Pentagon sözcüsü: Türkiye IŞİD'e karşı ortak olmak zorundadır

Pentagon sözcüsü: Türkiye IŞİD'e karşı ortak olmak zorundadır

Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby, Türkiye'nin IŞİD'e karşı oluşturulan koalisyona sunacağı katkıya ilişkin, "Sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır" dedi.

Bu hafta New York’ta başlayacak, IŞİD konusunun ele alınacağı Birleşmiş Milletler Genel Kurulu toplantılarından önce Pentagon Sözcüsü Tuğamiral John Kirby Hürriyet gazetesinden Tolga Tanış’a konuştu. 

Rehine krizinin çözülmesinin ardından Türkiye ’nin koalisyona ne ölçüde katkı sağlayacağı merak ediliyorken, Kirby, “Sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır” diye konuştu.

Sözcü, IŞİD karşıtı koalisyona yapabileceği katkılar konusunda ise Ankara ’nın önerilerini ilettiği söyledi. Ancak bunların neler olduğunu açıklamadı. Ayrıca Ankara’nın Suriye’de kurmak istediği tampon bölge konusunda ise bir destek açıklamasında bulunmadı. 

Pentagon Sözcüsü Kirby’ninverdiği yanıtların bazıları şöyle: 

8 Ağustos’ta Amerikan hava saldırıları başladığından beri IŞİD’e karşı mücadele ne aşamada? 

- Taktik seviyede operasyon kabiliyetlerini azalttığımızı biliyoruz. Daha dün (perşembe günü) 40 kişilik bir IŞİD birimini vurduk. Çoğunu öldürdüğümüzü düşünüyoruz. Bu havadan. Yerde de Irak güvenlik güçleri ve Kürt güçlerinin IŞİD’e karşı kesin bir etkisi var. Toprakları geri almaya başlıyorlar. 

 

Geçen hafta Türkiye’nin askeri harekâta katkı sağlayacağını söylediniz. Bundan halen emin misiniz? 

- Türkiye’nin IŞİD’e karşı çabalara katkı sağlayacağını söyledim. Askeri olarak katkı sağlayıp sağlamayacakları onlara bağlı. Biz Ankara’ya özel bir istekle gitmedik. Durumla ilgili görüşlerini rica etmek ve onlar için nelerin mümkün olduğunu anlamak için gittik. Yapabilecekleri faydalı şeylerle ilgili bazı görüşler önerdiler. Bu konuda onların konuşmasına izin verin. Ama sırf coğrafya nedeniyle bile Türkiye bu çabada bir ortaktır, ortak olacak ve ortak olmak zorundadır. 

Askeri harekâtta mı? 

- IŞİD’e karşı çabada. Nasıl katkı sağlayacakları Türk Hükümeti ve Türk halkına bağlı... 

Askeri harekâta katkının tanımı nedir? Mesela Türkiye İncirlik Üssü’nün keşif için kullanımına izin verirse bu askeri harekâta katkı sayılır mı? 

- Varsayımlara girmek istemiyorum. Bu sadece bir askeri harekât değil. Bu geniş kapsamlı bir yaklaşım. Bölgesel, politik, ekonomik ve askeri. Bu geniş kapsamlı yaklaşımın askeri bir bileşeni var ama askeri boyut işin tek unsuru değil. Türkiye askeri unsurun dışında da katkı sağlayabilir. Türkiye’nin bunda belirgin bir ulusal güvenlik menfaati olduğunu biliyoruz. Her gün 1 milyonun üzerinde mülteci ile uğraşıyorlar. Sınırlarında ve Türkiye’nin içinde endişelendikleri yabancı savaşçılar var. Türkiye’den çok şey öğrenebiliriz. Ve Türkiye’nin katkı sağlayacağını kesinlikle bekliyoruz. Öyle ya da böyle. 

Eğer Türkler askeri harekâta katkı sağlamazsa, operasyonun süresi uzar mı

- IŞİD’e karşı mücadele uzun, zor ve komplike olacak. Koalisyon katkısı açısından biz buna bir tarafın kazancının diğer tarafın kaybı olduğu bir durummuş gibi bakmıyoruz. Katkı sağlamayı kabul eden 40’ın üzerinde ülke var. Herkes ne yapabiliyorsa onu yapıyor. Bir yük paylaşımı seviyesi var. Bunun artmasını bekliyoruz. Ama katkı sağlayanların sayısı ile mücadelenin devam edeceği ayların, yılların sayısı arasında doğrudan bir ilişki kurmak zor. Kimse de böyle düşünmüyor.

Bu açıdan İncirlik Üssü’nün oynayacağı rolü Türkiye ile görüştünüz mü? 

- İncirlik’in rolü hakkında konuşmayacağım. Türk liderlerle görüşmelerimizin detayından bahsetmeyeceğim. 

‘TÜRKİYE IŞİD TEHDİDİNİ ANLADI’ 


Genelkurmay Başkanı Orgeneral Martin Dempsey, 16 Eylül’de Senato’daki ifadesi sırasında bir harita gösterdi ve IŞİD militanlarının İstanbul’dan Suriye’ye uzanan yoluna değindi. Yabancı savaşçılarla mücadelede Türkiye ile işbirliği ne boyutta? 


- Türk liderlerin yabancı savaşçılardan dolayı yüz yüze oldukları tehdidi çok iyi anladıklarını düşünüyorum. IŞİD’in kendilerine ve Türk halkına yönelik oluşturduğu tehdidi anladılar. Bunun tehlikeli bir grup olduğunu anladılar. Yalnız değiller. Bu birçok ülke için aynı. Ne kadar uzak olursa olsun Avustralya bile radikalleşen, eğitim gören, ekipman sağlayan ve dönüp Avustralya’da saldırı gerçekleştirebilecek Avustralya vatandaşlarının yarattığı tehdit nedeniyle endişeli. ABD, İngiltere, diğer Avrupalı ortaklarımız… Türkiye’nin bunu kendi ulusal güvenlik menfaatlerine ve Türk halkının iradesine uygun biçimde ele alması gerekiyor. Ama bu hepimizin karşı karşıya olduğu bir tehdit. Bu haftaki Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda Başkan Obama da özellikle yabancı savaşçılar konusunda konuşmak için bir toplantıya başkanlık edecek. 

‘YABANCI SAVAŞÇI AKINI DEVAM EDİYOR’ 

İstanbul’dan Suriye’ye savaşçı akışı halen devam ediyor mu? 

- Biz yabancı savaşçı akışının bölgenin genelinde devam ettiğine inanıyoruz. İzledikleri hatla ilgili konuşmayacağım. 


‘SUUDİLERLE ÇALIŞACAĞIZ’ 

Şimdi Suriye’de hangi grupların Amerikan Savunma Bakanlığı’ndan eğitim alacağına karar verilecek. Bu konuda Türklerle görüşüyor musunuz? 

- Bu sürecin henüz başındayız. Güvenlik araştırması biraz zaman alacak (3-5 ay). Türkiye ile bu konuda farklı bir fikir içinde miyiz, benim bilgim yok. 

Bu konuda Türklerle çalışmayacak mısınız? 

- Bu konuda istihbarat kuruluşlarımız ve bu gruplardan bazılarıyla ilgili epey bilgisi olan Suudilerle çalışacağız. 

Ilımlı gruplarla temas konusunda New York Times gazetesi Reyhanlı’da Amerikan operasyon merkezi olduğunu yazdı. Sekiz grubun şimdiden yardım almaya başladığı belirtiliyor. Savunma Bakanlığı’nın bunda rolü var mı? 

- Bu konuda yorum yok. 

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.