Kayıp yakınları Atasoy'un faillerini sordu

Kayıp yakınları Atasoy'un faillerini sordu

Yüksekova'da İHD ve kayıp yakınları, "Kayıplar bulunsun, failler yargılansın" talebiyle gerçekleştirdikleri oturma eyleminin 49'inci haftasında 1995 yılında katledilen Nurettin Atasoy'un failleri soruldu.

BİLAL TİNAR / YÜKSEKOVA HABER

YÜKSEKOVA - Yüksekova kayıp yakınları, Sanat Sokağı'nda İHD öncülüğünde düzenlenen eylemde 1995 yılında polisler tarafından katledilen Nurettin Atasoy'un failleri sorarak, sorumluların cezalandırılmasını istedi.

i-5-012.jpg

Siyasi parti temsilcileri, İl Genel Meclisi üyeleri, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda vatandaşın destek verdiği eylemde, gözaltında kaybedilenlerin fotoğrafları taşındı.

Saygı duruşu ile başlayan eylemde ilk olarak kitleye hitaben İHD Hakkari Şubesi yöneticisi Muhyettin Önal konuştu. Önal, İran devletinin Kürtleri idam etmesini kınayarak "İŞID kesiyor, İran idam ediyor. Bunlar nasıl müslüman? Eğer Hazreti Muhammed hayatta olsaydı bunların yüzüne tükürürdü" dedi.

Önal, cezaevlerindeki baskılara da dikkat çekerek, Muş Cezaevi'nde mahkum olan Özcan Anuş'un, Şakran Cezaevi'nden Muş Cezaevi Müdürlüğü'ne sürgün edilen müdür tarafından tehdit edildiğini belirterek "Mahkum statüsünde cezaevinde çalışan Anuş'un parasını istemesi üzerine, cezaevi müdürü tarafından ölümle tehdit edildiği tarafımıza bir mektupla bildirilmiştir. Yaşanacak bir olumsuzluktan Muş Cezaevi Müdürü sorumlu olacaktır" dedi.

i-1-309.jpg

'Gözaltına aldılar, kafasına sıkarak uçurumdan attılar'

Daha sonra Nurettin Atasoy'un nasıl öldürüldüğünü oğlu Şahabettin Atasoy anlattı. Atasoy, babasının katledildiği sırada 37 yaşında olduğunu ve ticaretle geçimini sağladığını belirterek "Babam aldığı aracın parasını vermek üzere Yüksekova'dan Batman'a doğru giderken,Yüksekova'ya bağlı Dilektaşı (Manis) Köyü yolu üzerinde polisler tarafından durdurulur. Görgü tanıklarının bize verdiği bilgiye göre, arabada arama yapıllır. O sırada babam arabayı durduran kişilerin yanında 1995 yılında öldürülen Abdullah Canan'ı görür. Abdullah Canan'a neden gözaltına alındığını sorar. Abdullah Canan ise sadece kafasını sallar ve babama cevap vermez. Polisler babamı uçurumun kenarına götürürek kafasına bir el ateş ederek öldürürler. Ve cansız bedenini uçurumdan atarlar. Ondan sonra Manis köyü sakinleri tarafından babamın cansız bedeninin dere kenarında farkederler. Ve ailemize haber verirler. Annem ve köylüler olay yerine giderek orada bulunan cenazenin babama ait olduğunu tespit ederler.

Ailesi olarak babamın cenazesini Yüksekova İlçe Jandarma Karakolu'ndan almak istedik. Hastanede yapılan otopsiden sonra bize teslim ettiler. Biz o zaman Yüksekova Cumhuriyet Savcısı'nın yanına giderek dava açtık. Üzerinden yıllar geçti ancak hiç bir olumlu cevap alamadık. Ve davamıza takipsizlik kararı verildi. Biz ailesi olarak haklı davamızı arkasındayız. Ey katiller siz babamdan ne istediniz? Bizi yetim bıraktınız. Ama kanımızın son damlasına kadar mücadele edeceğiz. Sizi adalet karşınına getirinceye kadar peşinizi bırakmayacağız" dedi.

Kayıp yakınlarının adalet arayışı 5 dakikalık oturma eylemiyle sona erdi.

i-4-019.jpgi-3-080.jpgi-6-003.jpgi-2-164.jpg

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
3 Yorum