Suriye görüşmeleri Esad'ın geleceğinde düğümlendi

Avusturya'ın başkenti Viyana'da gerçekleşen ve ABD Dışişleri Bakanı John Kerry ile Rus mevkidaşı Sergey Lavrov'un başkanlık ettiği toplantıya, Türkiye'nin de dahil olduğu Uluslararası Suriye Destek Grubu temsilcileri katılıyor.

Her ne kadar toplantıdan 'acil ateşkes' çağrısının çıkması beklense de, siyasi geçiş sürecinde Beşar Esad'ın nasıl bir rol üstleneceği konusunda ABD ile Rusya arasındaki anlaşmazlıkların devam ettiği ifade ediliyor.

'Esad tarafı masaya gelmiyor'

Fransız haber ajansı AFP, Kerry'le birlikte Viyana'ya gelen ABD'li diplomatların görüşlerini aktararak, Washington'un pozisyonunda bir değişiklik olmadığını, Esad'ın 1 Ağustos'a kadar oluşturulacak bir siyasi geçiş süreci çerçevesi kapsamında iktidarı terk etmesi gerektiği görüşünün hakim olduğunu aktarıyor.

AFP'ye konuşan bir ABD'li yetkili "Ruslarla konuşarak siyasi müzakerelerin başlaması için daha elverişli bir ortamı oluşturmaya çalışıyoruz. Özellikle de rejim tarafında" diyor.

Muhaliflerin siyasi geçiş süreci konusunda konuşmaya daha açık olduğunu söyleyen yetkili, Esad tarafından şu ana kadar bir sinyal alamadıklarını ifade ederek "Rejim hâlâ masaya gelmeyi kabul etmiyor ve işin anahtarı da onlar" diye konuşuyor.

Rusya'nın yanı sıra İran ve Lübnan Hizbullahı'nın da desteğini yanına alarak çatışma bölgelerinde önemli kazanımlar elde eden Esad'ın iktidarı bırakma niyetinin olmadığı da ifade ediliyor.

Görüşmelere katılmak için Viyana'ya gelen Alman Dışişleri Bakanı Frank-Walter Steinmeier, basının sorularını yanıtlarken "Suriye'nin geleceğinde Esad'ın yeri yok. Bu yüzden Birleşmiş Milletler kararları çerçevesinde bir geçiş hükümetinin nasıl oluşturulabileceğini konuşmamız gerek" dedi.

'Bitiş çizgisinden uzağız'

BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'de siyasi geçişi öngören kararının altına imza atan Rusya'nın Dışişleri Bakanı Lavrov'sa henüz bir çözümün ufukta gözükmediğini dile getirdi.

Dün Viyana toplantılarına gelmeden önce konuşan Lavrov, "Şu anda bitiş çizgisinden oldukça uzağız. Ancak BM Güvenlik Konseyi kararı tam anlamıyla uygulamaya konursa, mevcut tablonun değişmesi bir şans ortaya çıkar" diye konuştu.