'Neyin bedeli ve neyin mükafatı bu?'

'Neyin bedeli ve neyin mükafatı bu?'

Cizre ve Yüksekova'nın ilçe konumundan il konumuna gelerek terfi olması, Hakkari ve Şırnak'ın ise ilden ilçeye düşmesi ne anlama gelmektedir.

BÜLENT TAŞKAN YAZDI...

"İl yapılması için yakılıp yıkılan Yüksekova ve Cizre neyin bedelini ödedi ve neyin mükafatını almaktadır. Evleri yıkılan, yakılan onca insanı il yaparak mı sevindireceksiniz? Şu an sokaklarda çadırlarda yatan binlerce insan varken ve bir kaç ay sonra kış geliyorken hükümet bu mağduriyeti gidermeyip, onlara ev yapacağına askeri birlik ve kuvvetlerini Yüksekova'ya kaydırarak mı bu insanları sevindirecek? Hükümetin bu kararı ve değiş tokuşu yılardır her türlü savaş koşulu ve yoksullukla boğuşan Hakkari ve ilçelerindeki işsizliğe mi son verecek, savaşı mı durduracak bu karar neyin çözümü olarak uygulamaya geçecektir ki, kimse bilmemektedir.

Türkiye'nin en dağlık bölgesi, çatışma ve savaş koşullarının en yoğun yaşandığı, Türkiye'de en fazla karakolun olduğu lakin eğitim ve işsizlikte de en sonlarda yer aldığı il Hakkari. En fazlı karın yağdığı, güneşin en erken doğduğu, en güzel çiçeklerin yeşerdiği ve en güzel doğa harikalarının yer aldığı yerdir Hakkari.  Lakin bizler hiçbir zaman Zap suyunun özgür dalgalarında Rafting yapamadık, biz hiçbir zaman rahatlıkla Sat Göllerini o muazzam dağlarını gezemedik ve biz yine hiçbir zaman 1881 darbesiyle halktan alınıp Türk Silahlı Kuvvetlerine verilen Mîr Kalesinde çay içemedik..

Tek bir yol girişi olan bu kent binlerce kederi hep içinde saklayarak bekledi. ''Bir ülkeden bir iç ülkeye''  gitmelerin kenti Hakkari.  Hakkari'nin kirpi gibi kendi yalnızlığına gömülmesini, sürgün kenti olmasını, sadece savaşla, çığ ile anılmasını istememekte Hakkari halkı.  On binlerin yaşadığı bu şehir yine Ksenophon'un 'On Binlerin Dönüşü'nü gidilecek yere ulaştırmak istemesi gibi istedi huzuru, barışı ve kurşunsuz bir gökyüzünü.

Yüksekova'nın il olması Hakkarililer tarafından olumlu karşılanmakta lakin Hakkari'nin de il kalması gerektiğini düşünmekteler. Hakkari ilçe yapılırsa dışarıya yoğun bir göçün olacağını ve ekonomik olarak zaten sıkıntı çekmekte olan  il sakinlerinin maddi ve manevi zararının doğacağını ve bu zararın kimler tarafından ne biçimde karşılanacağını bilinmemekteler. Dünyada eşi benzeri görülmemiş bu karar, demokratik normları sürdüren hukuk ve adil ülkelerde o ilde yaşayan halkın referandumuna sunulur. Kararı üstten inme bir şekilde meclisten geçirip, halka hiç danışılmadan sorulmadan uygulamaya geçirip dayatmak halkı mahkum etmektir. Ve Hakkari'nin tüm esnafı bugün (04.08.2016) tüm dükkan kepenklerini kapatarak durumu protesto etmekteler.

Erdoğan, bir 'ulusa sesleniş' konuşmasında ''Kazanılan her türlü hakkın geriye alınamayacağı ilkesi Anayasa Mahkemesi kararıyla garanti altına alınmıştır." demişti. Adil bir düzende bir bireyin hakkı bile elinden alındığında hukuk mekanizması bireyin tarafını tutarak haksızlığa uğramamsını sağlamaktadır. Yüz bin civarındaki halkıyla Hakkari yaklaşık 80 yıldır il olup, hakları elinden alınarak ilçe yapılmaktadır. Bu amaçla kanun çıkartan hükümet Erdoğan'ın ''bu kumaştan iki elbise çıkmaz'' demesi ile bir terzi gibi davranıp birisinin elbisesini çıkartıp başkasına giydirmeye çalışması ne kadar adaletsiz bir durumun oluşacağını öngörmelidir.

Hakkari ve Şırnak'ın dağlık bir alan olup gelişmeye müsait olmadığını söyleyenler, politik garaz, keyfilik ve kini örtbas etmekteler. Norveç, İsveç, Finlandiya dünyanın en dağlık alanına kurulan ülkeler lakin dünyanın en iyi demokrasisine sahip olup gelişmiş ülkeler arasındadır. İstanbul 39 ilçeden oluşmakta ve bu çok yoğun nüfus tek bir valilik, belediye, kamu kurumlarının yetersizliği ile kontrol edilemez, hizmet aktarılamaz durumdayken hükümet İstanbul'dan 39 il elde edebilir. Hakkari ilinin nüfusu Bilecik, Kırıkkale, Yalova, Iğdır, Kilis, Erzincan, Bingöl, Gümüşhane, Sinop, Kırşehir, Çankırı, Burdur, Artvin, Bolu,  Tunceli, Karabük, Ardahan, Bartın, Karaman, Bayburt illerinin nüfusundan fazladır..

Peki biz Hakkarililer Hakkari'nin ne gerekçe ile ilçe yapıldığını kabul edebiliriz ki. Hükümetin bu kararını tekrar gözden geçirmesini ummaktayız."

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.