Türkiye'de mahpus olmak: Çözüm içeride değil dışarıda

Türkiye'de mahpus olmak: Çözüm içeride değil dışarıda

CİSST ve TCPS'nin düzenlediği "Türkiye'de mahpus olmak" başlıklı konferansta konuşan CİSST aktivisti Alper Yalçın, Türkiye'de her yıl en az 10 bin çocuğun cezaeviyle tanıştığını söyledi.

Ceza infaz Sisteminde Sivil Toplum Derneği (CİSST) ve Türkiye Hapishane Çalışma Merkezi (TCPS) tarafından Mimar Sinan Üniversitesi Bomonti Yerleşkesi Toplantı Salonu'nda "Türkiye'de mahpus olmak" başlıklı konferans düzenlendi. İki gün sürecek olan konferansın ilk gününe çok sayıda dinleyici katıldı. 

"Tarihsel çerçeve ve mevcut durum" başlıklı sunum yapan CİSST'den Mustafa Eren, cezaevleri dışarıdan bağımsız heyetler izlemediği sürece yoğun hak ihlallerinin yaşanacağını belirtti. Eren, "Avrupa Birliği ülkeleri arasında Türkiye mahpus sayısında birinci sırada ve mahpus sayısının artma oranında da birinci sırada. Türkiye'de mahpus sayısı bir yıl da 3 kat artabiliyor. Türkiye'de mahpus sayısı inanılmaz derecede artıyor" dedi. CİSST olarak Adalet Bakanlığı'ndan bazı talepleri olduğunu belirten Eren, istatistik bilgilerin doğru olarak paylaşılmasını ve cezaevinden mektup gönderme işleminin tutsaklar için ücretsiz olmasını istediklerini söyledi. Acil olarak çözülmesi gereken sorunları da özetleyen Eren, çıplak arama uygulamasının kaldırılmasını, hasta tutsakların tahliye edilmesini ve sürgün anlamına gelen sevklerin sona ermesini ısrarla talep ettiklerini söyledi. 

Kampüs türü 64 cezaevi daha yapılacak

Eren'in ardından CİSST'den Zafer Kıraç, "Türkiye hapishaneleri ve sivil toplum" başlıklı yaptığı kısa sunumda, Adalet Bakanlığı yetkililerinin Silivri Cezaevi'ni yıllar önce kendilerine gezdirdiklerini harika bir yer gibi anlattıklarını belirterek, bu tür cezaevlerinden 64 tane daha yapılacağını söyledi. Kıraç, "3 tane daha çocuk cezaevi yapılmasına karar verildi. Bu cezaevlerinin yapılmasında sivil toplumun görüşü alınmıyor. Bu büyük bir hata" diye konuştu. 

'Adliye kapısından girip cezaevi kapısından çıkabilirsiniz'

Demokrat Yargı Derneği'nden eski yargıç Muzaffer Şakar da, "Entegre bir sistem olarak yargılama ve infaz" başlıklı sunumunda, Türkiye'de yargı ve infaz sisteminin iç içe geçtiğini söyledi. Amerika'da infaz kurumlarını özel şirketlerin yönettiğini belirten Şakar, "Bizde de durum çok farklı. Biz de adliye kapısından girip hapishane kapısından çıkabilirsiniz" diye konuştu. Şakar, hapishanelerde hak ihlallerinin yaşanmaması için daha etkin mücadele edilmesi gerektiğini belirtti. 

'En az 10 bin çocuk her yıl cezaevi ile tanışıyor'

Konferansın ikinci oturumu "Hapiste çocuk olma" başlığında yapıldı. Bu bölümde ilk olarak CİSST'den Alper Yalçın, çocuk cezaevlerine ilişkin sunum yaptı. Yalçın, 2 binin üzerinde çocuğun cezaevlerinde olduğunu belirterek, çocuk mahpusların 4'te 3'ünün tutuklu olarak yargılandığını söyledi. "En az 10 bin çocuk her yıl hapishane ile tanışıyor" diyen Yalçın, net olarak bilgi almak için Adalet Bakanlığı'na başvurduklarını ancak yanıt alamadıklarını söyledi.Yalçın, "Çatışmalı süreçte cezaevine kaç çocuk girdiğini bu nedenle bilmiyoruz" dedi.

'Çözüm içeride değil dışarıda'

Yalçın'ın ardından Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği'nden Mansur Seyitoğlu konuştu. "Hapishanede Müslüman'sanız, erkekseniz, düzenli bir geliriniz varsa, heteroseksüelseniz çok sorun yaşamazsanız" diyen Seyitoğlu, yetkililerin belirlediği kısıtlayıcı önlemlerin kişiyi daha çok suçlu yaptığını söyledi. Seyitoğlu, "Çözüm içeride değil dışarıda" dedi. 

'Çocuklara zarar veren yetkililer ceza almıyor'

Seyitoğlu'nun ardından Çocuk Cezaevleri Kapatılsın Girişimi'nden Avukat Selmin Cansu Demir söz aldı. Sincan Cezaevi'nde cinsel tacize maruz kalan çocukların davasına değinen Demir, çocuklara işkence yapanların yargılanmadığını söyledi. Pozantı Cezaevi'nde 2009'da bir çocuğun öldürüldüğünü hatırlatan Demir, cezaevlerinde çocuklara zarar veren yetkililerinin yargılandıkları davada ceza almadıklarına vurgu yaptı. Demir, "Çocuk cezaevleri kapatılmalı çünkü çocuklar adalet sistemine girdiklerine ceza tehdidi altındalar" dedi.

Konferansın öğleden sonraki bölümü, "LGBTİ mahpuslar" ve "Hasta mahpuslar" başlığı ile devam edecek. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.