Uğur Kaymaz yarın anılacak

Uğur Kaymaz yarın anılacak

Kızıltepe'de 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz ve babası Ahmet Kaymaz'ın yarın 6. ölüm yıldönümü.

Mardîn - Cinayete ilişkin açılan davada yargılanan 4 polis beraat ederken, avukatlar davayı AİHM'e taşıdı. Oğlu ve eşinin katledildikleri andaki bakışlarını unutmadığını dile getiren anne Makbule Kaymaz, "Biz çocukların öldürülmesini istemiyoruz. Koltukta oturanlar evlat acısının ne olduğunu bilmiyorlar. Davanın takipçisi olacağız" dedi.

Türkiye'de başta başbakan ve hükümet üyeleri olmak üzere devlet yetkililerinin, hak ve özgürlükler ile demokratikleşme yönündeki açıklamaları devam ederken, şimdiye kadar yaşanan binlerce faili meçhul aydınlatılmadığı gibi, faili belli olan cinayetlere ilişkin açılan davalarda ise vicdanları sızlatan sonuçlar ortaya çıktı. Mardin'in Kızıltepe İlçesi'nde evinin önünde polisler tarafından babası Ahmet Kaymaz ile birlikte 13 kurşunla öldürülen 12 yaşındaki Uğur Kaymaz cinayeti de bunlardan sadece biri. 21 Kasım 2004 tarihinde katledilen küçük Uğur ve babasının ölümü ile ilgili açılan davada yargılanan polisler "nefsi müdafaa"dan beraat ederken, kamuoyunda vicdan muhasebesine neden olan olaya ilişkin ailenin hukuk mücadelesi ise devam ediyor. Bir ay önce ise mahkeme Uğur ve babası Ahmet Kaymaz'ın kanlı elbiselerine aileye gönderdi.

Dava AİHM'e taşındı

"Güvenlik!" gerekçesi ile Eskişehir'e alınan davada yargılanan 4 polis beraat ederken, iç hukuk yollarının tükenmesi üzerine aile avukatları davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşıdı. Ailenin avukatı ve İHD Mardin Şube Başkanı Erdal Kuzu, davayı bir yıldır AİHM'e taşıdıklarını, ancak hala bir sonuç çıkmadığını belirtti. Davayı "Utanç davası ve hukukun yüzkarası" olarak nitelendiren Kuzu, davanın hak ihlallerine iyi bir örnek teşkil ettiğini dile getirerek, "Bu infaz olayında katiller dışında herkes cezalandırıldı. Bu dava Türkiye hukuk tarihinde unutulmayacak bir davadır" dedi.

Davanın müdahil avukatlarından Tahır Elçi de, yargının bu davada iyi bir sınav vermediğine işaret ederek, Eskişehir'e taşınan davanın aileye ve avukatlara büyük sıkıntılar yaşattığını ve ailenin mağduriyetini iki katına çıkardığını vurguladı.

Anne Kaymaz: Acısını unutmadım

Yargılanan polislerin beraat etmesinden sonra yaşadığı mağduriyeti iki katına çıkan ve 6 yıldır tek başına çocuklarına bakmak zorunda kalan anne Makbule Kaymaz, kirada oturuyor ve okuyan 3 çocuğunun masraflarını da kendisi karşılıyor. Belediyenin Eğitim Destek Evi'nde çalışan anne Kaymaz, oğlu Uğur ve eşinin acısını bir an olsun unutamıyor. 1990'lı yıllarda koruculuğu kabul etmedikleri için Mardin'in Savur İlçesi'ne bağlı Baqîse Köyü'nden Kızıltepe'ye göç etmek zorunda kaldıklarını dile getiren Makbule Kaymaz, eşi Ahmet Kaymaz'ın sonra sebze satarak geçimlerini sağladığını ve sıkıntı yaşamamaları elinden gelen her şeyi yaptığını söyledi. Eşinin yalan-yanlış bilgiler sonucunda daha önce de tutuklandığını ifade eden Kaymaz, eşinin 2-3 yıl cezaevinde kaldığını belirtti.

'Bakışlarını gözlerimin önünde hala'

Eşi ve oğlunun cesetlerini gördükten sonra ağıt yaktığını ve baygınlık geçirdiğini dile getiren anne Kaymaz, "Allah bu acıyı katil ve düşmanlara göstersin. Her kes başımızda toplanmıştı. Eşimin gözünden kay geliyordu. Uğur'la babasının gözeleri açıktı. Kaynanam gözlerini eliyle kapattı. O bakışları gözlerimin önünde hala."

'Davanın takipçisi olacağız'

Makbule Kaymaz, sonuna kadar bu davanın takipçisi olacaklarını ifade ederek, "Eşim, 'Eğer bana bir şey olursa bütün dünya ayağa kalkar' diyordu. Gerçekten, olaydan sonra bütün duyarlı insanlar Uğur ve babasına sahip çıktıklar. Olay yıllardır unutulmadı" dedi.

'Koltukta oturanlar evlat acısı bilmezler'

Oğlu Uğur'un temizliği çok seven bir çocuk oluğunu, aileye ve çevreye yardım etmekten mutluluk duyduğunu ifade eden anne Kaymaz, "Oğlum çok seviliyordu. Bir ara komşumuzun bahçesindeki ağacı budadı. Yine bizim bahçede duran odunları kesmek istediğini söylüyordu. Ancak bu isteğini gerçekleştiremeden onu öldürdüler. Bayramda benimle beraber Diyarbakır'a gelmek isterdi. Ancak kendimle götürmedim ve geldikten kısa bir süre sonra bu olay oldu. Hala bu tamamlanmamış istemi içimi yaralıyor. Biz çocukların öldürülmesini istemiyoruz. 'Barış' diyoruz, ancak onlar hala çocukları öldürüyorlar. Koltukta oturanlar evlat acısının ne olduğunu bilmiyorlar. Ben çocuğumu ne zorluklarla büyüttüm, ancak devlet gelip öldürdü. Bu ülkede halan çocuklar tutuklu ve öldürülüyorlar. Artık bu savaş bitmeli ve hiç bir çocuk öldürülmemeli" şeklinde konuştu.
Uğur Kaymaz'ın ninesi Emîne Kaymaz ise, olayın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen, katillerin halen dışarıda gezdiğini belirterek, davalarından vazgeçmeyeceklerini söyledi. "Allah çocuklarımın haklarını korusun ve kaybettirmesin" diyen Emine Kaymaz, "Söyleyecek bir şeyim kalmadı" dedi.

Uğur'un 5. sınıfa giden kardeşi Ali Kaymaz (12) da, "En büyük isteğim ağabeyim ve babamın yanımda olmasıydı. Bayramımız birlikte kutlayacaktık. O zaman çok sevinirdik. Dünya malını istemiyoruz" şeklinde konuştu.  DÎHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum