'Katliamın alt yapısı hazırlanıyor'

DİYARBAKIR - Türkiye cezaevlerinde artan hak ihlalleri, cezaevlerinde tutukluları isyan noktasına getirirken, dün bazı basın yayın organlarında cezaevlerindeki isyanların "KCK" talimatı ile yapıldığına ve bunların görüşe giden avukatlar ve aileler aracılığıyla iletildiğine yönelik ortaya atılan iddialar dikkat çekti.

Cezaevlerinde yaşanan ve yaşanacak ölümlerin meşrulaştırılmaya çalışıldığı yönünde yorumlanan iddialara, insan hakları savunucuları ve hukukçular tepki gösterdi. İHD Diyarbakır Şube Başkanı Raci Bilici, iddianın son derece kaygı verici olduğunu belirterek, "Bu haberi okuyunca, aklımıza 'acaba başka şeylere zemin mi hazırlanıyor' diye düşündük. Bölgede insan hakları konusunda çalışma yürüten bizlerin haberi olmadı. Acaba ilerde olabilecek şeylere zemin mi hazırlanıyor. Son derece tehlikeli bir manşet. Bir kılıf uydurma da olabilir aslında bu haber" dedi.

'Hak ihlalleri karşısında isyan bir haktır'

Cezaevinde çıkan isyanların genel olarak cezaevindeki koşullara ilişkin yapılan eylemler olduğunu belirten Bilici, "Bunların örgütsel tavır sonucunda yapıldığını görmedik biz. Gazete umarım bu haberi geri çeker. Doğrusunu yazar" dedi. Hak arama mücadelesini yürüten herkese devletin tehlikeli yönelimler uyguladığını vurgulayan Bilici, cezaevinde ise bu tür hak ihlallerinin olması durumunda demokratik bir hak olan isyanın ya da açlık grevinin yapılmasının da normal olduğunu kaydetti. Bilici, bütün hükümetlerin mevcut olan durumu düzeltmek yerine daha da vahim sonuçlara neden olan sürgünlerin uygulandığına dikkat çekerek, "'Kim benim kurallarıma uymazsa ben daha çok baskı yaparım' demek isteniyor" dedi. Cezaevindeki devlet politikası ile Kürt meselesine yaklaşımın aynı olduğunun altını çizen Bilici, ancak bunun bir çözüm olmadığını vurguladı.

Beştaş: Manidar ve dehşet vericidir

Cezaevlerinde yoğun hak ihlallerinin yaşandığını vurgulayan BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Av. Meral Danış Beştaş, bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi de cezaevlerinin çok dolu olması olduğunu vurguladı. Beştaş, cezaevindeki doluluktan dolayı mahkumların yatacak bir yer bile bulamadığını belirterek, Türkiye'de tutukluluk koşullarının oluşturulmadığını vurguladı. Çıkan haberi eleştiren Beştaş, "Bu haberin çıkması çok manidar ve dehşet verici. Ulusal medya organının kaynak açısından sıkıntılı bir haber yapması dikkat çekicidir. Haberi nasıl yapıyorlar. Kaynağı nedir zaten bu da ayrı bir tartışma konusudur" dedi. Bu haberlerin birden fazla görevinin olduğunu vurgulayan Beştaş, "Birincisi cezaevlerindeki hak ihlallerine bir meşruiyet kazandırmaya çalışıyorlar. Sorumluluğu kendi üzerinden atmaya çalışıyorlar. Bu haber hak ihlallerini teşvik eden bir yerde duruyor. Çok tehlikelidir. Zaten mesnetsiz bir haberdir" dedi. Türkiye'de son dönemde cezaevinde katliamların arttığını hatırlatan Beştaş, sorumluların da daha yargılanmadığını söyledi. Sürgünlerin hukuksuz olduğunu vurgulayan Beştaş, bunun adil yargılamaya engel olduğunu söyledi.

Teker: Katliamların alt yapısı hazırlanıyor

TUHAD-FED Genel Başkanı Zübeyde Teker ise, cezaevlerinde çıkan isyanların "örgüt" talimatı ile yapıldığına dair haberlerin basın ahlakı ile uyuşmadığını ve kendisini son derece rahatsız etiğini söyledi. Cezaevlerinde yaşanan sorun ve sıkıntıları uzun bir zamandır kamuoyu ile paylaştıklarını ifade eden Teker, "Bütün çağrılarımıza rağmen cezaevi yönetimleri cezaevlerindeki hak ihlallerine devam ettiler" dedi. Teker, devletin ve hükümetin cezaevlerindeki politikalarına bu tür haberler ile borazanlık yapıldığının altını çizerek, "Bu tür haberlerle geliştirilebilecek olan katliamlara altyapı hazırlanarak durum meşrulaştırılmaya çalışılıyor diye kaygı taşıyoruz. Bu tarz savaş borazanlığı yapan gazeteler hükümetin planladığı provokasyonlara zemin hazırlıyorlar" dedi. Hem siyasi tutsakların hem de onların avukatlarının bu tarz haberler ile hedef haline getirildiğini belirten Teker, "Tutukluların örgütsel sorumlulukları gereği gerek Kürt halkı üzerindeki zulüm ve gerekse Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerideki tecridi protesto etmek için içerde seslerini yükseltiyorlar" dedi. DİHA