Taksim için ortak deklarasyon

Taksim için ortak deklarasyon

Çok sayıda siyasi parti, dernek ve meslek örgütünden oluşan Taksim Dayanışması, "Taksim'i yayalaştırma projesi" adı altında uygulanmak istenen, "Taksim'i insansızlaştırma" projesine karşı ortak deklarasyon açıkladı.

İSTANBULAralarında BDP, EMEP, ÖDP, DİSK, Şehir Plancıları Odası, Mimarlar Odası, İstanbul Tabip Odası, Sakatlar Derneği'nin de bulunduğu çok sayıda siyasi parti, dernek ve meslek örgütünden oluşan "Taksim Dayanışması" üyeleri, "Taksim'i yayalaştırma" projesine karşı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nde basın toplantısı düzenledi. Basın toplantısında Taksim Dayanışması adına deklarasyonu Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar açıkladı. Atlar, çağdaş ve demokrat bir ülkede kabul edilemez karar mekanizmaları ile Taksim Projesi'nin uygulanmak istendiğini belirterek, "Bilimsel, teknik ve demokratik süreçler çalıştırılmadan kamuoyuna sunulan meydan düzenlemesinin geri dönülmez yanlışlara yol açacak olması bizleri biraraya getirmiş ve Taksim Meydanı'na sahip çıkmamızı gerektirmiştir" diye konuştu. 

'Taksim hepimizin'

Atlar, seçimlerden önce Başbakan tarafından açıklandıktan sonra, "yayalaştırma projesi" adı altında sunulan plan değişikliğinin İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi ve 2 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandığını hatırlattı. İlan edilenin aslında bir "betonlaştırma", "insansızlaştırma" ve "kimliksizleştirme" projesi olduğunu vurgulayan Atlar, Taksim'in daha bütüncül bir yaklaşımla ekolojik, tarihsel, kültürel, toplumsal değerler gözönünde bulundurularak, dürüst, şeffaf, katılımcı ve demokratik yöntemlerle düzenlenmesini istediklerini dile getirdi. Atlar, "Taksim tüm bayramlarımızı, şenliklerimizi, sevinçlerimizi, tepkilerimizi ve hak taleplerimizi dillendirdiğimiz emek ve demokrasi meydanımızdır. Taksim Meydanı'nda hep birlikte sahip çıkıyoruz. Çünkü Taksim hepimizin" dedi.

'Taksim kadınlara kapatılmak isteniyor'

Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nden Mücella Yapıcı ise, 6 Ocak 1999 tarihinde alınmış AKM'ye yönelik tescil kararının, aynı zamanda Taksim'i kuran ögeler olan Maksem, Cumhuriyet Anıtı ve Taksim Gezi Parkı'nı da kapsadığını belirterek, projeyi eleştirdi. Yapıcı, 1978'de yaşanan Kanlı 1 Mayıs'ı hatırlatan proje sonrası yaşamın yer altına taşınacağını anımsatarak, "Herhangi bir panik anında buradan çıkmak mümkün olmayacaktır" dedi. Yapılı ayrıca, proje ile Taksim Meydanı'nın kadınlara kapatılmış olacağına da dikkat çekerek, "Mekan organizasyonları ideolojileri temsil eder. Kamusal alanların yok edilmesiyle birlikte özellikle kadınlara kapatılmasıdır. Çünkü Taksim Meydanı bugün gece saat 4'lere kadar kadınların özgürce evlerine gidebildikleri, otobüslere binebildikleri bir alandır. Getirilen bu yer altı şehri projesiyle sadece taşıtların tümü değil yayaların da yer altına alınması planlanmaktadır. Ben gece 9'dan sonra yer altına inip otobüse binip evime dönemeyecek hale getiriliyorum. 8 Martlarımı kutladığım, hak taleplerinde bulunduğum, geceleri kadın özgürlük hareketi adına meşalelerimle orada olduğum meydanım elimden almaktadır" diye konuştu.

Taksim 1 Mayıs alanıdır

DİSK İstanbul Merkezi adına konuşan Önder Atay da, projeyi "1 Mayıs alanının yok edilme süreci" olarak değerlendirerek, "Görünen odur ki, 1 Mayıs'ta alanımızı kazandık ancak AKP kendi rejimini tahsis ederken, yılın geri kalan 364 günü de bu alanı korumaya davet ediyor bizi. Davetleri kabulümüzdür" dedi.

Tiyatro Oyuncuları Derneği'nden Orhan Kurtuldu da söz alarak, 2 numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'na seslenerek, "Meslek etiğinden utanmıyorlar mı?" diye sordu. Kurtuldu, konuyla ilgili suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.

Karadeniz Taksim'de de isyanda

Eşitlik ve Demokrasi Partisi adına konuşan Erdoğan Usta ise, projeyi çok vahim bir kent suçu olarak değerlendirdi. Beyoğlu Semt Dernekleri'nden Cem Tüzün de proje kapsamında yeniden yapılması planlanan Taksim Kışlası ile ilgili "Gücün, prestijim vurgulandığı bir yapı" değerlendirmesinde bulundu.

Karadeniz İsyanda Platformu'ndan Mustafa Cevdet Aslan ise, "Karadeniz ekolojik felaket altındadır ve buna karşı isyan halindedir. İsyanımızı Taksim'e taşıyacağız. Taksim'den asla çıkmayacağız. Taksim hepimizin" diye konuştu.

Sakatlar Denreği'nden Ali Güler, "Çıkartılan her türlü engelin karşısındayız" diyerek yaşam alanlarının daraltıldığını vurguladı.

Sanatçılar Girişimi'nden Ali Aydın da meselenin çok daha büyük olduğunu belirterek, "Mesele tüm değerlerin sermayeye peşkeş çekilmesi meselesidir. Geleceğe yönelik planlar yaparak değerleri peşkeş çeken ortak akla karşı, ortak mücadele yürütmeliyiz " dedi.DİHA

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.