuz ve topraksız bırakmak istedi" diyen Mustafa, Kürtlerin bütün devlet baskılarına rağmen direndiğini vurguladı. Cîhan Mustafa, şöyle konuştu: "Bu parçadaki Kürtler, bütün diğer parçalardaki devrimlere güç verdi. Burada da Kürt kadınının rolü belirleyiciydi ve aktif mücadele verdi. Siyasi alandaki kadın çalışması kısıtlı olsa da, toplumsal alanda aktif rol oynadı." Kürt kadınının mücadelede ortak irade geliştirip ortak dile sahip olması gerektiğini söyleyen Mustafa, "Siyasi partiler de birlik temelinde çalışma yürütmeli. Kürt kadınları kota konusunda da mücadele vermeli. Partilerin çıkarları için kadın haklarını feda etmeyelim. Partiler ayrı olabilir ama kadın hakları için birleşelim" çağrısında bulundu. 

Konferansın bu ilk oturumunda konuşmaların ardından katılımcılar sorularını ifade etti. Soruların yanıtlanmasıyla biten oturumun ardından Türkiye'den Herdem Ekinci, Federal Kürdistan Bölgesi'nden Çîmen Hemê Reşîd, İran'dan Dr. Keja Rehmanî, Suriye'den Şehnaz Şêx ve Kadın Akademisi'nden Dr. Kurdistan Nokriyanî'nin konuşmacı olduğu oturuma geçildi.  DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum