'Sibel Çapraz'ın tutuklanması, polisin suçunu örtme çabasıdır'

'Sibel Çapraz'ın tutuklanması, polisin suçunu örtme çabasıdır'

Yüksekova'da polislerce vurulan ve geçtiğimiz gün hakkında tutuklama kararı verilen Hakkari İl Genel Meclisi üyesi Sibel Çapraz'ın ağabeyi Necip Çapraz, karara tepki göstererek, Sibel'in tutuklanması, polisin suçunu örtme çabasıdır'" dedi.

YÜKSEKOVA HABER

YÜKSEKOVA - Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde 28 Kasım 2015 tarihinde polislerce düzenlenen operasyonda 'canlı kalkan' olmak isterken polislerce vurulan ve ağır yaralanan Hakkari İl Genel Meclis üyesi Sibel Çapraz, 2 Mart 2016 tarihinde ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘halkı tahrik etmek’ iddialarıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi.

AĞABEY ÇAPRAZ: "ÖLÜMLER OLMASIN" DERKEN VURDULAR

Çapraz'ın ağabeyi Necip Çapraz, kardeşinin yaralandığı gece mahallede oturan başka bir kardeşinin evinde misafir olduğunu belirterek, "Herhangi bir sokağa çıkma yasağı kararı yokken artan silah sesleri ve bağırışmalar üzerine dışarı çıkıyor Sibel. O esnada dışarıda bulunan diğer mahalleli kadınlarla beraber silah seslerinin geldiği yere doğru biraz ilerleyip neler olup bittiğini öğrenmek istemişler. Bu esnada da yaralanmalar ve ölümler yaşanmasın diye de tencere-tava ile gürültü çıkaranlara destek vermiş. Çok kısa bir süre sonra üzerlerine ateş açılmış ve Sibel orada karın bölgesinden ve kolundan ağır yaralanmış" dedi.

'AMELİYATA GİDECEKKEN TUTUKLANDI'

Kardeşinin 96 gün boyunca Yüksekova, Van ve İstanbul'da 15 ameliyat geçirdiğini belirten Çapraz, "1 Mart günü İstanbul’da tedavi gördüğü Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki ameliyatını olmak üzere taburcu edildi. Zaten yaralandığı günden bu yana polis gözetiminde olan kardeşim Sibel, önce İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne, buradaki polis sorgusunun ardından da İstanbul Adliyesi’ne götürüldü ve 'SEGBİS' ile Yüksekova’daki savcı tarafından sorgulandı. Tutuklanması talebiyle Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesi’ne sevk edilen kardeşim, kendisine yöneltilen suçlamaları kabul etmezken, 'suçlu değil mağdur' olduğunu, hakkında düzenlenen fezlekenin uydurmalardan ibaret olduğunu söyleyerek tahliyesini istedi. Fakat Yüksekova Sulh Ceza Mahkemesi avukatlarının sağlık durumunu açıkça belirtmesine rağmen Sibel'in ‘örgüt üyesi olmak’ ve ‘halkı tahrik etmek’ iddialarıyla tutuklanmasına karar verdi. Sibel şuanda yaralı haliyle Bakırköy Kadın Tutukevi’nde" dedi.

'NARKOZ ETKİSİ BİTMEDEN, AĞRI KESİCİ İLE MAHKEMEYE ÇIKARILDI'

Sibel Çapraz'ın yaklaşık 60 saat boyunca narkoz etkisinde kaldığının altını çizen ağabey Çapraz, "Mahkemeye çıkarıldığında bile narkozun etkisi vardı ve bilinç kaybı yaşadığına inanıyorum. Ayakta duramıyordu ve mahkemeye hergün olduğu gibi ağrı kesici kullanılarak getirildi. Kardeşimin tüm vücudu yaralı, bağırsakları dışarda, sağ kolunun yarısı gitmişti. Kolu için her iki ayağından ve omuzundan alınan doku, kemik, sinir, damar, yumuşak doku alınmış durumda. Şuanda tek başına ihtiyaçlarını karşılayamayacak durumda. Koluna nakledilen dokular henüz tam kaynamamış ve kalın bağırsağı henüz yerine dikilmemiş durumdadır. Doktorlarından aldığımız bilgiye göre cezaevinde enfeksiyon kapmış. Ayrıca doktorların belirttiğine göre biri bağırsak ameliyatı ve ikisi kolundan olmak üzere 3 ameliyat daha geçirmesi gerekiyor" dedi.

'POLİS HASTANEDE PSİKOLOJİK BASKı UYGULADI'

Çapraz sözlerini şöyle sürdürdü:

"Vurulduğu günden itibaren hastanede polis gözetiminde olan kardeşime ve bize psikolojik baskı uygulandı. Yoğun bakım gibi hassas bölüme dahi polisin girdiği oldu. Bir ara hasta olarak yattığı odaya polis illaki bizde hastanın yanında kalacağız diye diretmişlerdi, çabalarımız sonucu bunu red ettirdik. Doktor ve diğer sağlıkçıların da bu durumdan olumsuz etkilendiği gördük. Hastane yönetiminin de polis baskısından etkilenip Sibel'i taburcu ettiğini düşünüyoruz. Kardeşimin polis tarafından vurulması "örgüt üyeliği" sayılmıştır. Ailesi ve sevenleri olarak bunu kabullenmemiz mümkün değildir."

'KARDEŞİMİ VURANLARLA, FEZLEKE HAZIRLAYANLAR AYNI KİŞİLER'

"Kardeşim hakkında hazırlanan fezleke, kardeşimi vuranların hazırladığı fezlekedir. Dolayısıyla inandırıcılığı yoktur. Zaten kardeşimi vuranlar hakkında gerekli hukuki girişimlerde bulunacağız. Sibel'i tutuklama çabası tamamen masum bir insanı öldürmek kastıyla vurmak suçunu örtme çabasıdır. Sibel'in yeri şuanda cezaevi değil hastanedir. Abisi ve ailesi olarak Sibel'in bu şekilde ikinci kez mağdur edildiğine inanıyoruz. Verilen karar ne hukukidir ne de insanidir. Sibel'in sağlık durumu şuanda tehlikededir. Bu karara itiraz ediyoruz. Sibel, hastanede kaldığı 96 gün boyunca suçsuz olduğunu bildiği için herhangi bir kaçma girişiminde bulunmamıştır. Dolayısıyla bir an evvel cezaevinden çıkarılıp hastanede tedavisine ve ameliyatlarına devam edilmesi gerekiyor. Bu, tutuksuz yargılanma ile de mümkün olabilir. Tüm duyarlı sivil toplum örgütlerini, kuruluşları ve kişileri bu insani ve hukuki mücadelemizde yanımızda görmek istemekteyiz."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.