'İşsizlik kadın cinayetlerini artırıyor'

'İşsizlik kadın cinayetlerini artırıyor'

Çukurova Bölgesi'nin her geçen gün artan işsizlik ile kadına yönelik şiddet arasında paralel ilişkiler olduğuna vurgu yapan kadınlar, yaşamın her alanında kadına yönelik şiddete karşı çıkacaklarını söyledi.

HAMDULLAH KESER / DİHA

ADANA - Adana'da kadına yönelik şiddet vakalarında ve cinsel saldırı suçlarında önemli oranda bir artış yaşanıyor. Kadına yönelik aile içi şiddet başta olmak üzere, taciz, tecavüz ve cinayet vakalarının yoğun olarak görüldüğü Adana'da yoksulluk, işsizlik, AKP'nin kadına bakış açısı ve kadını aile ve devlete ait bir varlık gibi görme zihniyetinin bunda etkili olduğu ifade ediliyor. 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü'nde kadınlar seslerini yükseltmek ve Türkiye'deki kadın kıyıma son verilmesi için alanlara çıkacak.

Türkiye’de kadına yönelik şiddetin hız kesmeden devam ettiğini söyleyen Kadın Emeği Kolektifi aktivisti Derya Çiçek Nar, öldürülmek ve şiddete uğramak için sadece kadın olmanın yettiğini kaydetti. İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi tarafından yapılan araştırma sonucunda hazırlanan Kadına Yönelik Şiddet Raporu'na değinen Nar, Türkiye genelinde son 7 yılda 4 bin 190 kadının erkekler tarafından öldürüldüğünü söyledi. Kadın cinayetlerinin en çok 2009 yılında meydana geldiğini vurgulayan Nar, 2012 yılının ilk 6 ayında 100’e yakın kadının hayatını yitirdiğini, ilk 10 ayında ise 106 kadının tecavüze uğradığını ifade etti. Nar, "Cinayetleri işleyen erkeklerin yüzde 45’i güvenlik güçlerindeki ifadelerinde, 'aldatıldık' iddiasında bulundular. Aynı dönem içinde cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar kapsamında 478 kadın tecavüze uğrarken, 722 kadın taciz edildi. Aile içi şiddet kapsamında 6 bin 423 kadın şiddete maruz kalarak hastanelik oldu. 2005-2010 yılları arasında, 100 binin üzerinde kadın cinsel saldırıdan mağdur oldu. İstatistikler gösteriyorki Türkiye’de kadına yönelik şiddet AKP hükümeti döneminde yüzde bin 400 artmış durumda. Yasaların, yargı koruyucularının, devletin, hükümetin, polisin, medyanın elini kadın bedeninden çekmesini ve yasaların kadınlar lehine düzenlenmesini talep ediyoruz. Kadın örgütleri ve sosyalist feministler olarak; kadın cinayetlerinin, şiddetin, tacizin, tecavüzün tüm izlerini yeryüzünden silene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz" dedi.

'İşsizlik kadın cinayetlerini artırıyor'

Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) ve HDK Adana İl Yürütme Kurulu Üyesi Serpil Arslan, 25 Kasım'ı artan şiddet ve kadın cinayetleriyle karşıladıklarının altını çizdi. Çukurova Bölgesi'nin özellikle de Adana'nın işsizlikte birinci sırada olduğunu ifade eden Arslan, işsizliğe paralel olarak kadın cinayetlerinin arttığını ifade etti. Arslan, "Çukurova Bölgesi kadın cinayetlerinin en fazla yaşandığı bölgelerden biridir. Çünkü fabrikaların kapanması nedeniyle hem düşük ücret nedeniyle hem de işsizlik ve yoksulluk nedeniyle erkek en yakınlarında bulunan kadınlara şiddet uyguluyor. Çukurova sınıfsal çelişkinin en fazla olduğu bir bölge, aynı zamanda yoğun bir işsiz nüfusu var. Erkek bu nedenle öfkelerini kadınlardan çıkarıyor" dedi.

'Kadına yönelik şiddete karşı biz kadınlar başkaldırıyoruz'

Toplumsal mücadele yürüten muhalif kadınların devletin baskı ve şiddeti ile karşılaştığını söyleyen Arslan, "Roboski katliamında kadınlar çocuklarının ölü bedenlerini topladı. AKP iktidara geldiği 2002 yılından bu yana tam anlamıyla kadın düşmanı bir siyaset izledi. Kadının eve kapatılması, ailenin kutsanması, kadının siyasi kimlik ve siyasi özne olma varlığını reddeden, kadını ikincilleştiren bir siyasetti bu. Kürt kadınlarının siyaset yapma hakkı gözaltı, tutuklama ile engellendi. Onlarca Kürt siyasetçi kadın cezaevlerine gönderildi. Erkek egemenliğini pekiştiren kadına şiddeti meşrulaştıran yasalar nedeniyle açılan davalarda tecavüzcüler salıverildi, tahrik indiriminden yararlanmaları sağlandı. Kadının ev içinde emeği görülmezken, üretim içerisinde yer alan kadınlar da ucuz emek sömürüsüne maruz kaldı. Zira en son açlık grevlerine destek eylemlerinde başta Kürt kadın vekiller olmak üzere kolluk kuvvetlerinin özellikle kadınları hedef seçerek saldırması hiç tesadüf değildir. İşte bu nedenlerle evde işyerinde, sokakta özcesi yaşamın her yerinde kadına yönelik şiddete karşı biz kadınlar başkaldırıyoruz" şeklinde konuştu.

HABERE YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.