Kayıpları kabul etmekle bu iş bitmez

İSTANBUL  - Türkiye'de yaşanan hak ihlallerine ilişkin yeteri kadar bilgi alamadıklarını ve kayıplar konusunda daha da ileriye gitmek istediklerini belirten Manouzi, "Bir komisyon oluşturulmalı. Bu komisyon kayıp yakınlarıyla beraber araştıracak. 'Bu kişiler nerede, ne yapıyor' diye. Bu haksızlığı yapanları da bulup cezalandırmak lazım. Kayıpların var olduğu kabul etmekle bu iş bitmez" diyor. 

Avrupa-Akdeniz Kayıplar Federasyonu (FEMED) 2007 yılında kuruldu. 12 ülkede üyeleri bulunan FEMED, uluslararası alanda kayıpların durumunu araştırmak ve bunların sorumlularının ortaya çıkması için çalışmalar yürütüyor. Paris merkezli FEMED'in Türkiye'deki üyeleri ise, Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (YAKAY-DER), Barış Anneleri, İHD ve MEYA-DER. 17 bini aşkın faili meçhul ve kaybın devlet yetkilileri tarafından da kabul edildiği Türkiye'de kayıplara ilişkin incelemelerde bulunmak ve hazırladıkları dosya üzerinden Türkiye'deki kayıplara ilişkin uluslararası bir komisyon kurulmasını sağlamak amacıyla incelemelerde bulunan ve çeşitli görüşmeler gerçekleştiren FEMED Genel Sekreteri Rachid El Manouzi, Türkiye ve dünyada kayıplar konusunda yaşananlar ve yapılması gerekenleri ilişkin değerlendirmede bulundu. 

'Türkiye'de yaşananlara ilişkin bilgi gelmiyor'

Türkiye'de yaşanan olaylara ilişkin Avrupa'ya çok sınırlı bilgi geldiğini ve bunun çoğunun da doğru olmadığını belirten Rachid El Manouzi, Türkiye'ye yaptıkları ziyaretin nedenine ilişkin şunları söyledi: "Avrupa'ya gerçekten Türkiye'deki olaylarla ilgili bilgi gelmiyor ve Türkiye'deki durumların ne olduğunu tam olarak bilmiyoruz. O yüzden biz federasyon olarak buraya geldik, bilgi toplamak amacıyla. Bilgileri aldıktan sonra rapor hazırlayacağız. Barış Anneleri bizim üyemiz bir yöneticisi tutuklanmış ama biz bunu yeni öğreniyoruz. Hâlbuki o dernek bizim direk üyemizdir. Yine YAKAY-DER, bizim üyemiz ve 4 üyeleri tutuklanmış. Biliyoruz ki yüzlerce kişi tutuklanıyor Türkiye'de; ama yeteri nitelikte bilgi gelmiyor bize. Bilgiler doğru gelirse, dış kamuoyunu Türkiye'de yaşananlara ilişkin bilgilendirebiliriz." 

'Türkiye'de gelişen durumu öğrenmek zor'

Kendileri gelip Türkiye'de somut bilgiler almadıkları taktirde Türkiye'deki resmi kurumlardan yeterince bilgi alamadıklarını ifade eden Manouzi, "Türkiye'de gelişen durumu öğrenmek zor. Biz kurumlar aramızdaki ilişkiyi çok sıcak tutmalıyız ve birbirimizle ilişki içinde olmalıyız. Gözaltındaki kayıplar için tartışmalar olsa da hiçbir zaman resmi yetkililer, sayı tartışmıyorlar ve sayıyı söylemiyorlar. Her zaman diyorlar 'evet doğrudur' ama bunu değerlendirdiklerinde iki taraftan böyle bir şey olduğunu söylüyorlar. 'Kürt tarafı da bize saldırıyor, sonuçta 'terör' sorunu ile açıklıyorlar bunu. Diyorlar ki, 'onlar bize saldırdığında biz de kendimizi savunduk.' O şekilde değerlendiriyorlar" dedi. 

'Kayıpların var olduğunu kabul etmekle iş bitmez'

Kayıplar konusunda uluslararası alanda daha da ileriye gitmek istediklerini ifade eden Manouzi, "Bir komisyon oluşturulmalı. Bu komisyon kayıp yakınlarıyla beraber araştıracak. 'Bu kişiler nerede, ne yapıyor' diye. Bu haksızlığı yapanları da bulup cezalandırmak lazım. Kayıpların var olduğu kabul etmekle bu iş bitmez" değerlendirmesinde bulundu. 

'Umudumuz ailelerin mücadelesinde'

Kendisinin de bir kayıp yakını olduğunu ve kardeşinden 40 yıldır haber alamadıklarını sözlerine ekleyen Manouzi, devletlerin ve siyasi iktidarların kayıplar sorununu somut olarak çözmede ayak dirediğini ifade etti. Manouzi, "Umudumuz ailelerin üzerinde. Birçok ülkede aileler mücadele veriyor kayıplar için. Benim kardeşim 40 yıldır kayıp, yine de onu bulmak için devam ediyorum mücadele etmeye. Tüm umutlarımız ailelerin mücadelesi üzerinde" diye konuştu. DİHA